17. Bölüm Part 7 (Bölüm Sonu)

46 2 10
                                    

Filiz Karsu'yu çok merak eder, telefonla ulaşmaya çalışır. Öylece uyuyakalan Atilla ve Karsu uyanır. Karsu onu uyusun diye yatağa götüren Atilla'ya kızgın bir bakış atar, Atilla umursamaz. Karsu alelacele telefona cevap verir, iyi olduğunu söyler, Filiz'i rahatlatır. Telefonu kapattıktan sonra Atilla'ya döner.

Karsu: Niye getirdin ki beni buraya? Kaç olmuş saat, bir an önce eve gitmem lazım.

Atilla: Geldiğimde uyuyakalmıştın, Ne zamandır doğru dürüst dinlenmiyorsun iyi gelir diye düşündüm. Bi de seni öyle mışıl mışıl uyurken görünce... Kıyamadım n'apayım...

Karsu: Neyse ne, bir an önce beni evime götür. Daha fazla burada kalmak istemiyorum.

Atilla: Gitmeden bi yemek mi yeseydik?

Karsu: Sen benimle dalga mı geçiyorsun?

Atilla: Aslında oldukça ciddiydim.

Karsu Atilla'ya yastık fırlatır.

Atilla: Son zamanlarda sende bi şiddet eğilimi var farkında mısın? Bana mı benzemeye başladın yoksa zaten içinde bi yerlerde bi mafya mı saklıyordun?

Karsu sinirle öteki yastığı da fırlatır, Atilla koşarak kapıdan çıkar. Karsu içinden söylenerek ayakkabılarını giyip dışarı çıkar. Siteye gelirler. Filiz çocukları Irmak'ın yanına göndermiş, bahçede Karsu ve Atilla'yı beklemektedir. Karsu'yu görünce rahat bir nefes alır. Anne kız içeri geçerler, Atilla da evine girer.

Filiz: Kaç saat oldu kızım nerede kaldınız?

Karsu: Trafiğe takıldık anne.

Filiz: Hımmm. Peki ne konuştunuz? Hiç iyi görünmüyorsun da.

Karsu: Öyle geçmişinden, kendinden, ailesinden falan bahsetti. Neden benden her şeyi sakladığı anlattı... Biliyor musun anne? O gün sandıkları gönderen Reha değilmiş. Atilla aldırtmış Adana'daki evden.

Filiz: Çok şaşırmadım açıkçası, Reha'nın iyilik yaptığı nerede görülmüş?

Karsu: O an gözümün önüne Kuzey geldi... Beni nasıl hatırladığını, gelip sarıldığını anımsadım... Öfkem yerini minnete bıraktı.

Filiz: Affettin yani?

Karsu: Affettim, affettim de bizden olmaz anne, bunun farkındayım, bu yüzden hala öfkeliymiş gibi davranmaya çalışıyorum, belki pes eder diye. Atilla'nın da anlaması lazım, anlaması için elimden geleni yapacağım ama..

Filiz: Aması ne kızım?

Karsu yutkunur, derin bir nefes alır.

Karsu: Kitapçıdan önce çalıştığım yer vardı ya hani... Hatırlıyor musun?

Filiz: Evet, maalesef ki hatırlıyorum hala, halbuki unutmak için nelerimi vermezdim.

Karsu: O dükkanı o hale Reha getirtmiş.

Filiz: Ne?!

Karsu: Sadece bu olsa iyi... Ozan'ın ölümünde de payı varmış, mafyayla iş yapıyor Reha senin anlayacağın...

Filiz oldukça şaşırır, ne diyeceğini bilemez. Kısa bir sessizlik oluşur.

Filiz: Ne yapacaksın peki? Nasıl baş edeceksin sen Reha'yla?

Karsu: Delil toplayıp polise gitmeyi düşünüyorum.

Filiz: Bu işe yarayacak mı peki? Ya daha fazla kışkırtırsa Reha'yı?

Karsu: Atilla da aynı şeyi söyledi ama başka ne yapabilirim ki? Ne gelir elimden?

Filiz: O da doğru ya... İki ucu da boklu değnek durumu seninki.

Karsu: Öyle...

Karsu stresle saçını arkaya atar, Filiz elini tutup Karsu'yu rahatlatmaya çalışır.

Filiz: Sen ne karar verirsen ver ben buradayım kızım, yanında. Biz birlikte her şeyin üstesinden geliriz, sıkma canını n'olur...

Karsu'nun morali biraz da olsa düzelir. Bu sırada Atilla Mert ve Cevdet oturmaktadır. İpek çoktan evine geçmiştir. Cevdet ve Mert merakla neler olduğunu anlatması için Atilla'yı sıkıştırırlar. Atilla anlatmaya başlar.

Atilla: Biraz bağırdı çağırdı tabi ama baktı ki pes edeceğim yok, oturdu dinledi beni sonunda. Ben de her şeyi anlattım.

Mert gerilir.

Mert: Her şeyi derken? Ne kadar her şeyi?

Atilla: Hepsini işte.

Mert: Bu hepsinin içine bizim kardeş olduğumuz gerçeği de giriyor mu peki?

Atilla: Evet.

Mert oldukça sinirlenir.

Mert: Abi bunu bana nasıl yaparsın ya. Ben senin için hiçbir şey söylemedim Karsu'ya yetmedi elimden geleni yaptım barışın diye, senin yaptığına bak, ilk fırsatta sattın beni.

Atilla: Oğlum bi sakin ol, ne bu sinir böyle?

Mert:  Nasıl sinirlenmem abi, biz kardeş gibi olduk Karsu'yla, Çelikler beni aileden görüyor, onlardan böyle bir şeyi sakladığımı öğrenince kim bilir ne kadar kızacaklar bana? Hele Karsu'nun ne tepki vereceğini kestiremiyorum bile.

Atilla: Sana çok kızmaz ya. Umarım.

Mert öfkeli bir şekilde Atilla'ya bakar.

Atilla: Bana bakma öyle, bir sır daha saklasaydım Karsu'dan, beni bu sefer asla affetmezdi.

Mert: Sevgilin için kardeşini sattın yani? Hanım köylü.

Atilla sert bi bakış atar ama Mert hiç umursamaz.

Mert: Resmen yalancı durumuna düştüm ya.

Atilla: Yalancısın oğlum.

Mert: Senin yüzünden yalancıyım.

Cevdet ikili arasındaki gerilim azalsın diye araya girer.

Cevdet: Peki barıştınız mı abi?

Atilla: Daha değil ama baya yumuşadı bana karşı. Yakında affeder.

Mert: İyi, en azından beni satmana değmiş.

Atilla yine Mert'e bakış atar, Mert yine umursamaz. Cevdet devam eder.

Cevdet: Kitapçıya dönecek mi o zaman?

Atilla: Lafı geveledi ama döner bence. Gerçi dönse de senin artık orayla bi bağın kalmadı.

Cevdet hafif hüzünlenir, Atilla durumu farkeder.

Atilla: Yine de arada gider kontrol edersin.

Cevdet: Tamamdır abi.

Sandık Kokusu Fan kurgu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin