Bütün herkes kendini tanıtma faslını tamamlandıktan sonra sıra bana geliyor, yine istemsizce içimde bir heyecan oluşuyoro an, neden oluyor hala anlamadım.
"Kızım sana diyorum, orta sıradan 1.sıradaki kızım," dedi hoca bana bakarak.
"Hocam çok pardon ya dalmışım," deyiverdim o an.
"Kendini tanıt Kızım herkes seni bekliyor,"
"Tamam hocam, Adım Defne Rayel 18 yaşındayım, doğma büyüme
İstanbul'dayım, ileriki zamanlarda hedeflerimde öğretmen olmak var. Bu kadar hocam," dedim kendimi.kısaca tanıtarak.Kendimi tanıttıktan sonra arkamda yine tenimde beliren sıcak nefes ile irkiliyorum.
"Demek adın Defne, hım güzel adın varmış Sincap hanım," dedi arkamdaki ukala.
Arkama dönüp yüzüne bön bön baktıktan sonra cevabımı hemen yapıştırıyorum yüzüne doğru.
"Yalnız benim bir Adım var bay ukala, sincap demeyi kesersen sevinirim," deyiverdim bir anda.
"Hay hay sin-"
Hocanın sesiyle önüme dönüp yine sözünün kesilmiş olmasına sevinsemde, Hocanın gözüne batmış olmak beni yeterince sinirlendiriyor zaten, aahh.
"İlk günden bu kadar huzursuzluk neden çocuklar, sanırım sizinle anlaşma sağlayamayacak gibi gözüküyoruz çocuklar, oğlum kendini tanıtman için davetiye mi vermemiz gerek, tanıt kendini hadi,"
"Seve seve hocam, ben Burak Erman 19 yaşındayım, büyüdüğüm zaman uzaya gitmeyi planlıyorum," yine ukala tavırla cevapladı.
'Hahahaha'
'Hahahaha'Biranda hep bir ağızdan sınıfta gülüşmeler başladı, çünkü bay ukalanın gerçekten bir ukala olması tam isabet olsa gerek, 'Bir insanın ukala olması için boş biri olması gerek ya' içimden konuştuğum sırada arkamdan gelen sesle ufak çaplı şok geçiriyorum, çünkü yine içimden değil dışımdan konuştum galiba.
"S-sen bana mı söyledin onu,"
"Ne hayır, neden her şeyi üzerine alınıyorsun, senin bir problemin mi va-"
Ve yine zil çalar AHH bu zillerden ilk günden nefret etmeye başladım neden her defasında sözü ağzımda bırakıyor anlamıyorum ya.
"Evet çocuklar bugünlük bu kadar, sizleri tanımak benim için çok güzeldi, umarım ilerleyen vakitlerde bu kadar sevecen tavırla yaklaşırsınız. Yarın tekrardan görüşmek üzere çocuklar iyi Akşamlar çıkabilirsiniz."
Resmen bir izdiham gibi herkes koşarak kalktı ayağa, neden böyleler anlamıyorum sanırım hiç bir zamanda anlamam, rahat gitmek varken bu kadar rezil olmaya değer mi sizce? Çantamı ve ceketimi sıranın altından alıp ayağa kalıp, saçlarımı karşımda ayna varmış gibi topladıktan sonra kapıya doğru gitmek için yöneliyorum, ama bay ukala kapının önünde kapı tutuyor resmen. Kapıya doğru gittiğim sırada refleksle ağzımdan bir kaç cümle dökülü verdi ona doğru.
"Demek adın Burak hı, bay ukala" ve yüzümde yine şeytani bir sırıtış belirdi, ağzının payını vermekten zevk alıyorum galiba.
"Sen çok zevzeksin galiba, yoksa aaa yoksa benden etkilendiğin için bana yavşıyor musun sen?"
"AAAA ne münasebet be senden etkilenecek bir tipe sahip değilsin üzgünüm," 'Resmen yakışıklılıktan gözlerine bakamıyorsun Defne birde yalanla avutuyorsun kendini' ama ne yapabilirim ki karşısına geçip 'Çok yakışıklısın bay ukala mı demeliyim, saçmalama Defne kendine gel artık'
YOU ARE READING
İntikam Yemini
Teen FictionSönmeye yer arayan Mum. Bir bıçak mı İNTİKAM YEMİNİ. Yıldız vermeyi, yorum yapmayı ve takip etmeyi unutmayın. İYİ OKUMALAR :)