"....Omega kendisine anlatılan hikayeleri can kulağıyla dinlemişti. Kendisiyle konuşan kurda sıkıca sarıldı, tekrar anlatması için heyecanla konuşmuştu. Koruyucu kurt yüzünde nazik bir gülümsemeyle ona sarıldığında aklına yıldız geldi... Sirius, koruyucu kurdun hikayeler anlatırken küçüğün uyumasını bekledi. Fani bir bedene sahip olamamak Sirius'u kahrediyordu. Onu kendisi gibi sevecek, koruyacak bir kurt yarattı. Bebeğini koruyan alfaya kendi sevgisinden kattı. 'Onu, eşi gelene kadar koru, her kötülükten uzak tut. Ona olan sevgimi bebeğime anlat..' Sirius koruyucudan bunu istedi ve gökyüzüne geri döndü. Fakat unuttuğu bir şey vardı. İnsan nefsi, tanrıların kurallarını yıkmak isteyecek kadar nefret doluydu. Omega kandırılmanın verdiği acıyla bir kez daha katledilmişti. Her yaşamda alfasının gözyaşları nehirlere karıştı, omeganın kanla kaplı bedeninin başında çaresizce uludu. Her hayatta Sirius bebeğinin acı çekmesini izledi, alfasına ulaşamadan yiten omega da aynı şekilde son nefesini verirken yalvardı 'Lütfen, beni ait olduğum yere ulaştır..' Alfa her hayatta katliam yaptı, karmayı yıkacağına yeminler etti. Alfayla beraber koruyucu ruh da yemin etti 'Her yaşamımda yeminim olsun ki omegayı sonuna kadar koruyacağım...' Omeganın başında ağlayan alfanın yeminine tanıklık etti koruyucu, bir kez daha ayrılan ruhların acısına şahitlik etti..."
*Hafif smut rahatsız olursanız buradan itibaren yıldızlı yere kadar geçebilirsiniz~*
Kyungsoo eriyordu, kaç gündür odaya hapsolmuşlardı kestiremiyordu. Tek anımsadığı sürekli ateşinin çıktığı ve her seferinde o ateşi söndürmek için yanıbaşında bekleyen Jongindi. Dudaklarının açıldığını hissetti, ağzının içine giren dille irkilmiş, kaşlarını çatmıştı. Bir kez daha nefes nefese kaldığını hissettiği sırada ağzının içerisine akan serinletici sıvıyla yutkundu. Suyun verdiği tazelik hissiyle elini kaldırdı mırıldandı "Biraz daha.." sözleri üzerine hızlıca bir kez daha dudakları örtülmüş, boğazından aşağı serin su akmıştı. Jongin biraz geri çekilirken Kyungsoo'nun dudağından sızan su damlalarını diliyle yakaladı. Omegaya sımsıkı sarılırken burnunu ensesine dayadı, huzurla uyuyan omeganın karma kokusunu içine çekerken içinde uluyan kurda karşı koyarak sadece omegasını koklamaya devam etti. Ihlamur kokusu hafiflemiş yerini çiçek kokuları almıştı ama az da olsa hala kızgınlığın belirtileri vardı. Dışarı baktı, gece yarısını biraz geçtiğini tahmin ediyordu. Neredeyse 5 gündür Kyungsoo'nun kızgınlığını geçirmeye çalışıyordu. Uyanık kaldığı zamanlarda Kyungsoo'ya bir şeyler yedirmeye ya da su içirmeye çalışsa da omega başka birine dönmüş gibi her seferinde üzerine çıkmaya çalışıp sürekli ona sürtünüyordu. Koskoca beş gün, içine girmeden sayısız kez Kyungsoo'yu tatmin etmeye çalışmıştı. Artık baskın kurdu eşini işaretleyememekten, aşırı doz ilaçtan ve tatmin edilemeyen arzulardan ötürü inanılmaz kızgındı. İç çekti, kendi rutunu bu kızışmadan önce atlattığı için şükürler etti. Yatağın yanındaki ilaçlara uzanıp ağzına iki ilaç daha atıp kuruca yuttu. Kyungsoo'nun yanına uzandı, çabasız bir şekilde omegayı üzerine çekti. Çıplak vücutlarını birbirine dolarken Kyungsoo'nun sırtını göğsüne yasladı, sımsıkı ona sarıldı. 'Bu sefer son olmalı..' diye düşünürken bir kez daha Kyungsoo'ya yardım etmeye çalıştı.
Omeganın gözleri aralandı, birinin inlemesini duydu. Buğulu gözlerle çevresine bakarken karnının alt kısmı karıncalanıyordu. Birden ağzının içerisine iki kalın parmak girdi "Mmmhh.." dilini yakalamış kıstırıyor, boylu boyunca dil köküne masaj yapıyordu. Çenesini okşayan diğer üç parmaksa sanki yaptığı şey için onu takdir ediyor gibiydi. Yan yatmış haldeydi, kulağının dibinde sarhoş edici kalın bir ses duydu "Şşhhh... aferin bu şekilde rahatla.." Jongin onu her yaptığı ufak şey için takdir ediyor, daha iyisi için teşvik ediyordu. Övülmenin verdiği kıvançla inledi ağzında dolanan parmakları dişleriyle çekiştirdi. Jongin kulağının dibinde sırıttığında diğer parmakların deliğinin içinde hareket ettiğini hissetti. Şokla gözleri aralandı, içindeki üç parmak genişlemesi için açılırken derince inledi "A..ah.. yap..ma" bacağını tam kapatıcakken Jongin'in dizi iki bacak arasına girdi, sağ bacağını kendi bacağı üzerine atarak genişçe bacaklarını açmaya zorladı. Aşağı baktığında bacakları genişçe açılmıştı. Sağ bacağı Jongin'in üzerinde sol bacağı ise yine Jongin'in diğer bacağıyla sarılmıştı. Unutulmuş penisi her hareketle seğiriyor, ucundan akan sıvı karnından yatağa doğru akıyordu. Aklını yitirmek üzereymiş gibi hissederken kollarını hareket ettirmek istedi ama kolları hızlıca ağzından çıkan elle kavranmıştı. El, boğazını tuttu, kafasını geriye yatırıp Jongin'e sürtmesini sağladı. Kulağına değen sıcak dudaklar hareket etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Syndari
FantasíaHa Kyungsoo ergenlik dönemine girdiğinden beri devamlı aynı rüyaları görüp duruyordu, ölümün pençesinden çaresizce kaçarken sık ağaçlı ormanda kendisini izleyen kırmızı gözlü canavarlar onu ne zaman düşecek diye kana susamış bir şekilde, her gece iz...