4,0

398 33 17
                                    

Waty mal mal intarnet varken intarnet yok uyarısı veriyor sırf bunun için vpn indirdim aq

***

Arabada sohbete ve yayına devam ettikten sonra eve uğradığımızda üstümüzü değiştirmeyi unuttuğumuzu fark ettik, tabi farklı anlar yaşayınca aklımız başımızdan uçabiliyor. Zaten çok uzaklaşmadığımız eve tekrardan dönüp üstümüzü değiştirmiş ve tekrardan Koray'ı eve bırakmak üzere yola çıkmıştık. Nihayet Koray'ın evinin önüne vardık. Koray'ı eve bıraktıktan sonra sonra yayını kapatıp nereye olduğunu en azından benim bilmediğim yola koyulacaktık. Meriçin beni nereye götüreceğini bilimiyordum. Ama doğum günümü kutlayacağını tahmin ediyordum.

Bu gün takvimler 13 Haziran'ı gösteriyordu, doğum günüm iki gün sonra yani 15 Hazirandı. Bu bilgiyi de sağolsun Google asistanım bana hatırlatmıştı, yoks işa benim hatırlayacağım yoktu. Artık olaylar o kadar hızlı gelişiyordu ki gün ve zaman algımı kaybetmiştim. Ne ara yaz geldi anlamamıştım.

Koray' ı bıraktıktan sonra Meriç arabayla ilerlemeye devam etti, daha sakin olan bir yere arabayı çekti.

" Chatte abone olan, abonelik hediyesi fırlatan, donate atan chatte yazı yazan, sohbetimize ortak olan, hiçbir şey yapmayıp sadece izleyen ve bu değerli günümde yanımda olan herkese teşekkür ederim." Yan koltukta oturan benim bacağımın üstünde olan elimin üzerine elini koydu ve okşadı. " Bu günki yayın diğer yayınlarımdan bambaşkaydı. En değerli günlerimden birinde yanımda oldunuz, hayatımın dönüm noktalarına birebir şahit oluyorsunuz. Size gerçekten çok teşekkür ediyorum, çevremde hiç kimse bile kalmasa dertleşebileceğim sizlerin olduğu hissi için ve bana yaşattığınız onlarca güzel duygular için size teşekkür ederim."

Derin bir nefes aldı ve yüzüne çapkın, aynı zamanda bir o kadar sevimli bir gülücük kondurdu. " İleriki bir hafta, yani kurban bayramında yayın açacağımı pek zannetmiyorum, belki bugünki gibi mobil yayın açarım, açarsam da Instagramdan yada discorddan haberini alırsınız. Hepiniz Allah'a emanetsiniz. Hepinize iyi geceler diliyorum ve ben kaçıyorum."

Telefonun üzerinden yayını kapatma tuşuna bastı ve arkasına yaslandı. Derin bir nefes aldı ve arabadan çıktı, kapısını örttü. Arabanın ön camından benim tarafıma geldiğini anlıyordum. Rüzgardan dolayı vücuduna yapışan siyah tişörtü vücut hatlarını daha da belli ediyor, bana izlemesi hoş bir görüntü sunuyordu.

Kapımı açtı, sorgular sürat ifadesiyle ona bakıyordum. Kararmış gözleri ve kalınlaşmış sesiyle konuştu" Dudaklarım dudaklarını özledi ve ben buna daha fazla katlanamıyorum."

"Burada mı?" Şaşkınlıkla sormuştum. Bende ayrı aptaldım. Niye mercimeği fırına atacakmış gibi tepki veriyordum ki. Alt tarafı birileri okurken kafasını yastığa gömerek çığlık atarlardı.

"Sadece öpeceğim ama istersen başka şeylerde olur."

"Ya Meriç! utandırmasana be oğlum! "

"Oğlum?" Meriç bunu dedikten sonra beni arabanın içinden alıp omzuna attı. Ne ara Meriç'in şaheser götüyle baş başa kaldık anlamamıştım. Ama gerçekten erkeklerin götleri çok güzeldi.

Meriç bir daha ilerlediğinde bakar körlüğümden dolayı görmediğim yol kenarındaki yeşilliklerin üzerindeki çatılı bankları fark ettim. Meriç beni iki taraflı bankın bir tarafına bıraktı. Bende banka düzgünce oturdum, üzerime çeki düzen verip saçlarımı düzelttim.

" Çekirden kola almıştım yanıma getireyim mi?"

Gözlerim parlayarak söylediğime emin olduğum cümlelerim ağzımdan çıktı " çekirdek mi? Kolayla birde! Getir ulan ne bekliyorsun!"

Rastgele Beşinci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin