21. Bölüm Part 7 (Bölüm Sonu)

43 2 3
                                    

Keepnote: Bölümlerin gecikmesi ve bi bölüm olmasından dolayı özür dilerim. Özel hayatım biraz karışık son zamanlarda. Vakit bulamıyorum. Fakat bi iki güne düzene girer ve tabi o zaman sizi uzun ve fazla bölümlere boğacağım. 😅


Atilla Reha ve Lale'yle Adnan meselesini konuşmak için bi hışımla şirketi basar. Lale ve Reha Atilla'nın tavrından dolayı gerilirler.

Atilla: Ecelinize mi susadınız siz! 

Lale: Biraz sakin ol, ne bu sinir? Burası bir iş yeri -

Atilla: Kes!

Reha anlık bi gafletle Atilla'nın üzerine doğru yürür. Atilla sertçe bakınca kendine gelir.

Atilla: Adnan Hanzade'yle iş yapmak da ne demek! Onun kimlerle ortaklık yaptığından haberiniz var mı sizin! Bu zamana kadar nasıl geberip gitmediniz hâlâ çözemedim! Bu arkanızı topladığım ikinci sefer! Ve yemin ederim ki üçüncüsü olmayacak! Ne Karsu'ya olan aşkım ne de çocuklara olan sevgim... Sabrımı o kadar taşırdınız ki onları bile gözüm görmeyecek! Bunu böyle bilin, ayağınızı denk alın! Neye kaça anlaştıysanız çabuk bozun! Yoksa Ayvaz'dan önce ben doğrarım sizi!

Atilla hala çok öfkelidir. Aceleyle şirketi terk eder. Lale ve Reha Adnan'ın sağlam papuç olmayışına çok şaşırırlar.

Reha: Düke bak sen. O kibarlığıyla beyefendiliğiyle neleri maskeliyormuş böyle!

Lale: Atilla bu kadar sinirlendiğine göre mafyayla çok derin bir bağı olmalı. 

Reha: Muhtemel.  Ayvaz dedi di mi? Yanlış hatırlamıyorsam Başkaya'larla düşmanlar. Atilla'yı alt etmek için onunla anlaşmayı düşünmüştüm ama herifin kız kardeşinin çocuğunu çaldığına, sonrasında canice katlettiğine dair söylentiler duyunca resmen kanım donmuştu. O Ayvaz eğer bu Ayvaz'sa... Bize yapacaklarını tahmin bile edemem.

Lale: Allah kahretsin ya! Bu hiç iyi olmadı. İş için fazla para harcadık!

Reha: Şuanda gidip o p*ştu öldürmemek için kendimi çok zor tutuyorum!

Reha ve Lale öfkeyle zararlarını nasıl kapatabileceklerini tartışırlar. Kitapçıda her şeyden habersiz çalışan Karsu'nun yanına hem sohbet etmek hem de Reha Adnan olayını anlatmak için Mert gelir.

Mert: Kolay gelsin.

Karsu: Teşekkürler. Gelsene içeri.

Mert kitapçıya girer Karsu'yla karşılıklı otururlar.

Karsu: Çay ya da kahve ister misin?

Mert: Yok yok hiç zahmet etme, ben öyle geçerken uğradım. Fazla oturamayacağım zaten. Akşam sahneye çıkacağım malum.

Karsu: Doğru, unutmuşum. Olaysız bir günümüz geçmiyor ki . 

Mert: Farkındayım.

Karsu'nun yüzünü hüzün kaplar. Mert Reha ile ilgili durumu anlatmaktan vazgeçer.

Mert: Her karanlık geceden sonra güneş muhakkak doğar. Yakında bitecek her şey, eminim ben. 

Karsu: İnan yalnızca bu umuda tutunuyorum son zamanlarda...

Ortamda garip bir sessizlik oluşur. Mert tam söze girecekken Karsu'ya bi mesaj gelir. Irmak'ın yaşadıklarına daha fazla tahammül edemeyen hizmetçi Irmak'ın da yakarışlarından çok etkilenmiştir. Vicdanı özellikle düşükten sonra çok sızlamıştır. Karsu'ya durumu anlatan bir mesajla birlikte çektiği video ve fotoğrafları gönderir.  Gelen mesajı dikkatle okuyup inceleyen Karsu donakalır. Şoktan telefonunu düşürür. Mert onun için çok endişelenir. Neler olduğunu sorar ama Karsu cevap verecek durumda değildir. Bir bardak su alır biraz içirir, biraz da kendine gelsin diye yüzüne su çarpar. Karsu ağlayarak Mert'e sarılır.

Karsu: Ben... Çok... Çok korkunç bir şey yaptım.. Hepsi... Hepsi benim yüzümden... Anneme ne diyeceğim ben... Ablamı nasıl kurtaracağım...

Karsu ağlamaya devam eder. Durumu anlamdırmaya çalışan Mert, Karsu'nun düşürdüğü telefona uzanır, hizmetçinin attığı mesajı görür. Kanı donmuştur. Ne yapacağını bilemez, Karsu'nun sakinleşmesini beklemeye karar verir. Yarım saat kadar ağlayan Karsu artık ilk şoku atlatmıştır. Kitapçıdan çıkmaya yeltenir. Mert engel olur .

Mert: Bu halde nereye gidiyorsun?

Karsu: Polise tabi ki! Bi an önce ablamı o yalıdan çıkarmam gerekiyor! Halini görmedin mi!

Mert: Haklısın ama eğer düşünerek hareket etmezsek Irmak'ı kurtaramayız Karsu! Adnan Hanzade çok nüfuslu biri, eğer polise gittiğini öğrenirse ki inan bana bu onun gibi bir adam için tahmin bile edemeyeceğin kadar kolay ablanı yurtdışına kaçırabilir! Şoktasın, öfkelisin, üzgünsün... Canın çok yanıyor biliyorum ama lütfen sakin olmaya çalış.

Karsu: Mert, şuanda zamana karşı yarışıyoruz! Eğer çabucak bi şey yapmazsak o... 

Karsu titremekte ve Irmak'ın ölebileceğini söyleyememektedir. Mert'in elinden kurtulur.

Karsu: Ablamı ölüme terk edemem.

Karsu dükkandan çıkar, karakola doğru yol alır. Telaşlanan Mert Atilla'yı arar.

Mert: Alo, abi korkunç bir şey oldu!

Atilla endişelenmiştir.

Atilla: Karsu'nun ya da çocukların başına bir iş mi geldi yoksa?

Mert: Yok, ama her an gelebilir.

Atilla: Açık açık anlatsana bana oğlum neler olduğunu!

Mert: Adnan... Irmak'ı dövüyormuş abi.

Atilla: Ne?!

Mert: Gerçi işkence desek daha doğru olur.

Atilla: Ne dediğinin farkında mısın sen? Irmak riskli bir hamilelik süreci geçiriyor. Adamın yıllardır beklediği bebeğe hamile hem de. Şu raddede böyle bir şey niye yapsın?

Mert: Orası bilmem ama artık ortada bi bebeğin olduğunu düşünmüyorum .

Atilla: Nereden öğrendin peki?

Mert: Karsu'ya video fotoğraf vs gönderilmiş.

Atilla: Haberi var yani?! Kahretsin!

Mert: Maalesef. Karsu önce dondu kaldı öyle sonra histeri krizi geçirdi. Biraz kendine gelince de... Karakola, Adnan'ı şikayet etmeye gitti.

Atilla: Bu sırada sen ne yaptın! Niye engel olmadın gitmesine!

Mert: Zapt edemedim ki...

Atilla sinirle telefonu Mert'in yüzüne kapatır.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sandık Kokusu Fan kurgu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin