Nabeeer bacıllaarr Napiyonuzz.
Umarım bölümü beğenirsinizzzzz.
instagramm
@lulurillim
____________Gökhan ;
Girdiğim ilk komuta alayında Binbaşı Ateşin komutası olan "Kurt" timindeydim. Vatanına ve görevine sadık bir komutandı.Onun komutasında yaptığımız bütün operasyonlar büyük başarılara imza atıyorduk.
Benim ilk görev yılarımda daha Yüzbaşıydı. Bir kaç yıl beraber görev yaptıktan sonra timinin dağılmasıyla başka bölgede görev yapmak için gönderilmiştim.
Her zaman onun gibi başarılı, kararlı ve sınırları olan bir asker oldum.
Üstünden 2 yıl geçmişti. Yüzbaşı Ateş
Artık Binbaşıydı. Özel haraket timi kurucağını işitmiştim.
Benide timinde görmek istiyordu.Üstümden 2 yıl geçmişti onunla tekrar operasyona çıkmak benim için bir onurdu.
"Hayalet" timini o gün Binbaşı Ateş kurmuştu. 1 yıl kadar süren o efsane içinde geçirdiğim en güzel ve en zor kararlar aldığım operasyonları onun komutası altında olan "Hayalet" timinde aldım.
Onu en çok gururlandıran şey ise kızı Lavinya'nın harp okuluna girmesiydi.
Eğer Lavinya harp okulunu başarılı bir şekilde bitirip iyi bir asker olursa onuda time dahil edeceğini söylerdi. Bunu her söylediğinde içinde yeşeren mutluluk filizlerini gözlerine doğan ışıktan anlıyabiliyordum.
Lavinya'yı birkaç defa uzaktanda olsa görmüştüm binbaşı ateşin anlatığı kadarıylada inatçı biri olduğunu biliyordum.
...
Binbaşı ateşin şehit olduğu operasyonda oradaydım...
Ne olursa olsun asla "ateş" etmememizi emretmişti. Kendini düşmanın elline bıraktı. Keskin nişancı tüfeğimle adamın kafasını hedef almıştım ellim tetikteyken. Başka taraftan gelen kurşunla şehit olan binbaşının yere yığıldığını tüfeğimin dürbününden şahit olmuştum...
O anki nefes kesintisi ve kalbimin artık asla normal çarpmayaçağını hissetmiştim hedef aldığım adamın kafasına sıktığım ilk kurşundan sonra sıktığım hiç bir mermi hedefini vurmadan durmamıştı...
O zamandan beri ne Binbaşı "Ateşin" şehit edildiği anın nede Lavinya'nın şehit haberini aldığı an gözümün önünden gidebildi...
*GÜNÜMÜZ*
Lavin: Sert bakan gözlerini gözlerimden çekip gitti.
Neydi bu şimdi?
O yeşil gözlerine bakıpta birşeyler anlamak zordu ağzından çıkan kelimeler küçümseyiciydi.Ukalâ? Ben mi ? Sen kendine bak ,diye mırıldanırken arkadan gelen sesle panikle kafamı çevirdim.
Bana bakan iki çift yeşil gözün değilde kahve gözün olduğunu anlayınca rahatlayıp efeye baktım.
"Sen miydim efe gel " diyince şaşkın gözlerle bakıp içeri girdi.
"İyimisiniz komutanım?"
"İyiyim sadece dalmışımda,sen ne diyecektin?" Diyip soruyla yöneldim."Biz sizin time hızlı bir girişinizden ötrü yemeğe çıkalım dedik" sorgulayıcı bakan gözlerimi indirip gülümsedim.
"Sevdim bak bu fikri, yemek varsa bende varım" dedim gülerek.
Gülümsememe oda gülerek karşılık verdi."Beğenmenize sevindim o halde akşam çıkıyoruz" dedi heyecanla.
Kafamı onaylayıcı bir şekilde salayıp
"Belki bende sizi biraz tanırım" dedim imayla. Yüzündeki gülümseme düşmüştü bi anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐘𝐍𝐈 𝐑Ü𝐓𝐁𝐄
ActionBana emir verme Komutan!. Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak. dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı. Tim bizi izliyordu dikkatlice, gözlerini gözlerime kilitlemişti , kırpamadım gözlerimi. kaskatı kesilmişti, gözleri...