SALDIRI

41 22 35
                                    

        Ona sarılırken her şeyi unutmuş vaziyetteydim.O kadar çok özlemişim ki onu bazı şeyleri sorgulayamadan sadece bu anın bozulmamasını isteyerek  kokusunu daha fazla içime çektim.Ayaklarım beni taşımadı.Bu ansızın olan karşılaşma tüm beyin hücrelerimi yakıp kül etmişti.

 
      O an ani bir kararla kulağına fısıldadım "Seni çok özledim ama seni sana rağmen korumam gerek.Buna mecburum.Ve ben mecburiyyeti sevmem" lafımı bitirir bitirmez ondan ayrılarak merdivenlerden ışık hızıyla aşağı indim.

       Kulaklarım çınlıyordu ama arkamdan gelen adım seslerini duyacak haldeydim.Benim peşimden geliyordu.Bunu istemesem de durup cevap vermek için vakit kaybetmedim ve bu kez koşarak kendimi arabama attım.

        Arabayı en yüksek hızda sürerek sakinleşmek için bir yer bulmaya çalışıyordum.Arabanın ön aynasından baktığımda arkamda bir arabanın da beni takip ettiğini farkettim.Kıvanç hala peşimdeydi.Belki de konuşmak istiyordu,belki de hesap sormak.Belki hasret gidermek,belki de beni suçlamak.

        Gözlerim kararıyordu.Ama durmadım.Biraz daha kökledim gazı.Otobana çıkmama az kalmıştı ve ben arabayı deli gibi kullanıyordum.Nefes alışverişlerim hızlandı,bir elim boynuma giderken istemsizce yaşadığım bu garip olayın stresiyle tırnaklarımı boynuma geçirdim.Elimi geri çektiğimde elime bulaşan kanı gördüğümde fark etmiştim boynuma ne kadar baskı yaptığımı.

       Ana yola çıktıktan sonra arkama baktım yeniden.Bu sefer araç değil iki tane motosiklet tarafından takip ediliyordum.Bu işte kesinlikle bir bit yeniği olduğunu anladığımda az önce rahat bıraktığım gaza yeniden asıldım.

       Ben hızlandıkça onlar da hızlandı ve ikisi de biri sağıma,diğeri ise soluma konumlandırdı motosikletlerini.Bir anda ikisi de arabama hızla çarptıklarında kafam camla buluştu.Ulan varya şurdan bir kurtulayım sizin ikinizin de,size o emri verenlerin de hepsinin belasını sikicem.

        Eğer bir kez de arabama böyle çarparlarsa hiç düşünmeden arabadaki levyeyi aldığım gibi onların kafasını patlatırım.Bakmaya bile doyamadığım arabama tam 5 kez çarpmıştılar.Onun yerine kafama sıksalar razıydım be.

         Ben tam derin bir oh çekip kazasız belasız sahil kenarına gidecektim ki önümde zigzag çekerek duran iki motor görünce sinirlerim daha fazla gerildi ve arabayı onların üzerine sürdüm.

         Ha sonra ne mi oldu?Yine üçü boklu değnek.Adamlar silahlarını çıkardıkları gibi benim arabaya-dolayısıyla bana sıkmaya başladılar.Ani fren yapıp arabayı durdurana kadar kurşunun biri omzuma isabet etti.ben daha ne olduğunu anlamadan ard arda sıkılan kurşunlar arabama isabet ediyordu.

          Ben arabam yerine bana sıksınlar demiştim dimi?Halt etmişim.Omzumdan akan sıcak kan elime temas ederken yapa bildiğim tek şey kendime lanetler okumaktı.Neden indim ki aşağıya.Oturuyordum işte ne güzel.

         Kafamdan  aşağı dökülen camlar derin kesikler almama neden olurken bana saldıran şerefsizler çoktan kaçmıştı.

        Gözlerim daha fazla açık kalamadı ve kafam direksiyonla buluştu

      Kıvançın anlatımı...

     Onu merdivenlerden inerken gördüğümde onun ne kadar değiştiğini düşünüyordum.Çok zayıflamıştı.Onunla konuşmam lazımdı her şeyi bildiğimi, artık korkulacak bir şey olmadığını ona söylemek istiyordum.

       Duyguya konuşmak istediğimi söyledim ama o yürümeye devam etti.Bende ikimizin en sevdiği şarkının nakaratını söylemeye başladım.Duraksadı ama dönüp bana bakmadı.Sonra birden arkasını dönüp boynuma sarıldı.Onun kokusunu çok ama çok özlemişim.

        Kulağıma yaklaştı ve fısıltıyla "Seni çok özledim ama seni sana rağmen korumam gerek.Buna mecburum.Ve ben mecburiyyeti sevmem" dediği gibi koşarak aşağı inmeye başladı.Ani bir kararla bende peşinden koştum.O kadar hızlı ve çevikti ki ona yetişemeden arabasına atlayıp gitti.

       Arabama bindim ve onu takip ettim.O da bunu anlamış olacak ki arabayı deli gibi sürmeye başladı.Öyle hızlı sürüyordu ki kaza yapması an meselesiydi.

        Başka bir sokaktan geçip önüne çıkmayı düşünüyordum.Ara sokaktan geçip Duygunun önüne geçmek için hamle yaptığımda Duygunun arabasının pert oluşunu ve ona silahla saldıran iki tane motosiklet olduğunu görmem uzun sürmedi.

      Ben arabayı motosikletlerin üzerine sürdüğümde ikisi de kaçıp gitti.Aşağı indim ve Duygunun olduğu yöne baktım.Hayır, hayır, hayır.Bu olamazdı.O...O ölemezdi.Dünyam yeni yeni güneşe kavuşmuşken yeniden gece olamazdı.

      Hemen koşarak Duygunun yanına gittim.Arabanın kapısı sıkışmıştı.Zorda olsa arabanın kapısını açıp Duyguyu izlemeye başladım.Her tarafı kan olmuştu.Kafasını yavaşça direksiyondan kaldırdım ve arkaya yasladım.

      Öne doğru savrulacağı sırada elim sol omzunu buldu.O an acılı bir inleme döküldü Duygunun dudaklarından.Allah kahretsin! Omzundan vurulmuş.

     Onu kucağıma almak istediğimde gözlerini çok az bir süre açtı ve "B...beni sa...sakın hastaneye gö...götürme" dedi ve gözlerini kapattı."Duygu!Hayır hayır kapatma gözünü,lütfen Duygu!" Bağırmaya başladığımda sokakta kimsenin olmayışı beni sinirlendirmişti.

        Çok kan kaybediyordu ve hastaneye gitmek istemiyordu.Kollarımda can çekişiyordu ve ben yine hiç bir şey yapamıyordum...

______________________________________________

      Bundan sonra Kıvançı her bölümde göreceksiniz 🙃 Bazen olayları Kıvançın anlatımından bile okuya bilirsiniz.

    Oy vermeyi ve 🌟a basmayı unutmayın lütfen 🫠🙈
     Sevmediğiniz kısımları yorumlarda belirtmeyi unutmayın,düzenlemele yapa bilirim 😉

kitapokurubest ❤️

       

GEÇMİŞTEN GELEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin