3,1

1K 61 13
                                    

MERHABALAR! NASSINIZZ!!

Yazdığım en uzun bölüm oldu. Muhtemelen birdahaki bölümler de bu uzunluklarda olur.

Hadi bakem okuyun. Oy atmayı, yorum yapmayı unutmayııın.

***

(Meriç Dağdelen)

Son kelime.. "uçurum"

Son kelime de bitti, uçtu ve Seren'imin kulağına gitti. Geriye sadece Seren'in uçuruma gelmesi ve ardından yemlendiğini anlamayan 'akıllı' kişilik gelecekti ve fare kapanına kısılacaktı. Yani inşallah.

"Abi! Seren abla geliyor..!"

Fısıldayarak " Sessiz ol Koray'ım sessiz ol." Yüzüme gülümseme yerleştirdim. Bu gülümseme iki yönlüydü; sevgi dolu gülümsemem çiçeğime, şeytani gülümsemem o piç kurusunaydı.

"Avımız yaklaşıyor. Herkes yerlerini alsın."

Koray, Kerem, Semih, Eren ve Samet asla görünmeyecek şekilde saklandılar. Polislerimizden bahsetmiyorum bile. Saklandıklarını bildiğim halde ben bile göremiyordum.

Uçuruma çok yakın olmayan bir konumda ağaçlardan kapanmak üzere olan patika yolunun tam karşısında duruyordum. Yan taraflarım ise ağaçlıktı ve tüm polisler orada saklanmış durumdaydı.

Dur. Dur.. herşeyi boşver. Seren'im tam karşımda şu an. Kaç hafta sonra..

Kalbimin bu denli hızlı atması planlarının içinde hiç olmayan birşeydi.

Ama bir sorun vardı. Seren bana çok kırgın bakıyordu.

Bir adım yaklaştım sevdiceğime, sonra bir adım daha.

"Meriç manyak mısın sen?! Psikopat mısın amına koyayım! İyi misin?! Ne bu şifreli şifreli aramalar? Koray beni arıyor birşeyler zırvalıyor! Niye buraya getirttiniz beni!? Saçmalıklarınızı dinlemek falan istemiyorum ben!"

Arkada bizi izleyen "öz amca"yı gördükten sonra Sereni belinden kavradığım gibi kendime çektim. Burnuma saçlarının mis kokusu geldi.. odaklan Meriç odaklan.

" Noluyor be! "

" Ben seni dinledim, şimdi sen beni dinleyeceksin tamam mı güzelim." Bunu "öz amca"ya bakarak söyledim. İma yaparcasına.

Daha sonra Seren'i 'amca'sını görecek şekilde çevirdim. Seren sekteye uğradı, homurdayışı bir bıçak gibi kesildi.

"Meriç? Bu bu adam, niye burada?" Endişeliydi kıyamadığım. Ama bunu yapmak zorundaydım. Onları yüzyüze getirmek zorundaydım.

Kulağına fısıldadım " sakin ol birtanem. Birazdan herşeyi en detayına anlatacağım. Ama bana nolursun güven olur mu? Ben seni aldatmadım, bu kadar severken de aldatmam. Tamam mı bebeğim."

Çok kısık sesle onayladı beni.

Şimdi şovu başlatıyorum o zaman. Hazır mısınız?

" Ava giden avlanır amcası! Önüm arkam sağım solum sobe! Sobe! Yolun sonuna geldin artık! " Dememle arkadan polisler çok çevik hareketlerle çıkltılar.

"Öz amca" endişe içinde etrafına baktı, polisleri görmesiyle endişesi arttı, üstüne büyük bir korku yerleşti, onun yanına da öfke. Sinirle konuştu " Alçak puşt!"

"Aaaa! Hayır amcası. Hakaret yok! Nayn! " Çok sinir bozucu olduğumu biliyordum ama zaten sinir olsun diye yapıyordum.

"Meriç..?"

Sevdiğim kadının mis kokan saçlarına bir öpücük kondurdum. " Anlatacağım güzelim." Bilerek sakin ve alçak bir ses tonu kullanıyordum.

" O yanındaki şırfıntının yüzü çirkin, ama bel altı.. off. Bak canım çekti.."

Rastgele Beşinci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin