Ayyy helüüüü nabersiniz bebeklerrrrr
Ben iyim umarım sizlerde iyisinizdir hep iyi olun iyi kalalım.
Bu bölüm karışık duyguların yazılışı oldu her bi cümlede yada sahnede farklı bir hissiyat ve enerji alıcaksınız umarım beğenirsiniz oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar dilerimmm.
🔥🐺
Karanlık, bir yok oluş gibidir hiçbirşey görmediğini sanarsın boşluktasın gibi hissettirir çünkü o an asıl görmek istediğin şeyin ne olduğunu bilemesin bilmek ve görmek istediklerini düşündüren şey karanlıktır eğer karanlığa bakarsan ancak neyi istediğini anlıyabilirsin anlamak için sadece bakmak gerekir bazen konuşmadan da anlaşılabilir, bazen geceyi kaplayan karanlığa bazen de gözlerinin derinlerinde yatan sözcüklerin anlamlarına...
"Hayatta garip olan bir sürü şey var" dedi ilk önce zeytin gözlerini yıldızlardan ayırıp yanında oturan doktora bakarak. Esila'nın bakışları ise halla üsteğmendeydi.
"İki yabancıyız aynı banka ta oturuyoruz yan yanayız ve yıldızlara bakıyoruz bunlar garip olanlardan bazıları-"dedi efe buna karşı esila derin bir nefes çekti içine doğru
"ama en garibi ise konuştuğunuz şeye bak" diye bitirdi efe esilanın ela gözlerine bakarak."Aslında iki yabancı sayılmayız sonuçta adımı biliyorsun" diye cevap verdi cıvıl cıvıl sesiyle.
"Halla yabancıyız doktor hanım" diyip önce bakışlarını ona derinden bakan iki çift ela gözden çekip bakışları karşıyı bulurken yavaşça banktan kalkıp doğruldu. Esilanın bakışları oturdukları banktan kalkan üsteğmeni takip ederken o da hemen ayaklandı.
"Rahatsız ettim kusura bakmayın iyi geceler doktor hanım" diyip ilk adımı karşısındaki giriş kapısına doğru ilerleyecekken esila hızlıca dudaklarını ayarlayıp "zeytin göz " diyerek efenin adımını durdurmuştu.
Efe cüseli bedenini karşısındaki zarif kadına çevirdi ve tekrardan zeytin gözlerini ela gözlerle birleştirmişti .
Efe boş bakışlarla karşısındaki mavi kurdereli doktora baksa da esilanın kalbi hızla attıyordu ve ela gözleri bankın arkasında duran sokak lambası ile daha da parlıyordu.
"Ne zaman şu dik başlılığınızı bozup adınızı bahşederseniz o zaman iki yabancı olmayız.. Üsteğmenim." dedi, yüzündeki tebessümle. Efe bu sözlere karşı sırıtıp gülmemek için sağ elindeki baş parmağını kaşına götürüp kaşıdı kendini fazlasıyla zorlamış gibi dursa da esilanın güzel bakışlarından kaçamıyordu.Esila karşısındaki askerin yüzündeki o tebessümü görmek için ne kadar cilveli bir şekilde bakmaya çalışsa da efenin gözünde esila daha çok tatlı bir kız çocuğu gibi duruyordu kumral saçları ela gözleri yanaklarındaki gamzeleri her gün saçıma taktığı kurdelesi ve ince topuklusunun uzaktan gelen sesini bile efe ezberlemişti her ne kadar bunun farkında olmasa da.
"Ne o zeytin göz o güzel dudaklarınız hafiften bi yanlara doğru kıvrılıcak gibi oldu " dedi kafasını birazdaha kaldırıp bakışları onda olan üsteğmene bakarak, bi süre sesizlik çökmüştü bakışlar anlatmak istediklerini anlattı bu sefer dudaklar aralanmasa da derinden bakan gözleri konuşmuştu.
"Doktor hanım. " dedi efe bastırarak. mimikleri oldulça iyiydi ve çene kasları daha da belirgin bir hal almıştı.
"Üsteğmenim. " diye karşılık verdi esila ince bir sesle.
Derinden bakıyordu ela gözlerine güzeldi bakışları hemde çok, küçük bir soluk bıraktı dışarıya doğru sonra dudaklarını araladı
"Allah rahatlık versin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐘𝐍𝐈 𝐑Ü𝐓𝐁𝐄
ActionBana emir verme Komutan!. Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak. dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı. Tim bizi izliyordu dikkatlice, gözlerini gözlerime kilitlemişti , kırpamadım gözlerimi. kaskatı kesilmişti, gözleri...