keyifli okumalar.
Taylor Swift, Wildest Dreams
Alışveriş yapmayı severdim.
Özellikle tek başıma çıkıp saatlerce dükkanları gezmeye, küçük ama beni tatmin edecek şeyler almaya, yürümekten ayaklarım ağrıyıncaya dek bunu yapmaya bayılırdım.
Çoğunlukla alışverişe tek başıma çıkardım, bazen yanımda arkadaşlarım olurdu tabii. Ama daha önce hiç bir erkekle, her hareketi beni heyecanlandıran bir erkekle, alışverişe çıkmamıştım.
Motorla yaptığımız yolculuk boyunca onunla alışveriş merkezinde ne yapacağımı düşünüp durmuştum. Evet, onunla konuşmak bir şeyler yapmak hoşuma gidiyordu ama daha yeni tanıştığımız için kendimi onun yanında o kadar da rahat hissedemiyordum aslında.
Oraya gittiğimizde ne yapacağımızı bilmiyordum. Ona alışverişe gideceğimi söylediğimde çıkıp gelmesini de beklemiyordum. O kadar sürprizlerle doluydu ki...
Motosikletini avmnin otoparkına park ettiğinde yavaşça motordan indim ve kaskımı çıkartarak ona baktım.
Yavaşça motordan inip kemerinin üstüne çıkan siyah tişörtünü aşağıya çekerek düzeltti. Ardından kaskını çıkarıp ellerini dağılan saçlarına atıp düzeltmeye çalıştı ama bu hareketiyle saçları daha çok dağılmıştı.
Elimdeki koca kaskı yavaşça motorun üstüne bırakıp iki elimi de sarı saçlarıma atarak onun aksine gerçekten saçlarımı düzelttim. Ardından okul kıyafetimin nasıl durduğuna baktım, herhangi bir sorun yoktu.
"Merak etme, hâlâ güzelsin."
Başımı kaldırıp ona baktım ve bilmiş bir şekilde gülümsedim. "Her zamanki halim."
Dudağının bir kenarıyla gülümseyip motosikletini kilitledi ve bakışlarıyla yolu işaret ederek "Hadi, içeri geçelim," dedi.
Birlikte, yan yana, yürümeye başladığımızda "Benimle alışverişe gelmeni beklemiyordum," dedim ona yandan bir bakış atarak.
Ellerini ceplerine koymuştu, bakışları tam karşısındaydı ve dimdik yürüyordu. Onun adımları yanında benimkiler çok yavaş kaldığı için hızlı yürümem gerekiyordu.
"Söyledim ya," dedi rahat bir tavırla. "Zaten alışverişe çıkacaktım."
"Buna inanmıyorum," dedim dürüstçe.
"Neden?" Kahverengi gözlerini yavaşça bana doğru çevirdi ve meraklı gözlerle bana baktı.
"Çünkü," deyip gergince önüme döndüm. "Alışverişe çıkabileceğin o kadar zaman dilimi varken ne tesadüfse ben sana alışverişe gideceğimi söylediğimde alışverişe gitmeye karar veriyorsun da ondan."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ineffable || texting
Novela JuvenilLise son sınıf öğrencisi Afra, numaraların karıştırılması sonucu Ateş'e yazar ve Ateş'in üniversite hayatına ani bir giriş yaparak kendisini bambaşka bir noktada bulur. * Loş mor ışığın gölgesi yüzüne düşüp suratının bir yanını kapatırken parıldayan...