Barış beni evine getirmişti.Tamam sarjoş falandım ama yine de bulunduğum ortamı kavrayacak kadar da değildi yani!Ben salon gibi bir yerde otururken bir anda sudan çıkmış balığa döndüm.Kafamdan aşağı buz gibi suyu dökmüştü hayvan...
"Hayvan!"
"Kendine gelmen gerekiyordu ben de gereken şeyi yaptım.Sana benim adaletimin ilginç olduğunu söylemiş miydim?"
"Söylemedin gerizekalı!"
"O zaman duydun tatlı kız!"
"Tatlı kız mı?Sen bana ne dedin hödük?"
"Ya abi iltifat ediyoruz suç oluyor,hakaret ediyoruz yine suç oluyor!Ben sana ne yaptım ya?"
"Bak Barış,git şuradan bana bulaşma!"
"Sen nasıl bir kızsın ya!Nasıl bir şeytan tüyü var sende!!!"
"Offf!Ne diyorsun ya sen;uyumak istiyorum ben artık!"
"Uyumak mı istiyorsun sen?"
"Bir cümleyi iki defa söyletmeden anlayamıyor musun sen?"Birden beni kucağına almıştı.Ne kadar kafam yerinde olmasa da kendimi hissedebiliyordum.Ve...Farklı bir duygu hissediyordum.İlk defa hissediyordum.
"Ne oldu sesin kesildi?!Yoksa benim kollarımda kendini güvende mi hissediyorsun??"
Sadece susabiliyordum.Kelimeler resmen boğazımda düğümleniyordu.Tam bir cümleye başlayacağım;bir anda bir şey beni susturuyor ve konuşmama engel oluyordu.
"Huhu!Sana diyorum Nehir!Bir cevap ver korkutma beni bak!"
"Ben iyi değilim.Kendimi iyi hissetmiyorum.Hem de hiç..."
"Nedenmiş bakalım o?"
"Bilmiyorum Doğu!"
"Doğu mu?Yine mi?"Bir anda sarsılmıştım.Beni yere bırakmıştı hayvan.Hem de ani bir şekilde...
"Ya bir yavaş ya!"Hala hatamın farkına varmamıştım.
"Bıktım."
"Neden bıktın be!Yatak odasına kız taşımaktan mı?"
"Saçmalama!Ondan bıkmam imkansız!!"
"Doğru,orasına burasına dokunuyorsun di mi?"
"Ondan değil?"
"Neyden Barış?Başka bir sebebi olabilir mi?"
"Üstüme daha fazla gelme Nehir!"
"Neden?Doğruları söylemekten mi korkuyorsun?"
"İlksin!"
"Ne?"
"Evime giren ilk kızsın!Anladın mı?İlksin!!"Bağırmaya başlamıştı.Kulağımın dibinde bağırmaya başlamıştı.Ama söylediklerinin etkisinde kaldığım için onun ses desibelinin yüksekliğini bile hissedemiyordum.
"Sen ne diyorsun Barış?"
"Ne oldu bana Barış dedin."
"E sen Barışsın.Ne deyim?"
"Bıktım anladın mı?Böyle hep Doğu ile kıyaslanmaktan bıktım.O ve ben farklıyız anladın mı?O iyi bir insan bense..."
Korkmuştum resmen!O yüzden bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyordum.Anlaşılan Barış'ın hırsları Doğu ile olan arkadaşlığının önüne geçiyordu.Ama mutlaka bunun da bir sebebi vardı.Bu durumda sadece Barış'ı suçlamak haksızlıktan başka bir şey olamazdı.Hele şu Doğu'nun yaptıklarından sonra...
"Su istiyor musun?"
Barış yanımdan gitmişti.Muhtemelen mutfaktaydı.Seslendiğine göre....
"Neredesin?"
"Tuvaletteyim.Sana da klozet suyundan içecek misin diye soruyorum.Ben hep oradan içerim de..."
Garipti ama iğrenmiyordum.Bazı kızlar bunu duyduğu anda ıyy falan demeye başlarlardı.Ama içimde en ufak bir tiksinme bile yoktu...
"Bana da bir bardak getir."
"Oldu.Ben sana çişimden bir bardak getiriyorum.Limonata niyetine iç."
"Seninkinin rengi o kadar sarıysa bir doktora görün bence!"
"Anlaşıldı.Sen bu muhabbetten sıkılmayacaksın.En iyisi ben kapatıyım.Bu arada benimkini çok mu merak ediyorsun."
"Haaa!Hayvan!Ben sana boşuna hayvan demiyorum işte.Pis fesat!"
"Ne dedim ya?"
"Uyumak istiyorum gerizekalı!"
"Tamam,bir kazuletle bir gece geçircem.Çok heycanlıyım!"
"Ben mi kazuletim?"
"Ay!Nasıl da biliyor ama!Beni tamamlıyorsun sen ya!"
"Uyumak istiyorum artık!"
"Sen geç yatak odasına ben geliyorum."
"Allah belanı versin senin!"Koşarak yatak odasını arıyordum.O kadar büyük bir evdi ki...En sonunda buldum.Ve üstüme kapıyı kilitledim.Böylelikle giremeyecekti.Ve benim de güvenliğim tehlikede olmayacaktı.
"Aç şu kapıyı Nehir?"
"Açmıyorum.Sen o kelimeleri söylemeden önce düşünecektin.Şimdi defol git salonda yat!"
"Bu gece öyle olsun.İyi geceler baş belası!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISACASI HAYAT...
ChickLitBazan hayatın benimle oyun oynadığını düşünür;umutlarıma sarılırdım.İşte o an bana gülümseyen bir hayatımın olduğunu anlamam kaçınılmaz bir sondu.Ben buyum.Umutlarımla gökyüzüne kadar uzanmış bir genç kız... Hayatın uzun bir yol olduğu söylenirdi he...