Yara

1 1 0
                                    


Jongin huzurlu uykusundan irkilerek uyandı, kollarındaki omegayı göğsüne bastırırken balkonun dışına baktı. İzleniyor olma hissi sinirlerini gererken dikkatle dışarıyı dinledi, karanlık ormanın derinliklerine ufacık bir kıpırtı görebilmek adına bakarken burnuna tarçın kokusu geldi. Kaşlarını çatarken kokunun tam nereden geldiğini ayırt etmeye çalıştı. Dikkatli kokladığında odaya henüz birinin girmediğini anlayınca içi rahat bir şekilde nefes verdi. Kucağındaki Kyungsoo'yu fazla sıktığı için omega biraz rahatsızca kıpırdanıp gözlerini araladığında Jongin eliyle gözlerini siper etti "Uyanma, sadece çok soğuk olduğu için sana sarıldım." Kyungsoo anladığını belirtir şekilde kafasını sallayıp Jongin'in göğsüne biraz daha sinip kalan uykusuna devam etti.

İyice daldığından emin olunca kucağında Kyungsoo'yla ayağa kalktı, balkonun önüne doğru ilerledi "İnsanları gizlice izlemek gibi hobiniz mi var? Ayıp olmuyor mu?" Alçak tonda mırıldandığında karşıdaki ağaçların arasında bir hışırtı hissetti, gözleri o yöne döndüğünde süratle kendisine doğru biri geldi. Birkaç metre ötedeki ağaçtan siyah bir siluet balkonun içerisine atladığında Jongin kaşlarını kaldırmış karşısındaki adama bakıyordu. Tarçın kokusu acılaşmış, hırçın bir feromona evrilmişti Minjun tatsız bir yüzle Jongin'e baktı "Kardeşimi merak etmem yasak mı? Soo uyudu mu?" Sessizce yaklaşırken Jongin baskın alfaya baktı, ne zamandan beri orada olduğunu merak etse de soramazdı. Cidden çok uzak bir ağacın tepesinden onları izliyor olması ve bu kadar ufak tonda konuşmasına rağmen duyması baskın alfa olduğunu kanıtlıyordu "Bir süredir uyuyor, yanınıza geleceğinden bahsetmişti. Uyuduğundan uyandırmak istememiştim.." Minjun ellerini uzattığında Kyungsoo'yu istemeyerekte olsa abisinin kollarına bıraktı Jongin. Minjun nazikçe omeganın burnuna vururken durgun bir yüzle kardeşini izledi "Cidden bir şey yapmıyorsun, baskın alfa olarak doğanda direnmek olsa da bu kadar şiddetle direnmen normal mi? Feromon birikimini nasıl hallediyorsun?" Jongin kendisine yalancı sempatiyle yaklaşan abiye garip bir şekilde bakarken saçlarını karıştırdı "Zor olsa da Kyungsoo'ya söz verdim. O istemediği sürece ona dokunmayacağım.. ilaçlarla da idare edebiliyorum. Çok zorlanırsam kendimi bir süre kilitliyorum, tabii bunu Kyungsoo bilmiyor lütfen bunu ondan gizle." Minjun'a pek güvenmediğini belli edercesine baktı.

Minjun kafasını sallarken omuzlarını silkti "Soo üzülmediği sürece, sen ona zarar vermediğin sürece ölsen bile umurumda değil. İki gün sonra abim seninle konuşmak istiyor ona göre hazır ol." Kyungsoo'yu sıkıca tutup balkondan aşağı atladıktan sonra hızla gözde kaybolmuşlardı. Jongin gelen abilerin yeteneklerinin kendisi dahil herkesten üstün olduğunu fark edince içi huzursuz oldu. Olur da Kyungsoo'yu götürmek isterlerse omega istediği takdirde onu ortadan kaybedebilirlerdi. Uğursuz his içini rahatsız ederken göğsüne vurdu 'Kyungsoo beni bırakmaz.. umarım..' umutsuzca kafasını iki yana sallarken çalışma masasına doğru ilerledi. Minjun kollarında kardeşiyle kısa bir süre içerisinde Jiho'nun odasına varmıştı. Duştan yeni çıktığı belli olan Jiho üzerindeki havlunun önünü bağlarken ıslak saçlarını geriye yatırdı. Minjun kollarında uyuyan Kyungsoo'yla odaya girdiğinde ona baktı "Soo'nun uyuyabilmesi için bile o piçin feromonlarına ihtiyacı varmış gibi duruyor abi. Ne yapacağız?" Jiho kardeşinin yüzünü severken omuzlarını silkti "Yapabileceğimiz hiçbir şey yok, bunun sen de farkındasın. Sevmesekte geçmişten beri tek eşi oydu. Lanet olsun ki elimizden bir bok gelmez." Jongin'in varlığı bile iki alfa için irrite ediciydi, Jiho iç çekip karanlık oda içersinde ilerleyip saçlarını kuruttu "Burada olduğumuz sürece herkesin aklına Kyungsoo'yu her daim izlediğimizi, onun için her şeyi yapabileceğimizi kazımamız gerekiyor. Jun, bu bir ay içerisinde elinden geldiğince Soo'nun formunu iyileştir, ben de ikincil karakterini öğretip ona biraz eğitim vereceğim." Masanın üzerindeki sürahiden su doldurdu, bardağı tutup sallarken mırıldandı "Köyde her şey yolunda mı?" Minjun Kyungsoo'yu yatağa yatırıp üzerindeki örtüyü almaya çalışırken abisine baktı "Annemler iyi, belli ki hepimiz gittikten sonra kimse oraya gelmemiş. Her yerde deli gibi üçümüz aranıyoruz, resmi bir yazı olmasa da yer altında baya ünümüz var." uyuyan omega inatla üzerindeki örtüyü tutarken Minjun kısık tonda küfretti, rahatsız edici vanilyadan bir an önce kurtulmaya çalışıyordu. Jiho yanlarına yaklaştığında çabasızca Kyungsoo'yu incitmeden elinden örtüyü kapıp yere fırlattı "Yeraltı mı? Kimden öğrendin?"

SyndariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin