üç

8 3 0
                                    

Yayinlasam mi diye cok dusundum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yayinlasam mi diye cok dusundum... neyse atayim bugunluk 3 bolum olsun. :3

Beş yıldızlı oteli görünce arabadan indim. Barın ve ablama da inmesi için işaret yaptığımda ikisi de inmişti. Otelden içeri girdiğimde turnike olmayan kısmından geçtim, ablam ve Barın da benim peşinden gelirken yollarını güvenlik kesip burdan geçemeyecekleri ile ilgili şeyler söylemeye başladı.

"Onlar benimle." dedim arkama dönmeden.

"Afedersiniz Hazal Hanım." dedi adam ve kenara çekildiğini hissettim. Soğuk ifademi korurken Barın'ın kulağıma eğilip kızgın sesiyle dediği şeyle kahkahamı tutamadım ve gülümsedim.

"Bu adamlara ne yapıyorsanız bana da öğretin. Benim emrim altındakilerin hepsi saygı göstermek yerine dalga geçiyor benimle!"

Resepsiyona vardığımda orada sabah ve öğlen tesadüfen karşılaştığım beyefendiyi gördüm. Derin bir nefes alıp bu adamı neden günün üç vaktinde yemek yer gibi karşıma çıktığını düşündüm. Hatta bugün kahvaltı hariç yemek yeme fırsatım bile olmamışken onu yemekten fazla görmüştüm. Tamamen saçmalık!

"Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?" dedi resepsiyonist kadın. Üstünde siyah beyaz bir iş kıyafeti vardı. Altın sarısı saçlarını topuz yapmıştı ve gülümseyerek bana bakıyordu.

"İki kişilik bir oda istiyorum. Yataklar ayrı ve benim her zaman ki kaldığım odanın yakınlarında olsun. Ayrıca odam en son ne zaman temizlendi?" dedim yanımdaki adamı görmezden gelerek.

"Odanız bu sabah temizlenmiş. Size en yakın iki kişilik oda bir alt katınızda mevcut. Sizin için uygun mu?"

Başımı olur anlamında salladım. Yanındaki arkadaşına odanın numarasını söyledi anahtarı getirmesi için ve bizimle konuşan resepsiyonist kadın, yanımdaki adama döndü. Ancak o, bana bakıyordu ve ben yine kaşlarımı çattım.

"Alkın Bey, söylediğiniz oda Hazal Hanım'a ait, süresiz olarak rezerve etti. Bu yüzden bizim karışma yetkimiz yok."

Odamla ne alıp veremediği vardı ki?

"Hazal Hanım kim?" dediğinde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdım. Adımı gerçekten hatırlamıyordu, bu iyi bir şeydi ama sanırım birazdan resepsiyonist sayesinde öğrenecekti.

"Hazal Hanım, yanınızdaki hanımefendi." dedi yeni gelen kadın bana anahtarı uzatırken. Alkın'a doğru döndüm.

"Odamla ne alıp veremediğiniz var beyefendi?"

Alkın kaşlarını çatıp bir süre nama baktı, ardından yönünü tamamen bana çevirip birkaç adım attı. Barın'ın önüme geçmesiyle durakladı.

"Çekil önümden!" dedi beyefendi ama Barın bir santim bile kıpırdamadı.

"Kardeşimin sana attığı yumruktan bir de benim atmamı istemiyorsan çekil!" dediğinde eğlenen havam dağılmıştı, kaşlarımı çatıp Barın'ı kolundan tuttum.

YakalamacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin