KARACA' DAN
Elimde patlamış mısır, boş boş rasgele açtığım bir film izliyordum.
Karan,beren ve duru biraz eğlenmek için dışarı çıkmıştı.
Çok ısrar etmişlerdi ama gitmemiştim.
Evden çıkmak istemiyordum.İçimde büyük bir sıkıntı vardı. Kimseye bir şey belli etmiyordum ama canım yanıyordu.
Çünkü karaca hep dik durmak zorunda.
Bir ara kendimi salmış hep ağlamıştım ama sonra kardeşlerim için toparlanmıştım.
Mecburdum.
AHMET KARA, ona ulaşamıyordum.
Beni o berbat günde bırakıp gitmiş, bir daha da sesi çıkmamıştı.
Cehenneme gitsin!
Şerefsiz herif.
Ve Mir, onu 2 aydır görmüyordum.
Zaten evden pek çıkmıyordum. Arada bir sahibi olduğum yetiştirme yurduna gidip geliyordum.
Bazen de geceleri dövüşe.
İlk 1 ay nerdeyse eve hiç gelmemiştim. Hep dışarda kendimi dövüşe ve çocuklara adamış kafamı dağıtmaya çalışmıştım.
Ne zaman ki bir dövüşte zor bela kazanıp, bayılana kadar.
Ondan sonra beren,karan,duru ve Ferman baba ile büyük bir kavga edip, evden çıkmamıştım.
Haklılardı.
Nerdeyse 2 günde bir yemek yemek için bı de duş almak için evde 3 saat ya kalıyordum ya da kalmıyordum.
Tabi dışarı da da bu ihtiyaçlarımı halledebilirdim ama ailemi özlüyordum.
Gelip görüp geri gidiyordum.
10 kilo vermiştim 1 ayda.
Evde kaldığım süre boyunca da ailemin baskısı ile bir kaç kiloyu geri almıştım.
Dövüşe bazen belki mucize olurda Mir gelir diye gidiyordum ama hiçbir şekilde karşıma çıkmıyordu.
Ona ne zaman böyle bağlandım bilmiyorum ama onu özlediğimi hissettiğim an kabullenmiştim.
Onu özlemiştim, bir dakika da olsa görmek için herşeyimi verecek kadar.
Bu adam kalbimi zorlamayı bırak, oraya kendine ait bir taht bile kurmuş haberim yokmuş.Bana mesaj attığı numarayı aradım ama kullanılmıyordu.
Hiç bir iz yoktu.
İlk karşılaştığımız mekana bile gitmiştim ama hiç uğramamıştı oraya da.
Gitmek istedim, gitmek ve ona herşeyi anlatmak.
Ona anlattıktan sonra İlayda yı koruyacak biliyorum ama sanki ona gidecek bütün yollarımı kapatmıştı.
𝗔𝘇 𝗯𝗶𝗹𝗲 𝘆𝗮𝗽𝘁ı 𝗸𝗮𝗿𝗮𝗰𝗮!
Evet az bile yapmıştı.
Neler söylemiştim ona, nasıl yakmıştım canını.
Ama İlayda ya bir şey olursa daha çok yanardı canı.
Ve ben yine mecburdum.
Kalbimdeki sıkıntı artınca elimdeki mısır tabağını sehpaya bırakıp ayağı kalktım.
Sanki nefesim ciğerlerimde takılı kalmış gibiydi.
Derin bir nefes aldım rahatlamak için.
Tam o sırada kapının kilit sesini duydum.
Kapı açılınca bizimkiler olduğunu görüp kalktığım yere geri oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANA KARŞI 1.SERİ (KİTAP OLDU)
Action"Söylesene neden hiç doğum gününü kutlamıyorsun?" Dedi yalancı bir şaşkınlıkla. "Kes sesini!"dedim. "Çünkü annen 7.yaş doğum günün de öldü" dedi acımasız bir şekilde Onun ağzından çıkan bu sözler ile herkesin saşkın bakışları bana döndü. "Abla" ded...