22#OKULDAN ATILMA

38 9 12
                                    

"Gerizekalı işte!Ne yapabilirsin ki özürlü bir insana...Özürlü işte!Aaaaahhhhh!"

Kendi kendime bir şeylere sinirleniyordum.Aslında yersiz de değildi bu sinirim.Bu insanlar canımı yakmak için falan mı doğmuştu acaba?!

1 GÜN ÖNCE

Okula gitmem gerekiyordu.Sürekli okuldan mesaj geliyor;iki gün sonra okuldan atılacağım söyleniyordu.Ama yaşadıklarımı görseler kesin seni direkt doktor yapalım falan derlerdi herhalde...

Yine kendi kendime konuşmaya başlamıştım.Aynanın karşısına geçtim ve saçımı dağınık topuz yaptım.O sırada bir kus sesi duydum ve telefona doğru yöneldim.Yine mesaj gelmişti ama bu whatsapptandı.Sanırım okul kendini aşmış ve whatsapptan mesaj atıp görüp görmediğimi de test edecekti.Ama lanet olsun ki çok zekiydim.

Mesaja üstten bakıp kapatacaktım.Telefonun kilidini açıp üste baktığımda

HÖDÜK ÖKÜZÜ

"Seni bekliyorum sabahtan beri kapının..."

Tabi devamını okuyamıyordum.Hemen whatsappa girdim ve devamını okudum.

"Seni bekliyorum sabahtan beri kapının önünde bu sefer arabayla değil motorla geldim seni almaya..."

Hafif bir gülümsemenin ardından saçımın dağınık topuzunu yapmayı bitirip yurdun önüne indim.

Barış,kask elinde bekliyordu.Bu kadar cooooooolll olmak zorunda mısın çocuk!!

Hala neden aşağı indiğimi bilmiyordum.Artık içimden geldiği gibi davranmaya başlamıştım.İyi bir şey mi???

"Daha bekliyecek miyim?Kask ne kadar ağır haberin var mı?"

"Sana beni almanı ve her nereye götüreceksen götürmeni kimse söylemedi."

"Yani..."

"Yani,rahatsızsan gidebilirsin!"

"Rahatsız değilim!Sadece senin aptallığınla birazcık dalga geçmek istedim."

"Eğlendin yani?!"

Motora bindi ve çalıştırdı.

"Geliyor musun?"

Karşımda dünyanın en tatlı asi erkeği var.Ne yapıyım?Tabiki de gelicem!!!

Motorun arka kısmına binmeme rağmen hareket etmiyordu.

"Ne duruyorsun?"

"Kaskı taksana!"

"Verirsen takarım!!!"

"Al da sus hadi!"

Sonunda motoru çalıştırdı.Ve okulun önüne geldik.Beklemiyordum desem yalan olurdu.Resmen getirmişti.Ama gelmem şarttı.Sonuçta tıptı lan bu!Kolay kolay hazırlanılıyor mu bu bölüme???

"Hadi in doktor!"

"Whöö!"Çıkardığım ses ve yüz ifademe ben de şaşırmıştım.Resmen dil çıkarıp çirkinleşmiştim.Demek ki bende de o kapasite varmış!!

Beni bırakıp gidiyordu.Okuldan atılmamam için elinden geleni yapması gerekmiyor muydu?Ama şu an beni takmadan gitmişti.Ben de onu takmayacaktım.

10 dakika sonra ne gelen vardı ne giden...Lanet olsun beni buraya kadar getirmişti ama okula girmem için bırak ısrar etmeyi çağırmamıştı bile hödük öküzü!

"Sanki çok umrumda!"deyip bir anda okulun kapısına doğru yürümeye başladım."Sonuçta hayvan gibi çalış çalış;sonra devamsızlık yüzünden okulda kal!!!Hı hı!Olmaz canım!!!"

Kapıyı açıp sınıfa girdiğimde hova sınıftaydı.Tabi burası lise gibi falan değil;direkt daldım içeri!!

İçeri daldım dalmasına da daha 2-3 adım atamadan hocanın seslenmesiyle irkildim.

"Adın neydi senin?"

"Nehir Kaya..."

Birka dakika boyunca önündeki kağıtla bakıştı.Ya da bana öyle gelmişti.Bir şey düşünüyordu kadın kesin!!!

"Sınıfa giremezsin!"

"Ne?"

"Bu saatten sonra sınıfa giremezsin!Yoklamada yok yazılmışsın...Tıp hayatın,doktorluk kariyerin burada bitti."

"Ne diyorsunuz siz hocam?Okula geldim işte!Daha ne gerekiyor ya?"



"Geciktin!Bitti!Şimdi çık dersimden de dersimi bitiriyim..."

Yapabileceğim tek şey dersten çıkmaktı.Pişmanlıklar bazen hiçbir şeyi geri döndürmüyordu işte...



Odama girip hunharca ağladım.Lanet okudum.Gece ağlamaktan gözlerim şişmiş olmalı ki sabah uyandığımda gözlerimi açamıyordum.Şişmişti işte davul gibi...

"Okul da yok zaten yat zıbar işte Nehir!" Yatağa yöneldim ve yatağın yanındaki komidinde duran kocaman kutuyu gördüm.İçini açtım.


Okul senin için bu kadar önemliyse eğer okuluna koş:bir dileğin de bu değil miydi?Ya da korkun mu demeliydim???

Kutunun içinden benim korkularımı yazdığım pembe kağıtlardan biri çıktı.


"Seneler boyunca okuyup doktor olamamaktan korkuyorum."

KISACASI HAYAT...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin