23#AMİP KAFA

46 8 20
                                    

Duru'nun Ağzından

"Selamün Aleyküm!"diyerek girdi içeri amip...Amipti mapit mi ama sevimliydi ha!Gerçi şundan 1 ay öncesine kadar onunla dalga geçmekten başka bir amacım yoktu ama gönül bu işte;ota da konar ...

Kıkırdamamı kesip toplantı salonundaki sessizliği bozduğumu farkettim.

"AleykümSelammm!"dedi bir o kadar keko bir çocuk!Dudağımı büzmekle kalmayıp bir de kısa bir ıyk çektikten sonra önüme dönüp kağıtları kurcalamaya başladım.



Bizim üniversitenin toplantı salonundaydık.Okulun resim kulübündeydik ve resim hocamız bir toplantı yapmak istediğini söylemişti.Tabi Furkan da resim kulübünün bir üyesi olduğu için haftada bir mutlaka karşılaşıyorduk.Kötü de olmuyordu hani!?



"Naber Duru?"



"İyiyim Furkan!Sen nasılsın?"




"Nasıl beğendin mi?"




"Neyi beğenmem gerekiyor?"




"Keko performansımı..."




"Ha!Evet iyiydi ama yine de gerçeğine uygun yapamadın!!"




Evet!Furkan benden 1 yaş büyüktü.Aynı liseden mezunuz.Hacettepe Üniversitesi benim uzun zamandır hayalimdir...Son sene bu hayalim birazcık suya düşse de Furkan'ın Hacettepe Mühendisliğe gitmesi benim bu okulu istememdeki bir sebep daha olmuştu.



"Sen yap da görelim o zaman!?"



"Neyi?"




"Keko taklidi kanka ya ne olacak!?"



Kanka mı?Al işte aylar boynca sevgilim olmak için uğraşan çocuk nerede acaba?



Bizim hikayemiz bambaşkaydı aslında.Lise 2-3 arası...Offff!O zamanlar bana hayatımın en güzel zamanları gibi gelen ama aslında boktan farklı olmayan zamanlardı.Hayatımda Gökhan adlı bir gerizekali vardı.



10.sınıfta bana çıkma teklifi etmiş;ben de hayatımın hatasını yaparak onunla çıkmayı kabul etmiştim.11.sınıfta ise peşimi bırakmamıştı.Rahatsız mıydım?Yoooo!Gayet hoşuma gidiyordu.


İşte aslında Furkan ile hikayemiz tam olarak bu zamanlar başladı.Furkan esrarengi bir şekilde adımı öğrenmiş ve beni sevdiğini söylemişti.Zaten sonrası romantizm dolu sözler vesaire...



"Ne düşünüyorsun acaba?Nasıl taklid yapacağını falan mı?"



Hayır bana kanka demeni!!Cevap vermeden önüne döndüm.Bana bakarak psikolojik baskısına devam ediyordu ki kapıdan hoca girince ilgisi o yöne kaydı.



"Merhaba!Bu hafta size dünya çapında yapılacak olan bir yarışmadab bahsedeceğim ve fikirlerinizi soracağım!Bana bir atasözü söyler misiniz?"



Herkese sırayla atasözü söyletiyordu.Sıra Furkan'a geldiğinde:


"At binenin,kılıç kuşananın."dedi.Kıkırdadım.Tabi buna kıkırdamak denirse resmenhayvan gibi gülmüştüm.Zaten sonradano ana dair hatırladığım tek şey hocanın parmağını kapıya doğru tutmasıydı.



Ben ve Furkan dışında kimse neden güldüğümü anlamadığı için mal mal bakıyorlardı.



"AT,AT,AT,AT,AT......."İçimde defaatle tekrarlanan tek kelime...


At, Furkan'ın sevdasıydı.Sebebini bilmiyordum ama en sevdiği hayvan oldugunu ve onun uğruna öleceğini biliyordum.



Ne kadar odun olsam da ben bu çocuğu seviyordum.Hem de çoook...


KISACASI HAYAT...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin