Tik Tak Tik Tak
Son 4 dakika önümdeki bulmacaya bakıyorum. Bulmam lazım babam gelecek.
Tik Tak Tik Tak
Son 3.30 dakika düşün karaca ne olabilir? Her seferinde bu kadar zor olmak zorunda mı?
Tik Tak Tik Tak
Son 2 dakika bulmak zorundasın karaca bulmak zorundasın!
Daha fazla acı çekmek istemiyorsan bulman lazım.
Çıldıracam şimdi olmuyor.
Lanet olsun son 1 dakika bi saate bi bulmacaya bakmaktan boynum kırılacak az kaldı.
Çok güzel ayak sesleri geliyor. zaten hep son dakika gelip başımda azrail gibi dikilmekten vazgeçmiyor.
Amaç belli elim ayağım birbirine dolaşsın bulacağım varsa da bulamiyim.
Hele o sinsi gülüşü var ya beni resmen başka bir boyuta gönderiyor sinirden.
Ve kapı açıldı zaman doldu lanet olsun! Yavaş ve sakin adımlar ile karşıma geçti.
"Bulabildin mi kızım" sessiz kaldım bulamadığımı biliyor.
"Evet bulabildin mi" diye tekrarlamak zorunda kaldı.
"Hayır" diye mırıldandım.
"Demek bulamadın öyle mi pekala o halde ne yapmalıyız?" diye sordu sanki bilmiyormuş gibi
"ceza" diye cevap verdim.
"Ah evet biliyorsun hepsi senin için" diye kendini kandırmaya devam ediyor herzaman ki gibi.
"Biliyorum" diye mırıldandım.
İnkar etsem ne fayda sadece sakin olmalıyım. Geçecek bu da geçecek karaca. Dayanmak zorundasın hep olduğu gibi.
Off kimi kandırıyorum ki canım fena yanacak.
Alışamiyorum bile acıya hisseder gibi daha fazla acı veriyor.Karaca dik dur, kaldır çeneni, kaldır omuzlarını, dik dur eğilme vazgeçme geçecek.
"O halde gidelim" dedi. Gidelim gidelim geç bile kaldık.
Yavaşca ayağı kalktım, kapıya doğru adımlamaya başladım.
Her Zaman ki gibi bir adım arkamdan geliyor, kalbim normal atışlarından daha hızlı atmaya başladı. Zaten nefesini ensemde hissederken başka ne olabilir ki.
Ensemden aşağıya soğuk bir damla ter aktı bile.Adımlarımı oldukça yavaş atıyorum. Kendimi kandırmanın bi anlamı yok şuan korkuyorum işte.
O odaya girmek istemiyorum. Ama belli edemem asla güçsüz görünemem, kendi içimde kurallarım var.
Babam her ne kadar ona itaat etmemi istediği için bana acı verse de asla güçsüz ve korkak duramam.Eğer durursam benden geriye ne kalır ki.
Karaca işte o zaman hiç bir şeye karşı gelemez ve yavaşça yok olur.O istediği kadına dönüşemez. Her ne kadar yavaş yürüsem de yine hiçbir şey benim bu lanet kapının önüne gelmemi engelleyemedi.
Bu kapının arkasında kan, ter, acı çaresizlik, gözyaşı ve daha nicesi var.
Ama bunu bilen sadece benim dedim ya kurallar.Bu kapıdan girdiğim an gözyaşlarım içime akacak çığlıklarımın sesi ağzımdan çıkmayacak ama kalbimde kaybolacak içimden feryatlar edecem yine. Sabretmem lazım ne zaman ki o sert, nasırlı elleri durana kadar. Her şey ona bağlı diğer herşey gibi.
Ama şimdilik,
yemin ederim ki!
Bir gün bana ne yaşattıysa kendi ellerim ile misliyle intikamımı alacağım.
Ben karaca gün gelecek yaşadığım acıların da içimden ettiğim feryatların da içimden akıttığım çaresiz gözyaşlarım kadar kan akıtacam ve kalbim durana dek durmiyacağım.
Ben karaca hiç bir zaman benliğimi kaybetmeyip kimsenin karşısında eğilip acı çekmiyecek o kadın olacağım.
Asla durmiyacağım.
( Ve kapı açıldı)Arkadaşlar merhaba bu yazacağım kurgunun ilk bölümü umarım beğenirsiniz. Bu bölüm 09.06.24 tarihinde yayınlandı. Beğeni ve yorum yapmayı unutmayın lütfen devamı gelecektir hoşçakalın...🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANA KARŞI 1.SERİ (KİTAP OLDU)
Acción"Söylesene neden hiç doğum gününü kutlamıyorsun?" Dedi yalancı bir şaşkınlıkla. "Kes sesini!"dedim. "Çünkü annen 7.yaş doğum günün de öldü" dedi acımasız bir şekilde Onun ağzından çıkan bu sözler ile herkesin saşkın bakışları bana döndü. "Abla" ded...