Sandık Kokusu Fan kurgu

18. Bölüm Part 4

Filiz daha önce Hasan'la gittiği mekanda Hakkı'yı beklemektedir. Bi süre sonra Hakkı içeri girer, Filiz'in karşısına oturur.

Filiz: Görüşmeyeli çok uzun zaman oldu. Çok değişmişsin.

Hakkı: Bizim alem, adamı çabuk yaşlandırıyor. Sen hiç değişmemişsin ama yenge.  Görür görmez tanıdım.

Filiz: Çok sağol.

Hakkı: Bi sıkıntı mı var yenge? Durup dururken beni aramazsın.

Filiz: Aslında var. Ben şuanda nerede oturuyorum biliyor musun? Cennet sitesinde.

Hakkı: Ne?

Filiz: Yaa. Yetmezmiş gibi senin yeni patronunun da ev sahibiyim.

Hakkı: Yenge ciddi misin sen?

Filiz: Maalesef.

Hakkı: Ama bu imkansız, ev sahibinin adı Filiz'di senin adın-

Filiz: Kemal'le birlikte mafyadan kurtulabilmek için kimliğimizi değiştirdik.

Hakkı: Tahmin etmem gerekirdi.

Filiz: Boşa sıkma canını, kaderde varmış demek ki tekrar karşılaşmak. Seni buraya çağırmamın nedeni...

Hakkı: Patronla Karsu Hanım'ın ilişkisiyle ilgili di mi?

Filiz: Hem o, hem de Atilla'nın babasıyla ilgili merak ettiğim bazı hususlar var.

Hakkı: İstediğini sor yenge. Sen de çocukların da bana Kemal ağabeyimin emanetisiniz, elimden geleni yaparım.

Filiz: Atilla, tanıdığım kadarıyla çok iyi çocuk.

Hakkı: Öyle. Bazı huyları Kemal abime de çok benzer.

Filiz: Farkındayım, belki de bu yüzden o kadar ısındım ona.

Hakkı: Muhtemelen. Abim gibi bu alemde olmayı hiç istemedi ama şartları onu tutmaya devam etti.

Filiz: Anlıyorum. Senin de onaylaman içimi rahatlattı açıkçası. Babası peki... Karsu'yu kabul eder mi? Ona bir şey yapar mı diye çekiniyorum.

Hakkı: Açıkçası olumlu bakmamış ama oğlu resti çekince elinden bir şey gelmemiş tabi.

Filiz: Ne resti?

Hakkı: Size bi şey yaparsa eğer... Kendini öldürürüm demiş patrona.

Filiz: Ciddi misin sen?

Hakkı: Evet. Malum tek varis, ons bir şey olma ihtimaline bile tahammülü yok patronun.

Filiz: Anlaşıldı o zaman neden bu kadar sessiz olduğu...

Hakkı: Patron serttir ama kötü biri değil. Bizi o kurtardı Orhan Baba'nın elinden ama alemi bilirsin yenge. Demir gibi olmak zorundasın.

Filiz: Orası da öyle tabi.

Hakkı: Kadere bak...  Karsu Yenge, Kemal abimin kızıymış ha...

Filiz hafif hüzünlenir. Hakkı'nın aklına Reha'nın yaptıkları gelir, oldukça sinirlenir.

Hakkı: O Reha denen şerefsiz hala uğraşıyor mu sizinle?

Filiz: Orası biraz karışık. En iyisi sen hiç müdahale etme.

Hakkı: Bi el atsaydım

Filiz: Bak Hakkı, biz kızlara mafyayla bağımızı anlatmadık, şu raddede anlatmayı da hiç düşünmüyorum. Ayrıca, patronun da Atilla da durumu bilmesin.

Hakkı: Kızları anladım da yenge patrona-

Filiz: Hakkı, tamam mafyadan çıktık ama ortamdan hala haberdarız. Ayvaz'la rakipmişsiniz. Benim onun ablası olduğumu unutmadın değil mi? Bu ortaya çıkarsa aradaki husumet biter belki ama biz afişe oluruz. Benim tekrar bu dünyaya girecek takatim yok. Ayrıca Karsu'dan ayrı bir kızım daha var, onu da düşünmek zorundayım.

Hakkı: Haklısın yenge.

Filiz: Seni de zor durumda bıraktım kusura bakma.

Hakkı: Ne kusuru yenge, senin isteğin benim için emirdir.

Filiz ve Hakkı vedalaşıp mekandan ayrılırlar. Bu sırada Atilla, Karsu, Irmak ve İpek, yemekten dönmektedir. Atilla da Karsu da yemek boyunca İpek'in sevgilisinin Karsu'ya bakışlarından rahatsız olmuşlardır. İpek ve Irmak durumun pek farkında değildir. İkisi eve geçer, Atilla Karsu'yla bu meseleyi konuşmak ister. Karsu reddetmez.

Atilla: İpek'in sevgilisinin... Davranışlarında bi sorun olduğunu fark ettin di mi?

Karsu: Maalesef. Fark edilemeyecek gibi değildi çünkü.

Atilla: Ne yapacaksın?

Karsu: Şimdilik hiçbir şey, bi yanlışı daha olursa İpek'le konuşurum.

Atilla: Sen bilirsin. Yardımımı istersen eğer-

Karsu: Senden isteyeceğim tek şey buradan gitmen olur.

Atilla: Bunu yapamayacağımı biliyorsun.

Karsu: En azından yarınki gösteriye gelme.

Atilla: Üzgünüm ama bunu da yapamam. Deniz'e söz verdim.

Karsu: Ay çok doğru bir insansın sanki!

Atilla: En azından sevdiklerime karşı öyle olmaya çalışıyorum.

Karsu eve yönelir. Atilla içeri girene kadar Karsu'ya bakar, sonra o da eve geçer. Filiz Karsu'dan önce eve gelmeyi başarabilmiştir. Kızının yüzünün asık olduğunu fark eden Filiz nedenini sorar.

Filiz: Niye yüzün sirke satıyor kızım? Yine Atilla mı?

Karsu: Ona alıştım artık. Bu sefer başka bir mesele var anne.

Filiz: Anlat bakalım.

Karsu: İpek'in sevgilisi var ya...

Filiz: Evet?

Karsu: Bu akşam vana karşı biraz...

Filiz: Bi kabalık mı yaptı yoksa?

Karsu: Keşke kabalık olsa. Ona razıydım açıkçası.

Filiz: Kızım açık konuşsana.

Karsu: Bana karşı fazla ilgiliydi.

Filiz: Ne?

Karsu: Sürekli bana bakıp durdu yemek boyunca o kadar göz göze geldik ki tahmin bile edemezsin.

Filiz: Ooo. İpek biliyor mu peki?

Karsu: Irmak'la konuşmaktan fark edemedi ki.

Filiz: Ne yapacaksın?

Karsu: Şimdilik hiçbir şey. Ne diyeyim ki kıza? Sevgilin gözlerini benden alamadı falan mı?

Filiz: O da doğru ya. Ay umarım sen yanlış anlamışsındır Karsu.

Karsu: Umarım... Ama pek sanmıyorum ya. Atilla da aynı şeyi düşünüyor çünkü.

Filiz: Atilla mı? O da mı geldi sizinle?

Karsu: Hı hı. İpek ve Irmak'ın işleri işte.

Filiz: Bu gidişle siz tekrar barışırsınız.

Karsu: Umudumu kırma anne.

Filiz: Neyse ne her şey olacağına varır kızım. Hadi yatalım yarın büyük gün.