YUVA

Arsız

-Öpmelere doyamıyorum seni.

-O zaman sonsuza dek aç kal da beni öpmekten mahur kalma.

-Sen nasıl bu kadar arsız olabiliyorsun, diyerek çıplak olan bedenine röpteşambırını geçirdi.

-Beni yatakta düşmanı gibi beceren kişi sen değilmişsin gibi konuşuyorsun.

-Bunun suçlusu sensin, bu kadar arzu edilebilir bedene sahip olmasaydın ben de kendimden geçmezdim, diyerek banyoya doğru gitti.

Hayatı boyunca arzu edilir biri olmak Deha'nın en büyük mutluluk kaynağıydı. Sevmekten çok sevilmek onu tatmin ediyor yaşama sevincini arttırıyordu. Onu seven birisi olduğunda adeta kanla beslenen bir vampir gibi karşısındakinden faydalanıyordu. Tüm çevresi ona hayran olan Deha'da tıpkı çevresi gibi kendisine hayrandı. Sevilmeyi başka erkekler tarafından bolca tüketen Deha en sonunda sevmekle de Atalay sayesinde tanışmıştı. Sevmenin sevilmekten daha haz verdiğini platonik olarak deneyimleyen Deha, sevip de sevilince dünyanın en mesut kişisine dönüştü. 

Atalay duş almaya girince Deha yine kendi düşünceleriyle yalnız başına kaldı. Abisi de, yengesi de, babası da, hatta şoförlüğünü yapan koruması da 1 aydan fazla cezasını çekemeyeceğini düşünüyorlardı. Ama Deha tam bir senedir ondan kaynaklanmayan hata yüzünden başına gelen cezayı çekmeye devam ediyordu. Deha için bu ceza çok sonraları ödüle dönüşmüş, cehennem olan bedel cennet kapısının kilidi olarak eline tutturulmuştu. Keyfi yerindeydi âşık olduğu adamı bulmuş, aynı şekilde kendisini de ona aşık etmişti. Artık yavaş yavaş ailesinden ve bu işi başına bela eden adamlardan intikamını alma hayalleri kuruyordu. 1 sene boyunca umurunda olmayan sıkıntılar artık giderilmek için kapısını çalışıyor ona çözmek dışında başka seçenek sunmuyordu.