Yabancı Ev

27 5 4
                                    

"..evini bulan omega, huzurlu günler için tanrılara dua etmişti 'Sadece.. tek bir dileğim var, eşimle huzurlu günler yaşamak istiyorum..' sayısız gece ve gündüz aynı duayı etmişti omega. Tanrılar, onun bu aciz haline acımıştı. Kısa bir süre mutlu rüyaya dalmasına izin vermişlerdi.."

Kyungsoo gözlerini açamıyordu, kendisini saran nazik vanilya kokusu kafasındaki tüm kötü düşünceleri kovalıyordu. Kyungsoo ansızın gözlerini araladı, yabancı bir odaya gözlerini açtı. Anıları arasında ansızın arabada kendisini bulan Jongin'in olduğu kısım aklına geldi. Hızlıca yatakta doğruldu, boş odaya baktı. Güneş tepede, dışarıda insanların vızıltısını ve çarpışan kılıçların sesini duyuyordu. Üzerindeki yorgan kaymış, kendisine yataktan çıkması için destek veriyor gibiydi. İçindeki küçük kurt Jongin'in kokusuyla dolu yataktan dışarı çıkmayı pek istemiyordu. Ansızın eşyalarının olduğu çanta aklına düştü. Telaşla yataktan kalktı, kapıya yöneldi. Kapıyı tam açacakken açılmıştı. Jongin kapının önünde şaşkınca ona bakarken Kyungsoo da aynı şaşkınlıkla ona bakıyordu. Her ikisi de ağzını açtı tam konuşacakken büyük bir gürültü koptu. Kyungsoo korkuyla yerinden sıçradı, Jongin gözlerini kapatıp sabır diler gibi görünüyordu "Tanrı aşkına sadece bir gün sakin kalmalarını söyledim.. Üzgünüm sesten dolayı rahatsız oldun değil mi? Bizimkiler antrenman sırasında çok gaza geldiğinde böyle coşarlar.. Her neyse sen iyi misin?"

Kendisine uzanan ellere baktı Kyungsoo, hafifçe geri çekilip kafasını salladı. Kendisinden çekindiğini görünce Jongin üstelemedi, havada kalan elleri titrese de tek eliyle kafasını kaşıdı "Acıkmışsındır, yemeği buraya getireceğim. Burada bekl-" geri döndüğünde sırtından tutulmuştu. Jongin kendisini tutan kişiye bakarken Kyungsoo bir an ona baktı sonra eline bakarken mırıldandı "Be-ben de seninle gelsem.. olur mu?" her ne kadar belli etmek istemese de şu an gerçekten tek başına kalmak hiç istemiyordu. Tanımadığı bir yerdeydi, Jongin'i bile tanımıyordu fakat her şeyin içinde onu güvende hissettiren tek şey oydu. Jongin kıyafetinin ucundan tutan omegaya baktı, nazikçe eline dokundu. Kendisine bakmasını sağlayınca sakince gülümsedi "Elbette, sormana gerek yok Kyungsoo." Beraber aşağı inerken Kyungsoo Jongin'e döndü "Acaba.. çantam neredeydi? İçinde önemli eşyalarım var da.." Jongin kendi adımlarını yakalamaya çalışan Kyungsoo'ya göre adımlarını orantılarken ona döndü "Onu da getirdim. Merak etme, şu an odan hazırlanıyor. Odanda muhafaza ediliyor." Kyungsoo duyduklarıyla rahat bir nefes alırken aşağı kata inmişlerdi. Çevrede dolanan hizmetliler ansızın duraksadı 'Efendi tek başına çıkmamış mıydı?!' yüzlerinden net bir şekilde okunan bir durumdu. Bakışlar Kyungsoo'yu rahatsız etmişti, elleriyle oynarken Jongin nazikçe serçe parmağına işaret parmağını doladı "Buradan.." nazikçe onu yönlendirirken ikinci bir şok geçiriyordu çalışanlar 'Efendimiz her zaman bu kadar nazik miydi????'

Yemek odasına girdiklerinde kahya elindeki tepsiyi düşürdü. Odada olan herkes şok olmuş bir biçimde kapıdan içeri giren çifte baktı. Huzursuzca etrafa bakan Kyungsoo'nun önüne geçti Jongin "Neden bu kadar saçma davranıyorsunuz? Hayatınızda ilk kez mi misafir gördünüz." sert sesi odada yankılanırken çalışanlar irkildi, hızlıca işlerine dönerken kahya düşürdüğü tepsiyi yerden alırken öksürdü "Efendim sadece.. misafirimizi biz karşılamadığımız için.." tam cümleyi tamamlayacakken kahya donakaldı 'Efendimizin kucağında getirdiği kişi, misafir miydi???' gün içerisinde herkes daha ne kadar şaşıracaklarını düşünürken Jongin Kyungsoo'yu kendi yanındaki sandalyeye yerleştirdiğini gördüler. Kimse ne olduğunu anlayamıyordu, Efendileri eve sabahın erken saatlerinde kendi kıyafetleri içine sarılmış 'birini' getirmişti, kendi katına kimse çıkmasın diye emir verdikten sonra küçük bir omegayla sofraya gelmişti. Kimse soru sormaya cesaret edemiyor, sadece gelen 'misafire' hizmet edip Efendilerinin istediği gibi sessizce işlerini bitirip çekiliyordu. Kahya odada gergin bir şekilde dikiliyordu. Jongin kimseyi aldırmadan Kyungsoo'yla doyasıya ilgileniyordu "Sevmediğin bir şey var mı? Bunu da dene... Kyungsoo hangisini daha çok sevdin?" neredeyse elleriyle besliyor, her lokmada omeganın ağzına bakıyordu. Kyungsoo çekingen bir şekilde, sadece Jongin'in duyabileceği tonda konuşup birkaç şey yemişti.

SyndariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin