Yılbaşı gecesi gelip çattığında Atalay marketten meyve ve atıştırmalık bir şeyler almıştı. Deha ise o gecenin yeni yıla girdikleri an olduğunu umursamadan işe elleri boş şekilde gelmişti. Son zamanlarda aralarında soğuk rüzgârlar esiyor, birbirleriyle konuşmadan anlaşmaya çalışıyorlardı. Deha'da Atalay'da aralarındaki bu gerginlikten memnun değiller bilakis kendilerine dert ediniyorlardı.
-İçer misin? Diye sordu.
-İçki mi getirdin iş yerine?
-Burada sadece sen ve ben varız, diyerek evde özel olarak hazırlayıp mataraya döktüğü alkolü kupalarına doldurdu. İlk yudumu da kendisi aldı.
-Çok sert olmuş, diyerek yudumladı Deha.
-Sert sevmiyor musun?
-Normalde fark etmez ama senin kokteyl fazla sert olmuş.
-Çabuk sarhoş olur musun?
-Hayır dipçik gibiyimdir. Bünyem alkolü kaldırdığından sarhoş olmuyorum.
-Şanslısın ben biraz içince bile çakır olanlardanım, deyip içkisinden bir yudum daha aldı.
Atalay tekerleği olan sandalyesini biraz Deha'ya doğru yaklaştırdı. Ve kendi boş bardağına yine içki doldurdu. İçince yanakları kızarıyordu. Ve fena halde yanakları al al olmuştu. Ağzını kocaman açarak esnedi. Biraz daha yaklaştı.
-Çok güzel kokuyorsun.
-Teşekkür ederim.
-Yüzün çok güzel.
-Hemen sarhoş mu oldun gerçekten?
-Sana bir soru soracağım ama dürüstçe cevap ver. Bak başını evet dercesine salladın. Yalan söylersen külahları değişiriz.
Atalay çakır olmaya başladığı andan itibaren yüzüne bir sevimlilik gelmişti. Normalde olduğundan daha neşeli daha güler yüzlüydü. Üstelik soru soracağı, konuşacağı zaman ellerini Deha'nın başının arasına koyup gözlerinin içine bakarak konuşuyordu.
-Benim neyime âşık oldun?
Deha hızlı şekilde nefes alıp veren Atalay'ın gözbebeklerine odaklanarak.
-Her şeyine, dedi.
-Dürüst ol demiştim sana, ben her şeyiyle âşık olunacak bir adam değilim. Ben sen miyim ki her şeyime âşık olunsun.
-Sen fena halde sarhoş olmuşsun, dedi Deha.
Atalay masaya sertçe vurup sarhoş falan değilim ben diyerek başını masaya koydu. Ardından
-Daha önce sana yaramı göstermiş miydim, diyerek tekrardan doğrulup gömleğinin düğmesini açmaya başladı.
Deha yanında soyunmaya çalışan Atalay'ı durdurmaya çalışarak
-Dur ne yapıyorsun sen? İş yerindeyiz bir gören olacak, dedi.
Atalay gülerek
-İş yerinde miyiz? Ne var soyunmamda sonuçta iş yerinde içiyoruz da soyunsam ne olur ki diyerek, soyunmak için diretti.
Gömleğinin dört düğmesini açarak sol göğsünden kalbini gösterdi.
-Nerde doğum leken, diyerek gözüyle bulmaya çalıştı Deha.
Atalay işaret parmağıyla göğsünü bastırdı.
-Burada ya görmüyor musun, diyerek elleriyle Deha'nın şakaklarından tuttu.
-Yara falan yok burada senin kafan iyice uçmuş, diye yanıtlasa da Atalay'ın kaslı göğüslerinden gözlerini alamıyordu.
-İyice bak var orada yara. Görmüyor musun? Diye sesini yükseltti Atalay.
-Burada yara yok görmüyorum.
-Görmen için hissetmen lazım sen benim yaşadıklarımı nereden hissedeceksin de yaramı göreceksin. Ben de ahmak gibi sana soruyorum. Yüreğim yaralı benim, diyerek sarhoş bir şekilde ağlamaya başladı ve kendinden geçmiş halde oracıktı uyuyakaldı.
Deha tüm gece Atalay'ın ne demek istediğini anlamaya çalıştı. Ama dediklerine uyacak bir kalıp bulamadı. Ne demek istemiş neden yüreğinin yaralı olduğunu söylemiş bir türlü aklı almıyordu. Atalay sabaha doğru gözlerini açtığında bir çift göz ilgiyle ona bakıyordu. Bir şey demeden ayağa kalktı. Ben eve gidiyorum diyerek montunu alıp çıktı. Deha daha mesai bitmesine saatler varken işi terk eden Atalay'ın arkasından bakakaldı.
*
-Bugün işe hiç gidesim yok diyerek, yastığı sıktı.
-Senin zaten çalışasın hiç yok ki ailen seni pamuklara sarıp mı büyüttü, hiç mi zorluk çekmedin, diyerek sevgilisinin başının ucuna oturup saçını okşadı.
-Ne yapayım sabahtan akşama kadar benimle sevişmek istiyorsun, gündüz uyuduğumuz için ise anca işe gitme saatlerinde birlikte oluyoruz ve bu benim yataktan kalkmamı zorluyor.
-İşte de beraberiz.
-Ama bedenlerimiz çıplak bir şekilde birbirine temas etmiyor. Ben seni çok istiyorum, hep istiyorum, her daim istiyorum. Bedeninle, ruhunla, varlığınla, tümüne sahip olmak istiyorum. Yetmiyorsun bana anlasana doyamıyorum sana.
-7/24 beraber olmamıza rağmen nasıl bana doyamıyorsun, diyen Atalay elini Deha'nın çıplak bedeninde gezdirmeye başladı. Deha yataktan hışımla doğrulup
-Yoksa sen bana doyuyor musun, diyerek Atalay'ın elini vücudundan çekti.
-Yok, bir tanem sana doymak mümkün mü? Ben senin bana doymamana şaşırıyorum, deyip soyunmaya başladı. Deha gülerek
-Yataktan kalkmam için demin beni zorluyordun.
-Benimkini böyle kalkık halde bırakacak kadar acımazsın değilsin değil mi? Bana doyamıyorsan yemeye devam et, dedi.
Merhaba arkadaşlar,
Diğer bölümde Deha ile Atalay'ın sevgili olduğu bölümü yazacağım haberiniz olsun.
İYİ OKUMALAR DİLERİMMMM <333

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUVA
General FictionDeha yaptığı hatadan dolayı cezalandırılıp şirketin en üst kademesinden en alt kademelerinden biri olarak söylenen göreve yerleştirilir. En büyük fabrikalarından birisinin güvenliği olarak çalışmaya başlayan Deha'ya gece mesaisinde eşlik edecek ola...