Atalay ve Deha aynı gün hemen müdürün evine gittiler. Kapıyı çaldıklarında karşısında puroyla müdürü gören Deha hemen adama saldırmaya çalışınca Atalay zar zor sevgilisini durdurdu. İkisi de adamdan izin almayıp içeriye girdiler. Evde kimsenin olmadığı belliydi. Ne bir aile üyesi, ne de kocaman villada çalışan herhangi birisi vardı.
-Sen beni nasıl buldun, diye tedirginlikle sordu müdür.
-Nasıl bulduysam buldum. Senin yüzünden maddi ve manevi hasar yaşadım ben, dedi. Adam beklemediği bu sürpriz misafire ne diyeceğini bilemiyordu.
Atalay yavaşça müdüre yaklaşarak ensesinden tutup oturduğu koltuktan kaldırdı.
-Çabuk çaldığın parayı geri ver, deyip tekrardan yumuşak koltuğa fırlattı adamı. Müdür kekeleyerek konuşmaya başladığı anda alnından akan terleri de bir yandan silmeye çalışıyordu.
-Yok ben de para, deyip kaçmaya yeltenince Deha elinden avını kaçırmak istemeyen avcı gibi hemen harekete geçti. Atalay ise hayranlıkla Deha'ya bakıyordu. Deha adamı sarsarcasına
-Benden çaldığın paraları ne yaptın, dedi. Adam yeminler ederek paranın onda olmadığını tekrar tekrar dile getirdi.
Atalay müdürü Deha'nın elinden alıp sert bir yumrukla yere yapıştırdı.
-10 saattir sana tatlı dille paranın yerini soruyoruz. Ama sen laftan anlamaz piçin teki çıktın. Bak benim sabrımın sınırına geldin artık, bundan sonra sana yumuşak davranmayacağız, deyip yerde yatan adama sert bir tekme vurdu. Müdür feryat figan
-Tamam, vurma ne olursun her şeyi sana anlatacağım, dedi.
Ve anlatmaya başladı.
-Deha bey aslında ben sizi kandırmadım. Babanız sizi denemek ve sizin potansiyelinizi gün yüzüne çıkarmak için herkesten habersiz bu oyunu kurdu. Düzenek gayet basitti sanki ben sizden para çalmışım ve bunun sorumlusu sizmişsiniz gibi herkese lanse edildi. Babanızın bunu yapmak için bir sürü sebebi vardı. Ama bir sebep var ki her şeyin üstündeydi.
Deha kalbi güm güm atarak sordu.
-Sebebi neydi?
-Sizde kendisini görmesiydi. Bana her zaman sizin ona benzediğinizi söylerdi. Bu benzerlik dış görünüşten kaynaklanan fiziksel bir aynılık değildi huyunuzun ürkünç derece de tıpatıp aynı olmasıydı. Kendisini her zaman hassas görür, hep herhangi birisine boyun eğerken bulduğunu söylerdi. Bu ilk baş kendi babası, sonra kendi karısı en sonda kendi oğlu olmuştu. Kalbi hassastı ve vahşi doğada her zaman bir avdı. Zeki birsiydi ama cesur değildi. Bu yüzden hep birilerinin arkasına saklanarak birilerine sığınarak yaşadı. Sizin de ona benzemenizi istemedi. Abinizin size iyi davranmadığını fark ediyordu ama korkusundan ağzını açamıyordu. Göz nurum dediği ilk fabrikası onun hep evladı gibiydi. Demem o ki evladını evladına emanet etti. Siz size verilen ceza niyetine aslında babanızın sizi yetiştirme metodunu öğrenmiş oldunuz. Hem başka bir işin zorluğunu öğrenirken hem de gerçeği çözdünüz, dedi.
-Babam gerçeği çözeceğime inanıyor muydu?
-Elbette inanıyordu. İşe devam etmenize pes etmemenize en çok o sevindi. Zaten aslında sizİn için kurulan bu oyunun son bölümünü de alnınızın akıyla geçmiş oldunuz dedi. Deha duyduklarına inanamıyordu. Atalay ise ne olup bittiğini anlamıyordu.
-Babamın yanına gitmek istiyorum, dedikten sonra sustu. Evden ayrılırlarken Atalay
-Git sevgilim, seni ben bırakayım babanla işin bitince de alırım. İstersen kapının önünden ayrılmam. O yavşak abin de olacaksa kapıda dikilir nöbet tutarım bana seslenmen yeterli, dedi. Deha müdürden sonra duydukları karşısında duygudan duyguya geçiyordu inanılmaz derece de kendisini muhteşem hissediyordu. Mutluluktan gözleri doldu.
-Ben babamın yanına tek değil, seninle birlikte gitmek istiyorum, dedi. Arabayı sürmeye başlayan Atalay bir anlığına Deha'ya bakıp yola odaklanmaya devam etti.
-Benimle mi? aile meselenize karışmam ne kadar doğru olur, diyerek kendisini geri planda tutmaya çalıştı. Deha Atalay'ın elini tutup
-Sen benim ailemsin zaten, onlarda bunu öğrenecek, dedi. Atalay frene basıp arabayı durdurdu. Deha'nın gözlerine odaklanıp
-Sakın bana babana bizden bahsedeceğini söyleme, dedi.
Deha kendisinden emin bir şekilde
-Ben sana âşığım Atalay. Sen de beni seviyorsun neden gizlemek zorunda kalalım ki?
-Babana damat mı götüreceksin.
-Komik değil, sadece âşık olduğum adamla tanıştırmak istiyorum.
-Senin ağzından çıkanları kulakların duymuyor galiba, aklını mı yetirdin? Sen şimdi benim elimden tutup babana bu benim sevgilim diyerek mi tanıştıracaksın, diye sordu.
-Aynen öyle. Ayrıca şirketin de başında abimin olmasına müsaade etmeyeceğim. Maden iki kardeşiz ikiye bölünecek tüm servet artık geri planda durmak istemiyorum. Ne kendimi ne de aşkımı saklamak, korkarak yaşamak istemiyorum.
-Bak şirket üzerindeki hakkını savunman çok doğru bir karar. Elbette senin de kararların dinlenilmeli ama ilişki konusunda bu kadar çabuk karar verme. Anlıyorum gizlemek istemiyorsun ama babanın kabul etmeyeceği seçeneği de düşünmem gerekir.
-Babam benim gay olduğumu biliyor, dedi.
-Bir şey söylemedi mi?
-Hayır, birkaç kez eve gelen birileriyle de karşılaştı ama ona her zaman ilişki konusunda ciddi olmadığımı söyledim.
-Baban senin erkeklere ilgi duyduğunu bilip de bir şey demiyor mu, sana karşı gelmiyor mu?
-Aşk hayatımıza hiçbir zaman karışmadı. Sadece, deyip sustu.
-Sadece ne?
-Söylemekten korkuyorum.
-Sinirlenmeyeceğim söyle.
-Sadece Yekta abime birisi yakın olduğum bir erkekle fotoğrafımı yolladığında kötü şeyler olmuştu. İlk o zaman öğenmiş, öğrendiğinde ise yüzüm hariç her yerimi yaralamıştı. Hala da erkeklerden hoşlandığım konusunda ciddi olmadığımı sadece ahlaksız biri olduğumdan farklı şeyler denemek istediğim için erkeklerle birlikte olduğumu söyler.
Atalay Deha'nın başını okşayıp
-Bana sinirlenme diyorsun ama o pezevenk herifin sana yaşattığı acılara sessiz kalmak çok zor, dedi.
-Yekta abim umurunda değil, sadece sonsuza dek senin hayatımda olmanı istiyorum. Seni babamla ve yengemle tanıştırmak istiyorum.
-Bilmiyorum bir kadının ailesi ile tanışmak bile çok zorken şimdi burada ülkenin en zengin adamlarından birisinin oğluyla olmak işleri daha da karmaşıklaştırıyor. İkimizin de erkek olduğu yetmezmiş gibi bizim farklı olan statülerimiz de işlerin sarpa sarmasına neden oluyor.
-Sen yanımda olduğun müddetçe hiçbir şey umurumda değil, statüde yerin dibine batsın, aynı cinsiyette olmamız da yerin dibine girsin. Ben seni seviyorum ve uyandığım her günde seni yanımda görmek istiyorum, deyip Atalay'ın yakasından tutup sert bir şekilde dudağına yapıştı. Atalay ise sanki bu anı bekliyormuşçasına aynı sertlikte onu öpen sevgilisine karşılık verdi.
-Arabayı kenara çekmen iyi oldu, deyip Atalay'ın pantolonunu açmaya başladı.
-Bir gören olacak.
-Sen dik durmaya devam et, ben seni rahatlatacağım, diyen Deha Atalay'ın bacakarasına doğru eğildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUVA
Fiksi UmumDeha yaptığı hatadan dolayı cezalandırılıp şirketin en üst kademesinden en alt kademelerinden biri olarak söylenen göreve yerleştirilir. En büyük fabrikalarından birisinin güvenliği olarak çalışmaya başlayan Deha'ya gece mesaisinde eşlik edecek ola...