Gözlerimi açtığımda günün aydınladığını farkettim.Odamın pencersiden gelen gün ışığına aldırmadan uyumaya devam edecektim ki hala Aydilge'Sorma' yı dinlediğimi farkettim.Allahtan Hande Yener falan açık değildi.Yoksa sabaha kadar:
"Söyle ona Sebastian..."
şarkısını söyleyip sabah her gördüğüm insana Sebastian derdim herhalde.Saate baktım daha saat 06:00 dı.Evet Güneş doğmuştu belki ama yine de uyumak istiyordum.Kafamı tekrar yastığa koydum ve yorganı üzerime çektim.İster istemez elimde olmadan Sorma söylüyordum.Kafama bir kere vurmamla etkisinin geçeceğini düşünmem üstüne cabası oldu.Kafamda kalan ağrı da yanıma kâr kalmıştı.
Kapı tıklama sesini duymama rağmen dıuymazdan gelerek uyumaya devam etmeye çalıştım.İhtiyacım vardı çünkü...
"Uyandın mı fındık faresi?"
Yataktan sıçramıştım.Ama üstümde yorgan olduğu için hala her yer karanlıktı.Gelen kişinin Duru olduğunu iddia etmek istiyordum ama ses erkek sesi olduğu için şaşkındım hala!!!
Yorganı kaldırmama yardım etti ve karşımdaki kişi 'fındık faresin'nden de anlaşılacağı üzere Batuhan'dı.
"Ne uyudun be?"
"Ne işin var senin burada yalancı!"
"İnsanlara neden bu kadar güvensizce yaklaşıyorsun?Sence gerçekten Dünya'daki tek doğrucu davut sen misin?Küçümsüyor musun yoksa böyle mi olmak istiyorsun?!"
Haklıydı belki de...Ama bunu itiraf edemezdim.
"Sanane?Sen beni bıraksana..!"
"Nehir,seninle uğraşamayacağım.Hadi hazırlan da gidelim!"
Yine mi bir yere gitmem gerekiyordu.Allahım dışarı çıkmak istemiyordum artık.Konuşmaya dermanım olmadığı için yorganı üstüme çekip arkamı döndüm.
Birkaç dakika sonra odada ayak sesleri duyuyordum ve boğulmuştum.Nefes alamıyordum.Acilen yorgandan kafamı çıkarmam gerekiyordu.Yorgandan kafamı çıkardığımda Batu karşımdaydı.Aramızda 1-2 cm vardı yoktu.Nefes nefese kalmıştım.Yorganın altında olduğum için mi yoksa...
"Sen küçükken hiç böyle değildin be Nehir?"
Sinirlenmiştim.
"Ya sen benim çocukluğumu nereden biliyorsun ya!!!Defol git başımdan yaaa!!"
Birkaç dakika duraksadı.
"Seni seviyorum.Senin beni sevmediğinden çok seviyorum!."
Ses tonu çok hafifti.Resmen romantikti lan!?Ne oluyordu bana!Bir an içimden acaba gerçekten çocukluk aşkım olabilir miydi?
Birden:
"Adını neden değiştirdin?"
"Şimdi anlatamayacağım bir sebepten ötürü!"
"Anlat!"
"Bunu duymak istemeyeceğinden eminim!!"
Duymak isteyip istemediğimden ben de emin değildim.Ard arda o kadar çok şey bulandırmıştı ki kafamı...
"Söyle,alıştım zaten!"
"Baban..."
"O da mı babama patladı.Ya siz benim babamfan ne istiyorsunuz ya?Duru gelir baban katil der bi.."
"Söyledi mi Duru sana?"
"Anlatsan şunu;bakalım sen neler uyduracaksın!"
Dirseğimi yastığa koyup elimi çeneme doğrulttum ve umursamaz bir tavırla onu dinlemeye başladım.
"Adımı baban yüzünden değiştirdim.Senin o baban olacak adam ben de dahil olmak üzere çevrendeki herkesin hayatını mahvetti.Buraya seni kaderin getirdiğini falan mı sanıyorsun?Ya da benim senin karşına rastgele çıktığımı falan mı sanıyorsun?Öyle değil işte...Her şey babanın tezgahladığı bir oyun...Yeter mi yeterince üzdü mü bu seni?"
"Sen...Defol git odamdan..."
Birden bağırmaya başladım:
"Çık odamdan!Allah belanı versin senin..."ve bundan sonra ağlamam pek uzun sürmedi.
"Neden anlatmadığımı anladın mı şimdi..."
"Defol git şuradan git"dedim ve yastığı fırlattım.
Başıma daha neler gelecekti bilmiyorum.Geçmişiyle yüzleşmek insana ne kadar acı veriyor;hele de söz konusu babansa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISACASI HAYAT...
ChickLitBazan hayatın benimle oyun oynadığını düşünür;umutlarıma sarılırdım.İşte o an bana gülümseyen bir hayatımın olduğunu anlamam kaçınılmaz bir sondu.Ben buyum.Umutlarımla gökyüzüne kadar uzanmış bir genç kız... Hayatın uzun bir yol olduğu söylenirdi he...