AĞIR YÜK

33 21 34
                                    

       Taladro,Özge Şebo-yarım kalanlar

     Serkanla şirketteki işimi bitirdikten sonra eve gelmiş,hiç bir şekilde odamdan çıkmamıştım.1 haftadır evden de dışarıya çıkmamıştım.

       O gün Cenkle karşılaştım ve bana bir sürü zırvalıklar anlattı.O günden bu yana söylediklerini düşünmeden edemiyorum.Bana 'koynunda beslediğin yılanları gör artık,aç gözünü' demiş ve o nefret ettiğim gülüşünden yollayıp defolmuştu.

      Yanımda bir hareketlilik hissettiğimde hala gözlerimi dikmiş olduğum yerden ayırmıyordum.Omzum ve elim feci bir şekilde ağrımaya devam ediyordu bu 1 haftada.Kaşlarım sanki mümkünmüş gibi daha fazla çatıldı.

      "Hey!Sana diyoruz wonder woman!" Bağırmaya başlayan Serkana çevirdim yorgun gözlerimi.Salonda oturmuş koyu  bir sohbete dalmışlardı sabahtan beri."Bir şey mi dediniz?" Diye sordum umursamaz bir sesle."Duygum, artık sence de bize anlatmanın zamanı gelmedi mi?" Tüm kuzenlerim,Kuzey,Atakan,Kerim ve Can her fırsatta benden laf almaya çalışıyorlar.Kıvançsa onları susturuyor ve bana biraz daha zaman tanıyordu.Ama onun da gözlerinde bu gün diğerleriyle aynı ifade vardı.

         Bıkkın bir nefes verdim ve başımı öne eğdim.Düşündüm ve bu süre zarfında kimse konuşmadı.Her kes burdaydı,gençler yani.Kafamı kaldırdım ve direkt Ayana baktım.Konuşmak için ağzımı açtığımda Kerim benden önce sinirli bir şekilde konuşmaya başladı "Duygudan önce benim söylemek istediğim şeyler var" gözleri benden ayrılmıyordu.Arkama yaslandım ve parmağımı çeneme koydum.O sırada her kes biz ikimize dikkat kesmişti.

      "Kerim,bırak Duygu ne anlatacaksa anlatsın!" Ayan baskın ve uyarıcı bir tonda konuştu."Neden Ayan,bırak bende bir şeyler söyleyeyim.Üstelik Duyguyu kaç kere uyarmama rağmen o şerefsizin kuyruğundan bastı" duraksadı ve öne doğru yaklaştı "Söylesene Duygu değdi mi canının acısına ha?Ya sana bir şey olsaydı!O sokak ortasında,büroda,arabanda,kendi evinde.Ne kadar devam edecek bu,söylesene?!" O içindekileri dökerken ben sakince onu dinliyordum.Her kesin bana baktığını biliyordum ama dönüp kimseye bakmadım.

       "Duygu senden bir cevap bekliyoruz şuan.Öylece susacak mısın?" Poyraz sinirini bastırmaya çalışarak söylediği şeye "Evet, böyle susacağım" diyerek ayağa kalktım.Yürüdüm salondan çıkmak için ama kolumun tutulmasıyla durmak zorunda kaldım.Kerim kolumu tutuyordu.Bir ona bir kolumu tutan eline baktığımda o hala bana bakıyordu "Bitmedi nereye gidiyorsun?" Dedi bende onun kolunu itekleyip odama yürüdüm.Aşağıdan Kıvançın sesi geliyordu "Sen ne cüretle onunla böyle konuşursun!Kim veriyor sana bu hakkı" diye bağırıyordu.Kerim "Bunu bana onu yalnız bırakmış,bu kadar şey olurken onu koruyamayan bir adam mı söylüyor?" Dediğini duydum.

       Onlar kavga etmeye devam ederken ben  elimdeki beyaz yazı tahtasıyla aşağıya indim.Onu salonun girişinde bıraktım ve mutfağa ilerledim.İlaç kutusundan 5 tane sakinleştirici içtim ve salona geri döndüm."Sen neden o kadar ilaç içiyorsun delirdin mi?"Baran abi endişeyle bana doğru yaklaştı.Koluma girdi ve beni koltuğa oturttu."Serkan şu tahtayı getirsene bi" dedim ve tekrar ayağa kalktım.

     "Bunun ne olduğunu soracaksınız şimdi siz.Öncelikle lafımı kesmeyin her şeyi anlatacağım.Ondan önce izlemeniz daha doğru olur diye düşündüm" hepsi şaşkınlıkla bana bakarken bunu beklemedikleri belliydi.Salonu ölüm sessizliği kaplarken ben USB'yi takmakla meşguldüm.İşimi bitirdikten sonra mutfağa doğru ilerledim ve bir kaç içki şişesiyle salona geri döndüm.

         En uzak olan koltuğa oturdum ve bende videoyu izlemeye başladım.Videoda ben vardım,yere bakarak sokakta yürüyordum.Bir anda karşıma 2 tane iri yarı adam çıktı,kafamı kaldırıp adamlara baktım ve umursamadan yürümeye devam ettim.O sırada adamın biri önüme,diğeriyse sol tarafıma geçti.Sonra olacakları hatırlayınca sadece bir kaç saniyeliğine gözlerimi kapattım.Şişelerden biri bitmek üzereydi.

GEÇMİŞTEN GELEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin