Nasıl olduğum hakkında hiçbir fikrim yok. Saatlerdir odamdan çıkmamış öylece tavanla iletişim kurmaya çalışıyordum. Burak'ın bana olan duygularını hissetmem benim için aslında kötüydü. Babamla olan sorun, onun babasıyla olan sorun bizi engellemeye çokca yetiyordu zaten. Bu hayatım böyle giderse sanırım kafayı sıyırmak üzere kendimi başka yerlerde bulabilir.
Tavanla biraz daha vakit geçirdikten sonra yataktan zorlada olsa kalktım.
Beynimi meşgul edebilmek adına kitaplarımı öylece çevirdim durdum işte.
Saatin kaç olduğu ile ilgili bir fikrim yoktu. Saate bakabilmek adına gözlerim ortalıkta görünmeyen telefonumu aramaya koyuldu.Telefonumu bulamadığım için evde deli gibi bir sağa bir sola gittim durdum. En sonunda hatırlamamla birlikte elimi başıma götürüp ne kadar salak olduğumu düşündüm öylece.
Oynadığım kitapları yerlerine koyarken, bir yandanda başımın dönmesi miğdemi bulandırsada aldırış etmeden hızla odamdan çıkıp salona geldiğimde annem yerinde yoktu, anladığım odasına çekilip uyumuştu. Mutfağa gidip telefonumu tezgahın üzerinden alıp salonda oturan bilgisayarı ile uğraşan babamın yanına gidip gitmemekte kararsız kalmıştım.
Babamın yanına gitmeye karar verdiğimi anladığım için hızla ceylan gibi sekerek babamın yanına gelip arkadan gözlerini kapattım.
"Ben kimim bil bakalım," dedim sanki 3 yaşındaki bebek gibi sesimi incelterek.
"Hım,"diyerek düşünüyormuş gibi yaptı. "Sen deniz kızı olmalısın," dedi neşeli sesiyle el çırparken.
Koltuğu dolanıp yanına geldiğimde bilgisayarını kapattıp yerine koydu hemen.
Daha fazla dayanamayıp koltuğa kendimi bırakıp babamın tam dibinde oturuverdim. Babam beni kollarıyla sarıp sarmalarken bende fırsat bilerek başımı göğsüne yaslandım, öyle huzurluydu ki babalar kızların ilk sevgilisidir benim de sevgilim işte.
"Neden uyumadın kızım?" Diye sordu ellerini saçlarıma daldırırken.
"Uyku tutmadı ki," dedim nefessiz çıkan sesimle. "Bana diyorsun annemi postalamışsın kafa dinliyorsun bakıyorumda." Dedim başımı yüzüne çevirerek.
Annem biraz neşeli bir kadındır. Biraz fazlada konuşur galiba itiraz etmek gerekirse.
"Deme öyle duymasın, vallahi ikimizide kovalar haberin olsun," dedi gülerek.
Gülüşmeler bittiğinde ikimizden de ses çıkmadığı için babamın uyuduğunu düşünüp hemen babama seslendim.
"Baba..." dedim uyuyup uyumadığını kontrol etmek için.
Cevap geciksede "Hı," dedi mahrum çıkan sesiyle. Uykusu gelmişti sanırım.
Söyleyeceğim şey hakkında çok düşünmüştüm. Karar vermek zorundaydım belkide babam için bunu ona söylemek zorundayım.
"Baba," dedim tekrar. "Hı," dedi aynı ses tonunda.
Sessizce başımı göğsünden çekip babama bakmaya başladım. Babam yüzüme bile bakmayıp öylece karşıya bakıyordu sanırım dalıp gitmişti biryerlere.
"Ben...ben okulu bırakmak istiyorum." Dedim bir cesaretle.
Babam söylediklerimi duyar duymaz bir jet hızıyla başını kaldırıp gözlerini gözlerime çevirdi.
"Neden Defne?" Dedi tereddütlü çıkan sesiyle. "Bunu neden yapmak istiyorsun yavrum."
Ne demem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. 'Okulu bırakmak istediğimi düşünüp nedenini düşünmeyen aptal Defne' diye söylendi iç sesim.
YOU ARE READING
İntikam Yemini
Teen FictionSönmeye yer arayan Mum. Bir bıçak mı İNTİKAM YEMİNİ. Yıldız vermeyi, yorum yapmayı ve takip etmeyi unutmayın. İYİ OKUMALAR :)