¶"Beni öldürmeni istiyorum Hazal Avcı."
Bir insan kendi hayatı hakkında böyle konuşabilir miydi? Beni öldür... söylemesi ne kadar da kolaydı. Ölmek istemek öyle sıradan bir şey değildi halbuki. Ölmek isteyene kadar önce denerdin. Olmadı tekrar denerdin, tekrar, tekrar ve tekrar. Ölmeyi isteyecek raddeye gelene kadar tüm yolları denerdiniz. Ne zaman artık çıkmaz sokağa girdiniz, işte o sizin sonunuz olurdu. Duvar atlayamayacak kadar yüksek olunca umudunuz biter ve bazen ölmek, peşinizdekilerin eline düşmekten iyi bir seçenek olurdu.
"Ben gidiyorum Kerim."
"Ne?"
"Bu intihar sayılır, intihar edenleri sevmem ve ettirmem. Kaderinden kaçamazsın."
"Sana beni öldürmen için yüklü bir miktarda para ödeyeceğim ama? Ayrıca bu senin işin."
"Bu işi para için yapmıyorum. Hem ben intihar etmediysem, sen de etmemeyi başarabilirsin. Önüne iyi bak, her zaman başka yol vardır."
Onca şey yaşamama rağmen ben bu yaşıma kadar direndiysem herkes her şeye direnebilirdi. Başkalarının intihar etmesine izin veremezdim. İnsanlar kendi suçuna beni ortak edemezdi. İntihar etmeyi beceremedikleri için kendilerini öldürmemi isteyenlere ise hiç tahammül edemiyordum. Korkaklar.
Oturduğum yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kerim tam kapının önündeydi ve geçmeme izin vermeyip kolumdan tuttu. Kendi kapının önüne geçip engel oluşturdu. Ben de tam onun önündeydim.
"Öldür beni, istediğim şekilde."
"Neden kendin yapmıyorsun ya da adamlarından birine yaptırmıyorsun?"
"Ben itibarıma önem veren birisiyim. Senin öldürdüğün kişiler genelde büyük adamlar. Bu benden sonra yerime geçecek kişi için zemin hazırlamak olacaktı. Hem Hazan'ın Kerim Sarı'yı öldürmesi de senin de itibarını arttırırdı."
Benim üstüme oynuyordu. Hayır, kibrim üstüne oynuyordu. Kibirli olmamdan dolayı kendi egomu tatmin etmek için her şeyi yapacağımı düşünüyordu. Onu öldürmem benim için gerçekten iyi olurdu aslında. Masadakileri de öldürebileceğimi göstermiş olur, sözümün dinlenmesi gerektiğini gösterirdim. Kimseden korkum olmadığını aksine benden korkulması gerektiği anlaşılırdı.
Silahımı çıkarttım ve kalbine doğrulttum. Sağ kolumda olan eli indi ve dik durup yutkundu. Yüzüne bakıp kibirli gülümsememi yüzüme yerleştirdim. Gözlerimi tam gözlerine odakladım ve tetiği çektim.
Kendi kurallarımı böyle saçma bir kışkırtma yüzünden çiğnemem.
Silahı hafif sağ tarafa kaydırdım ve onu omzundan vurdum.
"Yapmayacağım dediğim şeyi bana yaptıramazsın Kerim Sarı."
Sağ elini omzuna götürdü ve inleyip yere çömeldi. Odadaki banyo olduğunu düşündüğüm yere girdim. Bir havlu alıp çıktım. Yanına ilerleyip elini kurşunun olduğu yerden çektim, havluyu oraya bastırdıktan sonra elini tutup bastırması gereken noktaya koydum. Yanından kalkıp kapıya ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakalamaca
Ficção Geral"Ne yapmam lazım?" "Tek yapman gereken mumu devirmek. Sonra her yer aydınlık olacak." Dediğini yaptım. Mumu devirdim. Ateş kendi etrafından başlayarak yayılmaya başladığında sevinmeye başlamıştım. Ta ki her yer yanana kadar. Alevlerin ortasında tek...