3.0

1K 53 42
                                    

Merhabalar merhabalar!

Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir.

Bölüm kısa oldu fakat hem sınav haftası hemde yanık bacakla bu kadar oluyor.

İyi okumalar..

***
(Seren Aşıkoğlu/Çiçek Sonateş)

Bu içimdeki koca boşluk nasıl dolacak? Kalbimin acısı ne zaman geçecek?

Kader de gülecekmiş, Ne zaman? Ne zaman?

Dur ulen iki dram yaratalım.

Heh! Nerede kalmıştık derken-

Tam derman derkeeen..

Ulan!

Üstüne de telefon çalmasın mı? Çalsın çalsın.

dırırın rın rın rın rın rın dın dırı rındırı ...

Gizli numara.

Gizli numara?

Bir enayi olarak hiç sorgulamadan telefonu açtım.

Arkadan Dolu kadehi ters tut-yalan çalıyordu.

"Yaşadığın... Dır dıt dıt.."

Telefon bir saniye bile olmadan kapandı.

Neydi bu şimdi?

Yaşadığın?

Yaşadığım?

Bari cümleni tamamlasaydın oc evladı. Küfür edemeden kapattı bide Godzilla nöronu.

Çıkar herhalde bir yerden kokusu. Ama umarım çıkacak koku bok kokusu değildir. Zira bir olay daha kaldıramam.

Muğla tabelasının yanından geçtim. Muğladaydım. Antalya'ya giderek Akdeniz bölgesini gördüm, biraz da ege bölgesinde takılalım demiştim. Aslında Muğla'nın da yarısı akdeniz bölgesi oluyor ama olsun. Muğlaya çocukluğumdan beri gelmek isterdim. İkinci bir evrende Muğlalı olmak isterdim. Muğla bana her zaman çekici geldi. Çünkü, cıvıl cıvıl bir şehirdi. Hem Ege'nin incisi, hem Akdeniz'in güzeliydi. Denizi, deresi, gölü, ormanı.. bambaşkaydı.

Antalya'da denize doyduğum için burada dere kenarı bir yerde bungalov kiralamıştım. Evet, bungalov evleri çok seviyorum. Ayrıca sudan da vazgeçemiyorum. Sudan niye vazgeçeyim canım? Su hayattır. Lütfen sularımızı israf etmeden, idareli bir şekilde kullanalım. Kendinizi çiçek gibi düşünün. Çok su zarar, ama az su da zarar. Ortayı bulalım.

Dur ya? Niye kamu spotu oldum şimdi ben? Neyse.

Eve geçtiğim gibi çantamı bir kenarıya attım, ve yatağa hopladım. Evet basbayağı hopladım. Gerisini bende inanın hatırlamıyorum.

***
(Meriç Dağdelen)

Planımın ilk adımlarını attım. Seren'i her gün bir kelime söyleyerek bir cümle kuracaktım. Bir saniyeden kısa sürede ona söyleyeceğim kelimeyi söyleyip telefon aramasının kaydedilmemesini sağlayacaktım.

(Böyle birşey varmı bilmiyorum ama var gibi düşünün.)

Şu an Seren'in bana deli gibi sövdüğünü, ama İçini kemiren büyük bir merakında olduğunu biliyordum.

1 saat arayla Seren'i arayacaktım. Yaklaşık 20 dakika sonra ikinci kelimem için arayacaktım.

Kuracağım cümle tam olarak "yaşadığın herşey bir yalan." Diyecektim. Ve ardından kısa bir sürede "uçurum" diyecektim. Bulunduğu bölgenin çok yakınında bir uçurum vardı ve oraya gideceğini adım gibi biliyordum.

Seren ne kadar soğukkanlı, kendinden emin ve riske girmeyi sevmeyen biri gibi gözükse de, hatta öyle de olsa merakı tüm bu duyguların üstünde bir hükümdarlık kurmuştu.

Seren'im.. benim güzelim.. bir hiç uğruna mahvolmuştu herşey.

Öz amcası. Öz. Nasıl bu kadar gaddar olabiliyordu? İnsan yeğenine taciz etmeyi nasıl aklından geçirebilirdi?! Üstelik bu adam bunu düşünmekle kalmamış, uygulamaya geçirmek istemişti! Kansız pislik!

Seren uçuruma geldiğinde muhtemelen o adam da, peşindeki aptal korumalarıyla oraya gelecekti. Ama orada onu polisler karşılayacaktı.

Bizde boş adam değildik evelallah. Seren'i öz ailesinden kaçırmasından tut, onu yıllardır takip etmesine kadar her şeyi kayıt altına almıştım. Bunu da doğrudan polislere iletmiştik.

O eğer telefon şifrelerini çözüp bizi gafil avlamaya çalışsa bile biz onun iki adım ilerisinde olacaktık. O kendini bir bok sanan rezil adamın tekiydi.

O bir katildi. Belki fiziken birini öldürmemişti, ama o Seren'in ruhuna suikast düzenlemişti. Çocukluğundan, hatta bebekliğinden itibaren.

Evet.. 20 dakika çoktan geçmişti. Ve ben çoktan Seren'i arayıp ikinci kelimeyi söylemiştim ve okkalı bir küfür yiyerek telefonu kapatmıştım.

Ah be Seren'im.. senin yüzün gün ışığına ne zaman ulaşacak.. ne zaman?

Seren'ime yapılan büyük bir haksızlıktı. Ve bu haksızlığı Seren unutsa bile, ben asla ama asla unutmayacaktım!

***
Helloo herkese merhaba napiosunuzzz! Şıkı şıkı şıkııı!

Ay kendimi tutmasam ben bunları hemen tekrardan yapıcam..

Sizce Meriç'in planları işleyecek mi?

Aşağıdaki yıldızı parıl parıl parlatıp üzerine cila atmayı, ve yorum atmayı unutmayınızzz!

Artık günün hangi zıkkımın peki saatiyse, ben bilemem onu siz bileceksiniz. İyi ondan işte!

Görüşmek üzere!

Rastgele Beşinci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin