Heyy ben geldim nabersiniz okumayı ve yıldızlamayı unutmayınn
🔥🐺
Yüzüme vuran güneş ışığı ile gözlerimi yavaşça aralarken yatağımda olduğumu fark etmemle hızla doğruldum kendi yatağımdaydım ne ara gelmiştim odama en son masa başında uykuya daldığımı hatırlıyordum off dedim ellimi saçıma götürüp kaşıdım niye uyuya kalıyorsun ki kızım gökhan yüzbaşı getirmiş olmalıydı odama.
Bi dakika gökhan yüzbaşımı nasıl yani ben yatağıma gökhanın kucağımdamı gelmiştim off ya dedim tekrar kendimi yatağıma bırakarak niye uyuya kalıyorsun ki yanında, yatağıma da taşımış beni off Lavin off diye kendi kendime söylenirken gözüm duvarda duran saate kayınca saatin 7:27 olduğunu görmemle hızla doğruldum.
Saat çok geç olmuştu hızla üniformamı üstüme giyip saçımı tarayıp topladım siyah botlarımı da giydikten sonra aynaya baktım,aklıma esilanın dedikleri geldi.
"Çilekli lipglosshh" diyen sesi derinden derinden geliyor gibiydi kafamı kendime gelmem için hızlıca salladım masanın üzeriden nemlendirici kremimi sürdüm bugün izin günümdü aslında ama ben taburdan dışarı çıkmak istemiyordum gerçi gidebileceğim bir yerimde yoktu ne de kimsem büyük gün atış antramanı yapmayı düşünüyordum ama gökhanında motoruyla hız yapmayıda unutmamıştım akşamda dışarıya çıkıp motorla gezicektim.
Kapımı açıp koridora çıktım koridor sessizdi kimse yoktu kapımı geri kapatıp geri döndüğümde koridorun başından buraya doğru gelen gökhanı gördüm altına eşortmanı vardı beyaz sıfır kol tişörtü ile kaslı kolları apaçık ortadaydı terlemişti siyah saçları ıslak duruyordu sinek kaydı tarşını da yeni yapmış gibi prüsüzdü alnından akan ter damlaları yüzünden akıp giderken sağ elinde tutuğu havlusu ensesindeydi. Yanıma yaklaşıp karşımda durduğunda gözlerim istemsizce kollarında gezindi.
"İzin günlerinde genelikle uykucu oluyorsun demek" dediğinde bakışlarımı bana bakan iki çift çimen göze çevirdim ensesinde tutuğu havluyu indirmiş sağ elinde tutmaya devam etmişti.
"Uykucu değilim geç uyanmışım biraz" dediğimde dudakları yukarı doğru kıvrılırken kafasıyla da onayladı. "Haklısın masada uyumak yorucu olmuş olsa gerek" dedi kalın bir sesle. Masada uyumak mı neyden bahsediyordu bu.
"Anlamadım, beni sen getirmedin mi odama? " diye sordum kaşlarımı havaya kaldırarak.
"Hayır" diye cevap verdi düzlükle.
"Ne demek hayır sen getirdin beni" dedim zorlayarak beni o getirmişti yani ben öyle düşünüyordum en azından sonuçta kendi kendime gidecek halim yok ya."Uyurgezer olmayasın" dedi yüzüne şaşkın bir ifade kondurarak. Uyur gezermi? uyur gezer değildim ne saçmalıyordu bu.
"Tabikide hayır" diye cevap verdim kaşlarımı çatarak. Bir rahatlama gelmiş gibi bir soluk bıraktı dışarıya "Eminmisin uyurgezer olsan bu büyük bi sorun seni timimde tutamam" ne alaka şimdi bu beni timden göndermek için uydurduğu şeye bak ki zaten uyur gezer değildim ama neden halla ısrar ediyordu."Beni sen getirdin kucağında
itiraf ett!" gözlerini hafiften de kısıp kaşlarını havaya kaldırdı yüzünde pekte konduramadığım bir ifade varken bana yalan konuşma der gibi bakarken bunu dile de getirmişti.
"Kucağımda bide" diyip devam ettirdi."Asker sen iyimisin?" Dedi bana doğru bir adım atarak. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım neden böyle yapıyordu beni onun getirdiginden emindim."bi dakika bi dakika biri seni kucağına alıp toplantı odasından kendi odana taşıyo ve sen farkında bile olmuyorsun nasıl askersin sen! " dedi sesi kalındı gözleri gözlerimdeydi yüzümde nasıl bi tepki verdim bilmiyorum ama sert bakışlarına karşı benim yüzüm ifadem sakindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐘𝐍𝐈 𝐑Ü𝐓𝐁𝐄
ActionBana emir verme Komutan!. Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak. dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı. Tim bizi izliyordu dikkatlice, gözlerini gözlerime kilitlemişti , kırpamadım gözlerimi. kaskatı kesilmişti, gözleri...