Bölüm 18 🐺

562 50 135
                                    

Keyiflii okumalar dilerimmm
Yorumm yapınn
Yıldızı parlatınn
____________________________
Aşk,
"Bir tarafın canı yandığında diğerinin kalbinin acımasıdır"
____________________________________

Demirle aralarında birşey olduğuna yemin edebilirdim. Çünkü başka bir açıklaması yoktu tabi beni kıskanması dışında.. gerçi beni kıskanması da çok saçma bir düşünceydi için ilk önce bir sebebinin olması gerekti ki o da yoktu zaten. Demirle ne gibi bir sorunu vardı acaba beni operasyona bile göndermek istememesi bunun demir yüzbaşıdan dolayı olmasıydı. Her ne problemi varsa bu umrumda bile değildi ben ne olursa olsun gidicektim o operasyona beni durduramayacaktı.

Odadan çıkıp salih albayın odasına doğru ilerledim. İlk önce salih albaydan izin almalı sonra ise demir yüzbaşı ile konuşmalıydım. Salih albayın odasına geldiğimde kalıyı tıklattım. Gel komutunu aldıktan sonra kapıyı açıp içeri girdim. Şanslıydım demir yüzbaşıda burdaydı.

İçeri girip asker selamı verdim. Demirin gözleri üzerimdeydi ona göz ucuyla baktıktan sonra salih albaya döndüm. "Komutanım müsadeniz olursa demir yüzbaşıyla birlikte suriyedeki operasyonda yer almak isterim" sesimi oldukça kalın çıkarmıştım. Salih albay bu isteğimi beklediğim gibi sorgulamıştı.

"Zor bir operasyon geçirdiniz sizin dinlenmeniz daha doğru olur"

"Yeterince dinlendim albayım demir yüzbaşım içinde uygunsa bende gitmek istiyorum." Salih alabayın bakışları demire kayarken bende demire baktım.

"Benim için uygundur albayım madem lavin yüzbaşı gelmekte bu kadar ısrarcı bize katılmasını bende çok isterim" dedi bakışlarını salih albaya çevirerek.

Gözlerimi salih albaya çevirip ne diyeceğini bekledim. "Demir yüzbaşı içinde uygunsa hazırlanmaya başlıyabilirsiniz" yüzümde küçük bir gülümseme oluştu. Demir ayağa kalktı dik bir şekilde durdu. "Emredersiniz" dedi tok bir sesle bakışları beni buldu yine ben ise salih albaya bakıyordum.
"Emredersiniz albayım" dedim kalın bir sesle gözlerim demiri bulduğunda bana kafa salladı bende sakince kafamı oynatarak onayladım.

Salih albayın odasında çıkıp koridorda yan yana ilerlemeye başladık.

"Gökhanı nasıl iknâ ettin" sorduğu soru ile bakışlarım ona kaydı sonra ise geri önüme çektim bakışlarımı.

"Gökhandan izin almam gerekmiyor" diye cevapladım tok bir sesle. Operasyona çıkarken ondan izin alıcak değildim kabulde etmemişti zaten,

"Bu duruma baya bozulacak anlaşılan" bu adamın gökhanla ne derdi vardı ki,

"Bu bişeyi değiştirmez... ben
operasyonda yer alıcam" silah odasına gelmiştik bile. Karşımda durdu deniz gözlerini bana çevirdi.

"O zaman sen hazırlan bende timin yanına geçiyim." Kafamla onayladıktan sonra gülümseyip yanımdan uzaklaştı.

Bende silah odasına girdim. Can yeleğimi ellime alır almaz içeri birinin girmesini duymuştum arkam dönüktü dönüp bakma ihtiyacı duymamıştım sonuçta askerlerden biriydi. Can yelleğini giyip eldivenlerden birini ellime aldım.

"Boşuna hazırlanma asker" bu gökhanın sesiydi. Arkamı döndüm.
Sırtını duvara yaslamış kollarını göğsünde birleştirmişti.
"Operasyona gitmeyeceksin."

"Salih Albaydan gerekli izni aldım ayrıcada Demir Yüzbaşıda onay--" lafımı böldü.

"Onun onayı umrumda bile değil" diye çıkıştı setçe duvardan sırtını ayırarak. "Ben izin vermiyorun asker" dedi bastıra bastıra. Siniri halla geçmiş değildi öfkeyle bakıyordu yine,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐀𝐘𝐍𝐈 𝐑Ü𝐓𝐁𝐄 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin