Bölüm 4 : 109 Saat 39 Dakika

852 61 0
                                    

Yaklaşık 1 saatlik bir gezinmenin ardından marinanın önüne gelmiştim. Çok lüks yatların, teknelerin yanındaki yola arabayı gelişigüzel bıraktım. -ilk defa otopark aramamıştım- Yatların arasından yürüyerek geçerken çok yakından gülüşmeler geliyordu. Bunca olan şeylerden sonra nasıl hala gülebiliyorlardı. Seslerin geldiği yatın önünde durduğumda ağzım açık kalmıştı. Rüyalarımda bile göremeyebilceğim bir güzellikteydi siyah-kırmızı renkteydi. İçeriye girmek için hareketlendim o sırada birisi dışarıya eliyle silahıyla çıktı ve silahı bana doğru yöneltti.
"Kimsin sen?"
" Ben Miraç"
"Burda ne işin var? "
" Sesler duydum ve kalacak bir yere ihtiyacım var"
O sırada silahını indirdi ve içeri gel anlamında işaret yaptı.
"Senin ismin ne? " diye sordum.
"Ertuğrul" diye cevap verdi.
İçeride 2 kız 1 de erkek vardı. Bu durumda içeride 2 kız 3 erkek olmuştuk. İçerideki kızlarda birbirinden güzellerdi. Sırayla isimlerini söylemeye başladılar
Kırmızı şortlu olan kız "Ben Gizem memnun oldum" deyip gülücük attı.
Uzun saçlı, yeşil gözlü, dar pantolon giymiş - ve kalçasında birde silah taşıyordu- olan yakışıklı çocukda isteksizce "Yankı" diye cevap verdi. İçimden zengin zübbesi deyip geçtim.
Diğer kızda blue jean pantolonlu üzerinde beyaz bir t-shirt ve üzerine de kot ceket giymiş kız da "Aslıhan" deyip sanki biz sevgiliyiz dermiş gibi Yankı'nın beline sarıldı.
"Ben de Miraç memnun oldum" deyip biraz tebessümle Gizem 'e doğru baktım.
"Açmısın?" diye sordu Ertuğrul.
"Biraz" diye cevap verdim.
Sanırım Yankı ve Aslıhan dışında bu gruba ısınacaktım.

Virüs 691Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin