kuma yarası

ÖZEL BÖLÜM 3

Hiiii keçeleeeer .
Enişteniz  Putin bu hafta sonu beni istemeye geliyor 💅🏻🤭hepinizi Paristeki aşk dolu düğünüme bekliyorum .

                 NOT; HEDİYELİDİR ( PARASIZ VE
                     ALTINSIZ GELMEYİNİZ :) )

.
.
.
.

Yüzü fena halde dağılmış ve baygın bir Hawin vardı karşısında.  Kaç yıl olmuştu bu yüzü görmeyeli ? .

Gördükleriyle ,gözlerinde ki yaşlar kendilerini teker teker aşağı doğru salıyorlardı . Beyni artık almıyordu olanları, mutluluk ve huzur ona haramdı galiba buda onun yasaklı meyvesiydi .

Tanrı , Pâyiz'e mutluluğu bir yasak meyve gibi esirgemiş ve çok uzağa koymuştu , ne o meyveye ulaşabilirdi nede onu görebilirdi Pâyiz ...

"Hawin..."

Dudaklarından zarzor Hawinin ismi çıkabilmişti . Bu isim ona büyük bir acı ve baskı yapmıştı kalbinde, Hawini gördüğü gibi aklına yine Êzmân Eroğlu gelmişti . Hawin , Êzmân demekti , Êzman ise Hawin demekti ama artık Êzmânsız bir Hawindi , Hawin .

Sanki tüm dünya durmuş sadece onu izliyor gibiydi , sanki üzerlerine milyonlarca acıyarak bakan gözler vardı ,hisleri bir birine karışmış koca bir duygu düğümü oluşmuştu .

Saatler sonra Hawin acıyan nedeniyle gözlerini zar zor açmıştı. Ne olduğunu anlamamıştı , neredeydi ? Ne oluyordu? Hiç bir fikri yoktu .

En son markette alışveriş yapmıştı ve elinde anahtarla kapıyı açmaya çalışıyordu ... Devamı yoktu silinmiş bir sahne gibiydi, her şey çok hızlı gelişmişti.

İnleyerek kalkmaya çalıştığında bedeninde yükselen acı ile dumura uğradı.

"Bekle... Yardım edeyim ."

Bu ses.....

Eski anılar ....

Konak ....

Tek bir ses onun kafasında milyonlarca bölük bölük anının oluşmasına neden olurken kafasını hemen sesin sahibine çevirdi. 

Gördüğü yüzle koca bir şok geçirmişti , nasıl bir tepki vereceğini bile bilmiyordu. Diyemiyordu tek kelime , konuşmayı unutmuştu adeta .

İki kadının hüzün dolu gözleri ortada öyle kesismişti.

Pâyiz hemen Hawine yardım edip oturur pozisyonuna getirdiğinde Hawin hâlâ şok içindeydi .

"P... Pây... Pâyiz?"

Sesinde anlatmak, konuşmak istediği her cümle vardı , gözleri öyle bir bakıyordu ki koca bir mazi yatıyordu o kahverengi gözlerde.

"Hawin ... Çok kötü bir şeyin içine düştük!"

Kendisini zor tutsada titreyen çenesi onu ele veriyordu , ikisinin gözlerinde kocaman bir korku yer edinmişti .Hawin daha bir şeyleri anlamamıştı ne olduğunu. İki kadın büyük bir bela çukurunun içine düşmüşlerdi...

" Pâyiz ne oluyor?..."

Hiç değişmemişti Hawin , hâlâ eskisi gibi çok güzeldi ama yüzünde kocaman bir kederin gölgesi vardı altı yıllık bir kederin ...

Pâyiz ,Hawinin yanına oturup kendi titreyen elleri ile Hawinin buz gibi ellerini tutu , ikisinin gözleri bir biriyle kesiştiğinde ikisi de yutkunmakta zorluk çekmişti .

"Çiya... Yangınla ilgili bizi suçluyor , bizden intikam alıyor "

Pâyizin ağzından çıkan her kelime ,Hawinin beyninde kocaman şimşeklerin çakmasına neden oluyordu. Kokusuna bile kendini feda edebileceği kocasının ölümünden o suçlu bulunuyordu, şu ana kadarki en büyük acısı bu olmuştu.

Yüreğinde kocaman yangınlar oluştu, gözyaşları sicim sicim akıyordu, ne diyeceğini bilmiyordu tüm kelimeler kifayetsiz kalmıştı, dili yok olmuştu sanki.

"Ben.... N nasıl yaparım böyle bir şey, ben altı yıldır Êzmânın acısıyla yanıp tutuşuyorum zaten..."

Daha fazla konuşmadan ağzından bir hıçkırık koptu , Pâyiz onun bu haline dayanamayıp ona sarıldı, Hawinin göz yaşları Pâyizin omzunu ıslatırken Pâyizde daha fazla gözyaşlarını tutamamıştı.

"Vayyy vay demek kumaşlar tekrar bir oldu ha , bu sefer kimi yakıcaksınız ?!"

Gelen nefret dolu sesle iki kadın korkuyla bir birilerinden ayrılıp sesin sahibine çevirmişlerdi başlarını. Elleri göğsünde bağlı bir şekilde öfke saçan gözlerle onlara bakan bir Çiya Eroğlu vardı karşılarında.

Hawin elinin tersiyle göz yaşlarını silip kendine gelmeye çalışırken, Pâyiz olduğu yerden kalktı .

"Asaf nerede ?"

İlk sorusu bu olmuştu , oğlunu o kadar çok özlemişti ki , kalbi her atışta sancıyla atıyordu oğlu için .

Hawin Asafın kim olduğunu deli gibi merak etmişti.

"Asaf diye biri yok ! Dijvar var !"

Her bir sözü o kadar nefret kokuyordu ki insanın korkmaması imkansızdı. Gözlerinde ki öfke daha da büyüyerek karşısındaki iki kadını gözleriyle bile imha edebilirdi .

Hawin duyduklarının şaşkınlığıyla zar zor yutkunurken , Pâyiz gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti çiğerlerine.

Çiya Pâyizi sertçe sola itip sert adımlarla Hawine doğru gitti, Hawin korkmadığını göstermek adına yerdinde bile kıpırdamıyorken , Çiya eğilip onun kolunu sertçe tutup kaldırdığında inlememek için kendini zor tutmuştu.

Pâyiz de hemen Çiyanın peşinden giderek Hawini kurtarmak istemişti ama Çiyanin heybetli bedeni buna kocaman bir engeldi.

"O yılan göz yaşlarını boşa dökme sevgili yengeciğim . Sizi öldüreceğim zaman bol bol ağlarsınız!"

Bu kelimeler iki kadının bedeninde şok etkisi yaratırken Pâyiz korkudan ne yapacağını şaşırmıştı. Ölümden korkmuyordu ama oğlu için deli gibi korkuyordu .

Hawin ağlayarak başını iki yana doğru saladığında Çiya onu sertçe duvara itmişti.  Hawin çarptığı yerde kolunu tutup duvarın üstünde ağlayarak , kayıp zemine doğru oturmuştu. Artık hıçkırıklarına hakim olamıyor deli gibi ağlıyordu.

Pâyiz ise olanlara şok içinde izliyordu tek bir hareket dahi edemiyordu.

"Biz bir şey yapmadık"

Bu kelimeleri söylemek bile korkunç bir bıçağın boğazını kesmesi gibi bir hissi vermişti Pâyize.

Çiyanın korkunç ve Delici bakışları Pâyize döndüğünde , Pâyiz korkuyla başını yere doğru eğmişti.

"Sizi yaşatırsam bana da Çiya Eroğlu demesinler !"

Diyip odadan çıkıp gittiğinde , Pâyiz hemen yerde ağlayan kadına doğru gitti . Hawin yerde hâlâ acı içinde hıçkıra hıçkıra ağlarken Pâyiz ona tekrar sarıldı ve ellerini Hawinin saçlarına doğru atıp şefkatle okşadı.

"Geçicek yemin ederim ki hepsi geçicek Hawin , ağlama lütfen" .

.
.
.
.  

Bende ne  yazdığımı bilmiyorum valla çok saçma ve iğrenç oldu bence özel bölüm yapmamalıydım ha offf .

Neyse hepinizi tek tek çok seviyorum, eski okuyucularımı tekrar görmek beni çok sevindirdi .

Putin enişteniz için bol bol dua edin aşkolarım 🪽🫶🏻🫰🏻🫀❤️‍🔥🩷