Bölüm 12 : 84 Saat 10 Dakika

458 44 0
                                    

Uyandığımda Gizem gözüme buz tutuyordu. Ani bir hareketle uyandım ve buzu kendim alıp Gizem'i taradım.
"Sana bir şey yaptımı? "
" Hayır"
"Bizi o mu bıraktı. "
" Hayır"
"Kim bize yardım etti o zaman? "
" Yankı" deyince şok oldum benden nefret eden kişi beni kurtarmıştı. O anlığın şokuyla Ertuğrul'un yanıma geldiğini farketmedim.
"Miraç iyimin? "
" Kardeşim iyimisin? " diye tekrarlayınca geldiğini farkettim.
" Efendim? "
" İyimisin diyorum. "
" Sol gözüm hariç iyiyim, sana vurdumu? "
" Hayır. "
" Bizi kim kurtardı? "
" Yankı"
"Nasıl? "
" Sen baygınken Gizem'e vurmaya hazırlanıyordu ki içeri birden Yankı girdi, silahıyla o adama ateş etti ve başka birisine daha, ardından bizleri çözdü. Böyle işte.
"Peki bunu neden yaptı? "
" Bilmiyorum. "
" Ona bir teşekkür borçluyum sanırım. "
" Sanırım. "
" Nerde? " eliyle kapının dışını gösterince bende ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldim. İşte, Yankı oradaydı.
" Selam" deyince cevap vermedi.
"Bizi sen kurtarmışsın? " deyince evet anlamında kafasını salladı.
" Sana teşekkür etmek istiyorum, sen olmasan bi-"
"Tamam sus gerek yok senin bana benimde sana ihtiyacımızın olduğunu anladım ve bir insanın ölmesine göz yumacak biri değilim."
O sırada içeri girdim Ertuğrul'un yanına gittim.
"O, bizi bağladığında dediki "sizi istiyor" bu ne anlama geliyor?
"Dostum sol gözünün haline bir bak yanlış duymuş olmalısın. "
Ama ben yanlış duymadığıma emindim. Yoksa yanlış mı duymuştum. Hayır bu imkansızdı gerçekten öyle söylemişti adam. Ama asıl soru bizi kimin isteyip çağırdığıydı. Bu soruları bir kenara bırakıp etimizin hala orda olup olmadığına bakmak için üst kata çıkmaya başladım.

Virüs 691Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin