altı

7 2 0
                                        

¶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni yanımda istiyorum ay ışığı." dediğinde hareketlerim bir anda durdu.

Delirmiş olmalı!

"Saçmalama ruh hastası! Kalk üstümden sal beni! Bırak artık! Bana yaptığınız şey beni yeterince yoruyor zaten, sal artık beni!" Sona doğru sesim titremişti.

Biraz daha konuşursam ağlayabilirim.

Üstümden yavaşça kalktı. Ben ise hızlı bir şekilde yerden kalktım. Elbisenin eteğini düzelttim ve ondan en uzak duvara ilerleyip sırtımı dayadım. Bir dakika... O az önce ne demişti, beni istediğini mi söylemişti?

Ne!

Gerçekten delirmiş!

"Sen sağlıklı düşünmüyorsun, bırak peşimi."

Şu an cayır cayır onu yakmak istiyordum. Keşke, keşke yapabilseydim. Gücüm, nedeni belli olmayan bir şekilde ona işlemiyordu. Vücudunda kalkan gibi bir şey vardı ve ben ona karşı gücümü kullandığımda ona vereceğim acı, bana geri dönüyordu. Yapı olarak da benden iri olduğu için ona karşı bir şey yapamıyordum. Aslında bildiğim tekniklerle onu alt edebilirdim ancak daha önce onu çok fazla yenmeye çalışmıştım ve artık bunu denemek dahi istemiyordum. Bu denemelerimin bana hiç iyi geri dönüşleri olmamıştı.

"Bırakmam."

"Neden?" dedim göğsüm sızlarken, sesim titrer gibi olmuştu. Kaldıramıyordum artık. Bunca zaman sonra karşıma birden çıkması üstüne bir de seni istiyorum demesi çok saçma ve ağırdı. Babasını öldürmüştüm adamın ya ama nasıl hâlâ peşimde olabilir? Daha ne yapmam gerekiyordu ondan kurtulmak için?

"Çünkü sana aşık olmuşum."

Bunu o kadar kısık bir sesle söylemişti ki sanki kendi de şu anda bunu fark ediyor gibiydi. Yüzü acıyla buruşmuştu ve bana bakıyordu. Sanki bir an göz bebeklerinin titrediğini görür gibi olmuştum. 

"Seni ne kadar öldürmek istesem de yapamıyorum ay ışığım." dedi ve başını başka tarafa çevirdi. "Git şimdi. Ben nasıl olsa seni hep bulurum." diye de ekledi. Gözlerimi kocaman açarak ona baktım, hala bana bakmıyordu. Yutkundum. Ciddi miydi? Gerçekten bana aşık olmuş olamazdı. Bunca olaydan sonra yüzsüz gibi bir de sana aşığım diyemezdi! Dış kapıya yakın olan ayakkabılarımı elime alıp hızlıca evden çıkacaktım ki şifre lazım olduğunu hatırlayıp kapının önünde durmak zorunda kaldım.

"Yirmi iki, sıfır beş." dedi tam arkamı dönüp şifreyi soracakken. Şifrenin doğum günüm olması başımdan soğuk sular dökülmesine neden olurken belki de sadece bir tesadüften ibaret diye düşündüm. Hızlı bir şekilde şifreyi girdim ve kapıyı çarparak çıktım. Kapının önünde meraktan deliye dönmüş Emre'ye bir açıklama yapmadan kendimi odama attım.

Kapımı kapattım ve ayakkabılarımı bir köşeye fırlattım. Hiçbir şeye bakmadan direkt banyoya girdim. Makyajımı silip darmadağın olmuş saçımdaki minik tokaları çıkardım ve üstümdekileri de çıkarıp duşa kabine girdim. Soğuk suyu açtığımda bedenim karşı atak yaptı ve sıcak yaymaya başladı. Tenime değen damlalar soğuk olmayı bırakıp sıcak olmaya başladı. Hızlıca yıkanıp çıktım. Eğer daha fazla dursaydım yakında tenime düşen damlalar lav gibi sıcak olucaktı.

YakalamacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin