Bölüm 11 : 86 Saat 50 Dakika

469 44 2
                                    

Uyandığımda gözlerim bağlıydı. Sanırım sandalyede oturuyordum. Tam ensemde uzun saçlar hissediyordum, belki arkamdaki sandalyeye de Gizem'i bağlamışlardı. Ortalıkta hiç ses çıkmıyordu ellerimi hareket ettirmeye çalışınca arkamdaki Gizem'in ellerini hissettim. Ama bunlar sadece Gizem'in elleri değildi Ertuğrul'un da elleri bağlıydı oda sol tarafımdaki sandalyeye bağlanmış olmalıydı. Ellerimi çözmeye çalışınca yüzüme çok sert bir yumruk yedim. Burada neden olduğumu hala bilmiyordum. Belkide bizi bağlayan kişi Yankı olabilirdi ancak o küçük kızı nasıl bulmuşlardı.
O küçücük kız beni nasıl da kandırmıştı. Palamı da yanımda almalıydım.
Bir anda birisi gözlerimi açtı. Çok yoğun bir ışık gözlerime girince kısa bir an gözlerim kamaştı ve her tarafı siyah gördüm. Gözlerimi açınca bizi kimin bağladığını görmüştüm.
Soluma bakınca Ertuğrul vardı. Ancak sağımda da birisi vardı. Beni kandıran o küçük çocuk. Peki o neden bağlıydı? Yoksa küçük kız beni kandırmamış mıydı? Aklımda bunca soru varken bir yumruk daha yedim.
"Bana bak" dedi ismini bilmediğim adam. Kafamı ona doğru çevirdim yoksa o sert yumruğunu bir kez daha yiyecektim.
"Ne var? "
" Aksi çocuk " deyip bir yumruk daha yedim, hep sol gözümün altına vuruyordu. Belki de mosmor olmuştu.
" Demek o koca eti tek başınıza yiyecektiniz? " deyince tüm bunların bir et yüzünden mi olduğunu sorasım geldi ve o anlık hırsımla ağzımdan kaçırdım.
" Tüm bunlar bir et yüzünden mi? "
" Ha ha ha ha" sesi kulağımda yankılandı, filmlerdeki kötü karakterler gibi gülüyordu.
"Tabiki de hayır seni aptal!" ve ardından bir yumruk daha -yine aynı yere-
"O zaman bizden ne istiyorsun? "
"Sizi istiyor." deyince neyden bahsettiğini kavramaya çalışıyorken. Birden Ertuğrul uyandı. Şimdi sıra ondaydı. Onunla konuşmaya başlayınca aldığım yumruk darbeleriyle tekrardan bayıldım.

Virüs 691Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin