Ben geldimm! Nasılsınızz?
Okunmalar çok düştü bea.
Yazarınız biraz ağlamalı bir bölüm yazdı.
Medya; Adamlar- Döndürüyor
***
Bende chat'e baktım. Meriç'in sesine gelen şaşkın cümleler arasında gözüke bir mesaj çarptı.
"8886: kızıl orospu, o gözündeki yarayı ve daha fazlasını yaptım, elimden kurtuldun sanma, ecelin yakındır..."
Durdum, sadece ben değil, tüm uzuvlarım, tüm dünyam durdu.
Kabuslarım tekrar mı başlıyordu? Neden yıllar sonra gelmişti? Ben hiç mutlu olamayacak mıydım?
Meriç bana sesleniyordu, ama hiç birşey anlayabilecek durumda değildim, tepki vermiyordum.
Hayatımın adamı'nın sesini duyabildim.
Kulağıma doğru fısıldadı" Sen çok güçlüsün, şimdi gücünü göster. Ona istediğini verme, korkmadığını göster,"
Güçlüyüm, onun sayesinde daha da güçlüydüm.
Tahmininizin aksine bu adam üvey babam değildi.
Bu adam, üvey babamın beni pazarladığı adam. Pisliğin teki.
Bir süre bu namus yoksununun yanında kalmak zorunda kaldım, taciz girişimlerinde bulundu fakat kendimi koruyabildim. O zamanlardaki hissetiğim duyguları hatırladıkça daha kötü oluyordum. O pisliğin elinden hiç kurtulamayacağımı, o dört duvar arasında ölüp gideceğimi sürekli olarak düşünüyordum.
O pisliğin elindeyken hastalanmam en büyük şanssızlıktı, halsizliğimi kullanıp beni taciz etmişti, ben karşı koymaya çalıştıkçada jiletle vücuduma kesikler atmıştı. Gözümdeki yara ise jiletin elinden kaymasıyla oluşmuştu, tek gözümü kaybettiğim düşüncesi aklımı yiyip bitirmeme sebebiyet veriyordu. Daha sonra gözümü kaybetmediğimi anladığımda içimdeki ateş bir nebzede olsa sönmüştü.
Bir süre daha bu adam pis işlerine devam etmişti, yaklaşık bir hafta sonra ise kendimi toparlayıp kaçmayı başarmıştım, geri üvey babamın evine döndüğümde ortalık karışsada üvey babam beni çok şaşırtarak vicdanını dinlemişti, ve beni geri yollamamıştı.
Bunlar aklıma geldikçe başıma keskin bir ağrı giriyordu. Yavaş yavaş dengemi kaybettim, tutunacak yer aradım fakat bulamadan karanlığın kollarına kendimi bıraktım.
Gerisi mi? Bende bilmiyorum.
(Meriç Dağdelen)
Seren kollarıma yığıldı. Bir süre şokla Seren'e bakakaldım, birtanem, hayatım kollarıma düşmüştü. Hızlıca toparladım kendimi, soğukkanlı olmam gerekiyordu.
yayını açıklama yapacağımı söyleyerek kapattım. Alelacele Kerem'i aradım. Bu durumda en olgun düşünebilecek kişi oydu.
Hızlıca arabanın kilidini açtım, Seren'i arka koltuğa yatırdım, ön koltuğa geçip arabayı çalıştırdım. Bir yandan ne yaşadı da bu hale geldi diye düşünüyordum.
Hastaneye vardım, acele ile doktoru çağırdım.
Ona kötü birşey olduğu düşüncesi gözlerimi dolduruyordu.
Kerem geldi, ne olduğunu sordu, her şeyi en ince detayına kadar anlattım. Kerem adli işlemlerle ilgilenebileceğini söylemiş, bende kabul etmiştim. Kerem de bunun üzerine yanımdan ayrılmış, karakola doğru adli işlem başvurusu için yol almıştı.
Tüm ekip olayın haberini almış, hastaneye gelmişti. Hastane odasında Seren'in uyanmasını bekliyorduk.
Kısa süre içerisinde olay tüm Türkiye'ye yayılmıştı. Her yerde konuşuluyordu. Herkes bir açıklama bekliyordu. Koray ilgilenecekti bu durumlarla.
Çoğu kişi işin magazin kısmıyla ilgileniyordu, kısa süre içerisinde show TV'ye çıkacağımızdan emindim. Umarım Seren bu durumdan rahatsızlık duymazdı.
Serene ne yaptıkları hakkında hiç bir fikrim yoktu, sadece çocukluğunun bir kısmını yetimhanede geçirdigini biliyordum. Bu bilinmezlik beni çok korkutuyordu. Gerçekten çok korkuyordum.
O sırada doktor geldi. " Seren Aşıkoğlu'nun Yakınları?"
"Sevgilisiyim."
Doktor canımı acıtan o kelimeleri söyledi; " Seren hanım en fazla 24 saat içerisinde uyanır. Fakat benim söylemek istediğim şeyler var; vücudunda darp izleri var, bu izlerin taze olmadığı geçmişte yaşandığı bariz belli. Sadece gözünün üzerinde değil, sırt ve basen bölgelerde de jilet izleri var, bunun yanı sıra sırtında kemer izleri var. İzler geçmişten olduğu için müdahale edemiyoruz, fakat izlerin geçmesi için bir kaç krem yazdım, kullanım talimatlarını Seren hanım uyandıktan sonra belirtirim. "
"Teşekkürler doktor hanım"
Sol gözümden bir yaş düştü, kalbimin ateşini söndürmeye yetemedi.
Doktor" geçmiş olsun" dedi ve gitti.
Doktor'un odadan çıkmasıyla dayanamayarak duvar dibine çöktüm, hıçkırarak ama sessizce ağlamaya başladım. Neler yaşatmışlar benim bakmaya kıyamadığıma...
Semih yanıma geldi, destek olmak ister gibi eliyle sırtımı ovdu, kısık sesle " güçlü ol abim, Seren için, güçlü ol.."
Kızarık gözlerim Semih'e döndü, Semih'in yüz ifadesi sekteye uğrasa da topladı kendini. Beni ilk defa ağlarken görüyorlardı.
"Neler yapmışlar benim güzelime, duymadın mı? Canı çok yanmıştır. Ne kadar tersi dursa da çok narin o..."
Onun da gözleri doldu, aceleyle sarıldı bana, buna ihtiyacım varmış gibi bende ona sarıldım.
***
Dalin varsa benimle bıcı bıcı eğlence!Ağladık mı :)
Neşelenin ayol biraz! Şu ağlak moddan çıkın bakim! Terliğimi yersiniz!
Neysee,
Satır aralarındaki yorumlarınız beni çook mutlu ediyorr.
Yıldıza da el atarsınız artık.
🍋
![](https://img.wattpad.com/cover/351843560-288-k178811.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rastgele Beşinci
ChickLitTwitch yayıncısı Meriç Dağdelen'in valorant oynadığı 5'li den birinin İnternetinin gitmesi üzerine 5. Kişinin kim olacağını oyun belirler. Eğlencesine yazılmıştır!! #Rastgele kategorisinde 1. Sıra! (4/09/2023) #oyun kategorisinde 1. Sıra! (11/10/202...