Yabancı adam hızlıca kahverengi kurdun sırtına Kyungsoo'yu taşırken konuştu "Ben Dojin, Kyungsoo'nun babasının arkadaşı aynı zamanda şu anda aktif olarak Jiho'nun eğitiminden sorumlu kişiyim. Bu adam ise Aki, amcası oluyor fakat Kyungsoo bile ilk kez gördü kendisini." Baygın haldeki omegayı yaralarının olmadığı yerlerinden geçirdiği büyük bandajlarla kurdun üzerine sabitledi Dojin. Hızla Matthew'ın atına atladığında hala kendisine bakan Matthew'ı tek koluyla yakalayıp ata bindirdi "Pekala, yolu gösterin. Kaybedecek bir saniyemiz bile yok." Matthew'ın eline bıraktığı dizginlerle Hansoo'ya söylediğinde hızla harekete geçtiler. Atların peşi sıra koşan kurt ustalıkla engebeli arazide hareket ediyordu. Bir süre sonra önlerinden giden acemi birliğine denk geldiler. Yuki hızla onlara döndüğünde Matthew elini kaldırdı "Kimse durmasın, herkes en yakın yerleşim bölgesine kadar koşsun!" Aralarından geçen kurdu gören acemiler başta telaş yapsalar da bir şey demeden kaptanlarının sözünü dinlediler.
Birkaç saat geçmişti, öğlen güneşi batmaya başladığı sırada yakın bir yerleşim yerine varmışlardı. Matthew acemileri koruma düzenine göre hareket ettirirken boş arazideki terk edilmiş bir evin kapısını açtı Hansoo. Hyuk ve Kyungsoo dikkatlice evin içerisine yerleştirilirken omegayı getiren kurt silkelenip dışarı fırladı. Hansoo ardından bakarken Kyungsoo'nun yarasına bakan Dojin onu tuttu "Şu an için bana yardım etmen lazım, Aki ne olur ne olmaz diye keşfe çıktı. Akşama doğru gelir. Şimdi.. benim için şu baş belası ufaklığı sıkıca tutmanı isteyeceğim." Hansoo kafasını salladığı sırada içeri giren Matthew duruma bakmak istedi, Dojin içeri giren kaptana doğru seslendi "Yakınlarda temiz su bulabilir misiniz?" Elindeki malzemelere bakarken sorduğunda Matthew cevap vermeden dışarıdaki acemilere su bulmaları için sesleniyordu. Hyuk gözlerini zorla açtığında sırtında keskin bir acıyla uyandı, hareket etmek istediğinde yabancı tarafından kısıtlandı "Sık dişini, çok şükür ki çok derin değil yaraların. Bir tur daha sardıktan sonra uyumana izin vereceğim.." sürdüğü ilaçlarla kanamayı durdurup yaranın çevresini sildi. Elindeki malzemeler Hyuk'a yeteri kadar tedavi etmeye yetmeyecekti o yüzden en azından kendi kendine iyileşecek bir ortam oluşturmayı hedefledi. Kanaması duran, yarası büyük oranda sarılan Hyuk çatık kaşlarını düzeltti. Ağzına tıkıştırılan birkaç otu çiğnemesi istendiğinde otomatik hareketlerle çenesi oynadı. Kısa bir süre sonra acısı dinmiş halde uyuyakaldı.
Hansoo kollarında baygın haldeki omeganın yüzüne bakıp duruyordu. Teni gittikçe solarken Dojin onlara döndü "Pekala arkamızda kalan arkadaşın tedavisi büyük oranda tamamlandı, anestezik bitki verdim bir süre uyanmayacaktır. Şimdi... onu sıkı tutman lazım. Acıyı hissedeceğinden kımıldanabilir.." dikkatli bir şekilde kanla kaplı örtüyü kaldırdığında kalçadan başlayıp dize kadar inen yarayla karşı karşıya kaldılar. Hansoo gözlerindeki acıyla omeganın vücuduna bakarken dişlerini sıktı. Bu kadar derin bir yara beklemeyen Dojin iç çekip yaranın çevresini temizlemekle başladı işe, neredeyse kemiğe kadar açılmış yara yer yer pıhtılaşmış kanla işlerini yavaşlatıyordu. Her dokunuşla titreyip inleyen Kyungsoo acıdan ter içinde kalmıştı, gözleri kapalı olsa da sicim gibi akan yaşlar Hansoo'nun kollarını ıslatmaya yetmişti. Baldırın orta kısmına geldiklerinde büyük bir çığlık atıp çırpınan Kyungsoo'yu şaşkınlıkla yakaladı Hansoo. Hareket eden bacağı bilekten yakalayıp düz durmasını sağlarken Dojin ona sinirli bir yüzle baktı "Daha sıkı tut, eğer hareket ederse daha fazla açılacak yarası.." aynı anda içeri gürültüyle giren Matthew huzursuzca ağlayıp Hansoo'nun kollarında baygın duran Kyungsoo'yu ve yarasını fark etti. Dudaklarını ısırırken kapıyı hızla kapatıp elindeki kovayı Dojin'in önüne getirdi. Kendisine getirilen suya hızla büyük bir havlu daldırıp fazla suyu sıkan Dojin, Kyungsoo'nun vücudunu kaplayan kanları silmesi için havluyu Matthew'a bıraktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/341560678-288-k535345.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Syndari
FantasiaHa Kyungsoo ergenlik dönemine girdiğinden beri devamlı aynı rüyaları görüp duruyordu, ölümün pençesinden çaresizce kaçarken sık ağaçlı ormanda kendisini izleyen kırmızı gözlü canavarlar onu ne zaman düşecek diye kana susamış bir şekilde, her gece iz...