Evimizz.¶
Buraya geleli birkaç gün olmuştu. Her yer çok karanlıktı. Güneşi uzun zamandır görmemiştim ama ben güneşi çok severdim ki. Bana burda kötü davranmıyorlardı ama annemi, kardeşimi ve babamı özlemiştim. Hatta sinir bozucu olsa da ablamı özlemiştim.
Odamın kapısı açıldığında yine o astronota benzeyen kişiler geldi. Her zamanki gibi önce mumumu söndürdü. Yanıma gelip beni kucağına aldı ve uzun koridorlarda yürümeye başladı. Tekrar iğne olmaya gidiyordum.
Odadan içeri girdiğimde karşıdaki kapıda açıldı. Kucağında olduğum kişiye benzer birisi elinde tuttuğu erkek çocuğuyla içeri girdi. Yeni uyanmış olacak ki gözlerini ovuşturuyordu. Ben buraya geleli korkudan uyuyamıyordum. Genelde bayılmış oluyordum.
"Aa, Hazal. Sen de mi burdasın?"
Çocuk Alkın'dı, ikimizde aynı sınıftaydık. Üçüncü sınıf, C şubesi. Tanıdık birisini görmemle sevinmiştim. Ta ki onu benim otutturulacağım koltuğun yanındaki koltuğa otutturulana kadar. Onu da kaçırmışlardı, ona da iğne yapıyorlardı ve hatta onu da korkutuyorlardı.
Bunu bize neden yapıyorlardı?
(...)
Her zamanki rüyalarımdan birini gördükten sonra yine kan ter içinde uyanmıştım. Duş alıp hazırlandıktan sonra aşağı inmiştim. Barın televizyonun karşısında oturup maç izliyordu. Emre'nin sabah attığı mesaja göre dün gece onu buraya yollamış.
"Naber?"
"İyi, Hazal Hanım. Siz?"
"Aynı."
Beraber kahvaltı hazırladık. Barın istediğinde eğlenceli olabiliyordu. Kahvaltı yaparken de bol bol gülmüştüm. Kahvaltı bitince odama çıkmış dişimi fırçaladıktan sonra makyajımı yapmıştım ve şu an yalıdaydım. Eşyalar gelmişti. Herkes kendi eşyasından sorumlu bir şekilde görevlileri nereye götürülmesi gerektiğini söylüyordu.
Önce zemin kattan başladık. Misafir salonunu ben, mutfak kısmını ablam hallediyordu. Diğer kısımlar zaten görevlilere aitti, sadece yatak ve dolap ikilisi olduğu için uğraştırmamıştı. Bitince ikinci kata geçmiştik; iki tane misafir yatak odası, oturma odası ve banyo. Fener ve Ceylin'in odası da bu kattaydı.
İkinci kattan sonra görevlilere yaklaşık iki saat kadar bir izin verdim ve Serkan'dan hepsine yemek getirmesini söyleyip eline parayı tutuşturdum. İki saat sonra üçüncü katı Bulut, Alkın, ablam, Çınar ve Umut halletmişti. Ablam ve Alkın akıllı davranıp ebeveyn banyolu odaları almıştı. Üçüncü katta artı olarak bi banyo daha vardı. Dördüncü katı da yine ben halletmiştim; odam, Uzay'ın odası ve ikinci tek kişilik bir misafir yatak odası. Dördüncü katta yine de bazı boş odalar vardı ve şu anlık onlarla ne yapabileceğim hakkında bir fikrim olmadığından eşya da alma gereği duymamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakalamaca
General Fiction"Ne yapmam lazım?" "Tek yapman gereken mumu devirmek. Sonra her yer aydınlık olacak." Dediğini yaptım. Mumu devirdim. Ateş kendi etrafından başlayarak yayılmaya başladığında sevinmeye başlamıştım. Ta ki her yer yanana kadar. Alevlerin ortasında tek...