21. Bölüm Part 3

45 3 5
                                    

Keepnote: Biraz sağlık sorunu yaşıyorum da o yüzden bu kadar gecikti bölüm kusura bakmayın. Kısa olmasının sebebi olayları genelde son parta bırakmam


Ayça ve Orhan gelir hoşgeldin faslı biter beraber keyifle yemek yerler. Orhan Atilla'yla konuşmak için bir bahaneyle dışarı çıkarır.

Atilla: Önemli bir durum var galiba?

Orhan: Direkt konuya gel diyorsun yani?  Gerçi laf dolandırmayı ben de sevmem.  Bi yükten de kurtulmuş oldum böylece.

Atilla:  Mesele nedir? Seve seve yardımcı olurum.

Orhan: Bizim Ayça'yla ilişkimiz.... Başlamadan önce... Adnan Haznedar'la iş yapıyorduk.

Atilla: Ne?

Orhan: Aslında bizim tanışmamıza vesile olan da bu ortaklıktı. Tam olarak sizin alemden olduğumu söyleyemem fakat zorunda kaldığımız için yaptığımız şeyler de oluyor, bu da onlardan biri... İzmir'den isim veremeyeceğim biri adına iş yapıyorduk Adnan'la ve kendisinin pek Ayvaz Bey'den hoşlandığı söylenemez. Yine de savaşacak gücü yok tabi. İstanbul ile İzmir bir değil. Benden bağlarını koparmamı istedi. Buranın yabancısı olmasam aslında halledemeyeceğim bir durum değil. Senden sadece Ayvaz'la nerede güvenli bir şekilde buluşabilirim, bunu söylemeni istiyorum.

Atilla: Öğrenmem zor olmaz. Adamlarımdan birini hatta sana veririm yardımcı olur her şekilde.

Orhan: Sağolasın.

Atilla: Ne demek. Yanlış anlamazsan eğer, buraya alelacele çağrılmanızda  bu 'Adnan' meselesinin bağlantısı var mı?

Orhan bi süre ne diyeceğini bilemez. Sonunda sessizliği bozmaya karar verir.

Orhan: Üzerimdeki baskı tahmin ettiğinden daha fazla. Ayça'yı alelacele İstanbul'a gelmeye ikna edebilmem için bahaneye ihtiyacım vardı. Türkan annem  sağolsun yardımcı oldu bana bu konuda.

Atilla: Anladım. İşler beklediğin gibi gitmezse eğer her zaman yardımcı olurum.

Orhan: Teşekkürler.

Bu sırada Ayça, Karsu Türkan, Filiz  ve İpek oturup konuşmaktadırlar.

Ayça: Bu kadar kibar biriyle karşılaşacağımı düşünmüyordum açıkçası. Biraz daha sert bi kişidir diye tahmin etmiştim 

Filiz:  Tam bir beyefendi di mi? 

Ayça: Öyle. Mafyayla bağı olduğunu anlayamamanız çok doğal.

Türkan: Katılıyorum. 

Ayça: Umarım mutlu olursunuz, birlikte.

Karsu: Teşekkürler.

Ayça: Irmak nerede bu arada? Bu yemeği kaçırmaz diye düşünüyordum.

İpek: Aradım ama kötüymüş bebek yüzünden, Adnan açtı telefonu. Sürekli uyuyormuş.

Türkan; Normal, zorlu bir süreçten geçiyor sonuçta.

Filiz: Doğru.

Ayça: Vaktim olursa ve... Sizin için de sorun yoksa... Bi uğramak isterim yalıya, Irmak'ı görmeye...

Karsu: Benim için bi problem yok a-

Filiz: Benim için de öyle. 

Ortamı garip bir sessizlik kaplar. Ayça araya girerek gergin havayı yumuşatır.

Ayça: En son böyle bir araya geldiğimizde Orhan'la ailesi beni istemeye gelmişti herhalde.

İpek: Gerçekten. O gün bugündür ilk kez bir aradayız. 

Türkan: Çok uzun zaman olmuş.. Ne garip. Benim için dün gibi hala.

Karsu: Hepimiz için öyle... Beynimize kazınacak bir geceydi çünkü.

Hep beraber gülmeye başlarlar. Ayça bozulmuş gibi yapar.

Ayça: Tamam biraz anormal geçmişti ama abartmıyor musunuz?

İpek: Neyi? Eniştemin heyecandan hediyeleri karıştırmasını mı?

Hep beraber gülerler.

Karsu: Benle İpek'in hediyesini karıştırmasını anlarım ama Türkan Teyzemin broştan nefret ettiğinin altını çizmemize ve onun için elbise almasına rağmen iki alakasız kutuyu nasıl birbirinden ayırt edemedi hâlâ inanamıyorum.

Tekrar gülerler.

Ayça: Heyecandan işte, eli ayağına dolandı. 

Filiz: Sadece o şaşırsa iyi, kayınpederin beni senin annen sanmıştı ayol. Bana bakarak konuşup durdu. Teyzesiyim dememe rağmen.

Ayça: İlk kez kız istiyorlar sonuçta bu da son derece normal.

Türkan: Biz her gün kız veriyoruz sanki.

İpek: Ablamın eniştemin kahvesini Zerrin Teyze'nin kahvesiyle karıştırması peki...

Tekrar gülerler.

Ayça: O kadar şey üst üste geldi ki ben de stres yaptım doğal olarak. Size de eğlence çıktı işte.

Filiz: Doğru. Çeliklerin ilk ve son kız istemesiydi...

Ayça: Deme öyle teyze, İpek var daha.

İpek: Ben sevmiyorum öyle şeyler.

Türkan: Bu da yeni adet. İsteme yok nişan yok düğün yok.

Filiz: Olur mu öyle şey?

İpek: Ay daha ortada damat bile yokken boşa tartışıyoruz. Zamanı gelince konuşuruz bu konuyu. Benim yerime Karsu'ya söylenin bence.

Herkesin bakışı Karsu'ya kilitlenir. 

Karsu: Hiç öyle bakmayın bana. Benim normal bi ilişkim yok.  Her an tehlikeli bir durum yaşanabilir, alelacele evlenmek zorunda kalabilirim.

Ayça: O da doğru. 

Filiz: Boşa demedim, Çeliklerin ilk ve son kız istemesiydi diye.

Karsu: Hasan Bey evlilik düşünmüyor mu yoksa?

Filiz: Karsu

Ayça: O da kim?

Türkan: Teyzenin erkek arkadaşı.

Ayça: Ne?!

Filiz: Abla sen bari yapma ya.

Türkan: Yalan mı ayol? Hem erkek hem arkadaş işte.

İpek: Belki teyzem için öyle değildir?

Filiz hepsine teker teker yastık fırlatır. Gülüşürler.


Sandık Kokusu Fan kurgu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin