Multimedia Nehir.Şarkıyı da sadece seviyorum.Bu arada kitapla ilgili önerilerde bulunabilirsiniz...Öpüyorum.Vote ve yorum atmayı unutmayalım...
Doğu'dan da Barış'dan da iyice sıkılmaya başlamıştım.Bunlar nasıl yakın arkadaştı böyle!Sürekli kavga ediyorlardı.Zaten ilk günden anlamıştım bunların yakın arkadaş olamayacağını...Sürekli azarlıyordu Barış Doğu'yu...Doğu demişken...Doğu'ya ne diyeceğimi bilemiyordum...Birden ani bir aşk itirafı,yakışıklı bir çocuk ve benim gibi bir mal vardı.E ne yapacaktım ki şimdi.
Barış desen ayrı bir havaydı.Bir insan neden en yakın arkadaşının kuyusunu kazar ki...
Bunları düşünürken bir yandan da kabinde kıyafet deniyordum.Dışarıdan kabin görevlisinin sürekli çıkmam için söylenmesi beni rahatsız etmekle birlikte kafamda da binbir tilki dolanıyordu.
O sırada telefonumun çalmasıyla irkildim.Arayan Barış'tı.Yani Hödük...Küçük bir kıkırdamadan sonra telefona cevap verme zahmetinde bulunup telefonu açtım.
"Alo!"
"Baş belası nerdesin sen?"
"Lan bana baş belası deyip durma!"
"Lan derken!"
Sinirlendirmiştim Hödük öküzünü!
"Evet,lan dedim ne oldu?Sen de bana baş belası diyorsun!Ben bir şey diyor muyum?"
"Ya sen...Neyse,üstüne adam gibi bir şeyler al,bir de konum at ben seni alırım."
"Sen çok kitap okuyup,çok dizi izliyorsun sanırım..."
"Niye ki?"
"Baş belası...Klasik kitap terimidir ki ben bu sözden nefret ederim.Hoş senden de nefret ediyorum da..."
"Hııı!Demek bu sözü sevmiyorsun baş belası!"
"Allah belanı versin hödük..."
Telefonu suratına kapatmıştım hayvanın.İyi mi yapmıştım kötü mü bilmiyordum.Çok geçmeden telefona mesaj geldi.
Gönderen:Hödük Öküzü
"Kızım konum atsana ya!Seni bekliyorum be!"
Giden:Ben
"Atmıyorum be konum monum!Pis sapık..."
Gönderen:Hödük Öküzü
"Şu konumu at sana bir sürprizim var!"
Giden:Ben
"Sürpriz mi?Ne sürprizi yaa!"
Gönderen:Hödük Öküzü
"Kız değil misiniz hepiniz aynısınız işte..."
Telefonu kapatmıştım.Cevap yazmassam diretemezdi.Telefondan sürekli mesaj sesi gelmesine rağmen hiç bakmamaya özen gösteriyordum.Bir de whatsapptan atıyordu ki görüp görmediğimi anlamaya çalışıyordu.
Birkaç saat sonra bütün işim bittikten sonra parka geçip oturmaya karar verdim.Banka oturduktan birkaç dakika sonra bir çiçekçi geldi.
"Abe al şunu be ya!"
"Bu ne abla ben niye alıyım bu çiçekleri..."
"Abe,bi abim gönderdi beya...Bankta oturan güzel kıza götür şu çiçekleri dedi.Ben de bir tek seni gördüm beya..."
"Yok,ben istemiyorum çiçek falan..."
"Abe al beya,al şu çiçekleri...Ben rıskımı sen aşkını kazan..."
"Abla istemiyorum ya!"
"Ay sen ne inatçısın yav!"
"Ya inatçıyım,evet git şimdi şuradan...Allah aşkına..."
Uzakta bir yere bakarak:
"Abi almıyor beya!Ben daha fazla uğraşamam!"
Çiçekçi kadının gittiği yöne doğru baktığımda karşımda gördüğüm kişi tam da tahmin ettiğim kişiydi.Ama benimle ne işi olduğunu hala anlamıyordum.
"Barış!!"
Evet,Barış'tı.Gördüğüm kişi Barış'tan başkası değildi.Önce emin olamadım ama yaklaştığında daha emin olmuştum.Bir anda ayağa fırlayıp:
"Ne işin var senin burada?Nasıl buldun beni?"
"Sevinmedin mi beni gördüğüne...Bu devirde bir Barış kolay kolay bulunmuyor."
"Sen sorduğum soruya cevap ver!Nerden buldun beni?"
"Sen bana konum monum atmam demedin mi?Ben de senin mesaj atmanı bekleyip mesaj attığın anda senjn konumunu belirledim baş belası..."
"Ya san ben boşuna pis sapık demiyorum işte hakediyorsun!"
derken bir anda çantamdan tutulduğunu farkettim.Kapkaççı...
Dönüp yerden aldığım bir taşı
"Gafana yersin daşı ha!" diyerek fırlattım.Tam o anda ise bir el silah sesi duydum.
Bu ses arkamdan geliyordu.Arkamı döndüğümde Barış'ın elinde kurusıkı bir silah vardı.Ve Barış silahı yerine koyup birden bağırmaya başladı.
"Ya sen hep ön planda olmak falan mı istiyorsun ya!Amacın ne senin?Sen hayatını tehlike altına atmaktanne anlıyorsun gerizekalı kız!Anlamıyorsun di mi?Anlayamıyorsun?Yazık sana çok yazık..."dedi ve gitti.
Karşında sadece susabiliyordum.İlk defa...Arkasından söyleyebildiğim sadece:
"Ben bağırmanı haketmiyorum!Ben haketmiyorum!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISACASI HAYAT...
Chick-LitBazan hayatın benimle oyun oynadığını düşünür;umutlarıma sarılırdım.İşte o an bana gülümseyen bir hayatımın olduğunu anlamam kaçınılmaz bir sondu.Ben buyum.Umutlarımla gökyüzüne kadar uzanmış bir genç kız... Hayatın uzun bir yol olduğu söylenirdi he...