Müdür

10 2 0
                                    


Deha sabaha karşı uyandığında yanında duran vazodaki nergislerle göz göze gelip gülümsedi. Halsizlikten kalkacak dermanı yoktu. Sadece yatakta boş boş durarak Atalay'ın gelmesini bekledi.

-Kendine geldi mi benim bir tanecik sevgilim, diyerek Deha'nın alnından öptü. Cebinden çıkardığı naneli şekerin paketini açıp aliyle Deha'nın ağzına koydu. Deha gülümseyerek başını evet dercesine salladı.

-Gerçekten iyi misin, diye ciddiyetle sordu Atalay.

-Senin sayende hiç olmadığım kadar iyim, dedi Deha. Atalay duş aldıktan sonra üstsüz bir şekilde yatağa girdi. Deha ise yanında duran sıcak ve büyük bedene sıkıca sarılıp öpücükler kondurdu. Başını göğsüne koyup birkaç dakika sessizce durdu. Sonra nefesinde olan naneli şekerin kokusunu Altay'ın yüzüne doğru üfledi.

-Benim kim olduğumu nasıl öğrendin, diye sordu.

-Aslında böyle zengin bir ailenin küçük oğlu olman asla beklediğim bir gerçek değildi. Bu gerçeği senden değil senin arkadaşın Eren sayesinde öğrendim. Biliyorsun senle Eren'i ilk fabrikanın önünde görmüştüm. Daha sonra biz seninle çıkmaya başladığımız ilk aylarda gazete okurken magazin kısmından dünyaca ünlü yapımcının oğlu alkollü bir mekanda tartışma yarattı başlığının yanında Eren'in fotoğrafı konulmuştu, önce çıkaramadım tabi ama bana bir yerden tanıdık geldiğini de biliyordum. Çünkü saçını kazıtıp başında dövme olan bir insanı unutmam mümkün değildi. Zaten çok kısa bir zaman sonra senin boynundan öpen kişiyle lüks bir mekanda kavga çıkaran kişinin aynı adam olduğunu anladım. Gazetede adı ve soyadı yazdığından birkaç aramada hakkında bir sürü bilgiye ulaşırken sosyal medya hesabında seninle birlikte çekildiği fotoğrafları görmem de bir oldu. Seni o fotoğraflarda görünce önce sen olduğuna inanamadım çünkü her ne kadar yüzü sen olsan da bulunduğu ortam, takıldığı kişiler giyimi kuşamı hiç sana benzemiyordu. Üstelik senin olduğun fotoğraflardaki etiket farklı bir kullanıcı adına ve siyah bir profile sahipti. Günlerce beynimin içini kurcalayan bu tuhaf olaya bir türlü akıl sır erdiremedim. Ama sen olduğun da su götürmez bir gerçekti ondan sonra bir gün benim yanımda sosyal medya hesabına girdiğinde o kullanıcı adı ve profili görünce o zengin yapımcının oğlunun senin yakın arkadaşın olduğundan tamamen emin oldum.

-Neden benden hesap sormadın?

-Sana çok küçüksün deyince bana kızıyorsun. Neden yaptığımı anlayacak kadar daha büyümemişsin. Çünkü bana kendin hakkında gerçeği söylememenin bir sebebi olduğunu anlayacak kadar yaş aldım ben. Sonuçta beni kandırmak dolandırmak gibi sahip olmadığım özelliklerden dolayı yalan söylemediğin aşikardı. Kendi içinde halletmen gereken sorunlar varken ben nasıl biriciğime kendi özel hayatı hakkında üstelik çok hassas bir mesele hakkında sorguya çekeyim. Benim dileğim senin kendi ağzından kendini hazır hissettiğin bir anda bana açıklama yapmandı. Ama şerefsiz abin her şeyi berbat etti. Deha Altay'ın dedikleri karşısında şaşkınlığa uğramıştı. Onu düşünmesi, önemsemesi, kararlarına saygı duyması ve sınırlarını ihlal etmemesi onu inanılmaz derecede mesut hissettiriyordu. İlk defa aşık olmuş ama ilkinde doğru insanı bulmuş gibiydi. Gözlerinin içi parlayarak Atalay'ı konuşurken dinledi.

-Neden hesap sormadığımı öğrendin şimdi sen de bana eğer kendini hazır hissediyorsan neden kendi fabrikanda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını anlatabilirsin, diyerek dikelip Deha'ya bakarak ellerini tuttu. Deha başından geçenleri eğip bükmeden olduğu gibi ayrıntısına kadar anlattı. Atalay yine sinirlenmişti.

-O yavşak abinin ölümü benim elimden olacak, dedi.

-Sakin ol sevgilim, ben onun iteklemelerini, kakalamalarına, aşağılamalarına hatta dayaklarına alışkınım diyerek yüzünü okşadı.

YUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin