4#Seni Sevmeye Başladım Çocuk

93 15 3
                                    

Merhaba!Hikayeyi inşallah okursunuz!!Eğer okursanız vote atıp;olumlu olumsuz bütün yorumları yapar mısınız??Dört gözle bekliyorum...


Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir yerdeydim.Önce öldüğümü falan düşündüm ama sonra yatakta olduğumu anladım.Etrafım resmen bembeyazdı.Beyaz dolaplar,beyaz komidin hatta odada beyaz her türlü çiçek vardı.Ama odada beyaz olmayan tek bir şey vardı.Askılıkta asılı olan kot gömlek...O an beynindem vurulmuşa döndüm,olayların yeni farkına varmış olmak beni biraz tedirgin etti ama kısa zamanda atlattım bu tramvayı...
Koşarak odadan çıktım.Ev bayağı büyüktü.Burası bildiğin saray yavrusuydu.Sırayla odadan sonraki bütün kapıları açtım.Ama aradığım şeyi bulamadım.En son çarem bağırmaktı.

"Kimse yok mu?Bu koca evde kimse yaşamıyor mu yaa!!"

"Buyrun efendim,bir şey mi istediniz?"

"Okul buraya falan mı taşındı?"

"Efendim kızım!!"

"Yok abla bir şey,Barış nerede?"

"Barış yok,kızım okula gitti.Ama Doğu burada..."

"Hii,okul!Ben onu unuttum tamamıyla.Bir şey sorcam abla sana?Bu üniversiteyi bir gün kırsam böyle sıkıntı olur mu?"

"Bilmem ki kızım ben!Doğu burada işte o da gitmedi."

"Haa!Tamam ablacım!Doğu nerede peki?"

"Arabayı siliyor,yani bakımını yapıyor."

"Nasıl bir şey bu ya...Eşek gibi zengin ama arabasını kendi siliyor.Ben olsam elimi sürmezdim."

"Kızım,ben de sana bir şey sorcam.Sen böyle hep kendi kendine konuşur musun böyle!!"

Minik bir kahkaha attım.

"Abla,ben öyleyim.Biraz kaçık,biraz manyak,biraz psikopat biraz da şizofren.Tabi bunların hepsi bir araya gelince güzel özelliklerin hepsi ortadan kalkıyor.Ben böyle biriyim işte.Ama bu durumda benim hiç suçum yok,ne oldumsa hayat bu hale getirdi beni."

"Kızım güldürme beni Allah aşkına...Sen daha kaç yaşındasın da;hayat sana ne yaptı?Tövbe tövbe..."

"Abla,şimdi be..."

"Ne konuşuyorsunuz bakalım,fıstıklar!.."

"Ha geldin mi paşam!"

"Paşam!"

"Evet,Nazan Abla'nın bana seslenişidir bu.Okulda paşa olamasak da evimizin paşasıyız."

"Oğlum öyle deme.Sonra Barış üzülüyor.Barış da senin gibidir kızım...Sen saydın ya kendini az önce,o da öyle bir şey..."

"Ha belli,Barış'ın da asi bir tarafı olduğu belli.Sen nasıl bir insansın Doğu?!"

Doğu biraz duraksadı.Nazan abla ile birbirlerine baktılar.Daha sonra ben sorumu yinelenciye yarıda cevap geldi...

"Peki,Doğu sen nas..."

"Ben şu an açlıktan kudurmuş,ve şu an Nazan Abla'dan başlayarakseni de devamında yiyebilecek bir insan...Anladın mı Nehir?"

"Al işte!Abla ben sana bir özelliğimden bahsetmeyi unuttum.Ben mesela normalde bak seninle konuşurken bu kadar sinirli olmam ama kuyruğuma basıldı mı...Ha!Bu arada sinirlenmem için kuyruğuma 1 mm basılması yeterlidir.Ve Doğu biraz önce beni yiyeceğini ifade ederek beni çok sinirlendirdi."

"Wuh!Ne konuştun be Nehir!Peki,içeri geçelim.Kahvaltıya..."

Yavaş adımlarla salona doğru gitmeye başladık.

"Senin anlatacak bir şeylerin yok mu ya!Genelde bu eve gelen kızlar bir sürü sormadan,buradan çıkmazlar.Tabi her sırrı öğrenmeden de gitmezler..."

Söylediği cümlelerin hepsini fesat algılamamak için özel bir çaba sarfettim.Ama maalesef her türlü fesatlık aklımdan geçiyordu.

"Eee!Bu sözüm seni kamçılar da bir soru sorarsın sandım da;sen daha da sessiz oldun..."

"Tamam,sen kaşındın..."

"Barış kardeşin mi?"

"Aklına nereden geldi be bir anda bu soru...Neyse,hayır değiliz..."

"Gay mısın?"

"Hayır,ayrıca da gay olsam sevgili yapacağım en son kişi Barış olurdu herhalde..."

Bir anda kendimi tutamadım ve güldüm.

"Tamam gülmeniz bittiyse Nehir Hanım;buyurun oturun da benim sorularıma geçelim."

Vay kurnaz!Hiç sorun yok mu derken kendi yerini hazırlamış hayvan...

"Sorun Doğu Bey!!".

"Neden bu okul!"

"Benim tercihim değil aslında.Benim burada daha iyi okuyacağımı düşünen büyüklerim bana bu okulu layık görmüş."

"Annen ve baban seni hiç tanımamış o zaman!!"

"Onu nereden çıkardın ki şimdi!"

"Büyüklerim beni bu okula gönderdi dedin.Ve bu okulu zerre kadar sevmediğin belli!!"

"Zekisin,ama yanlış anladın zeki çocuk.Ha bu arada seversem bir insanı ona çocuk diye seslenirim.Rahatsız olursan söylemem ama..."

"Rahatsız olmam;ama sen kendini çok yanlış tanıtmışsın bize!.."

"Neden?"

"Nehir,aslında sen asi bir kız değilsin.Öyle olmak istiyorsun."

"Ne demek istiyorsun Doğu?!"

"Bak Nehir,bu söylediklerime sinirlenme sadece eleştiri yapıyorum."

"Neden durdun devam et,ilk defa biri bana eleştir yapıyor.Yani cesaret edebilen kimse olmamıştı."

"Bak hayatın senin için acıdan başka bir şey getireceğini düşünmediğin için hayatını kendine zehir edip rahatlıyorsun ama çok yanlış bir yol bu..."

"Hayatımın acılarla geçtiğini nereden anladın yani çıkardın??"

"Eee!Tecrübe kızım!"

"Ne demek tecrübe yaa!"

"Ya tamam,Nazan Abla'ya söylerken duydum."

"Peki devam et!"

"Hayat acılarla doludur,ama bu hayat ne kadar acılarla dolu olsa da mutlu olacak bir sürü an var.Mesela umut...Senini hiç umudun yok mu!!"

"Vardı.Artık yok.Çünkü hepsi hayatımı mahveden bir çeşit canavara dönüştüt ve yoklat benim için artık..."

"Sen erken pes etmişsin.Bak benim en büyük umudum,aslında bunu kimseye söylemem ama sana söyleyeceğim...Ben birinin görmeyi o kadar çok umud ettim ki!Bir de bunun için çok çabaladım.Kısa bir süre önce tanıdım onu!İstanbul da yaşıyormuş;ama bana bayağı uzak yani..."

"Tek bir şey söyleyeceğim;Seni sevmeye başladım çocuk!!"



KISACASI HAYAT...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin