ANİ PLANLAMA

39 22 35
                                    

      İnsan hem bu kadar huzurlu hem bu kadar tedirgin ola bilir miydi? Kesinlikle hayır.

     Babaannemden annemi kandırmasının hesabını sormuştum. Her defasında o benim canımı yakacak değil ya!

     Neşeyle arabamı sürerken bir taraftan da bizim erkeklere ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Onlara mekandan çıktıktan sonra her şeyi anlatacağımı söylemiştim. Ve mekan çıkışı tek araba yaparak Kuzeyin mekanına gidiyorduk.

     Telefonum susmayınca arayana baktım ve kız kardeşim İnci olduğunu gördüm. "Alo,güzel kardeşim. Nasılsınız her şey yolunda mı?" Uzun solukların ardından İnci "Her şeyi mahvetmek zorunda mısın abla? Senin yüzünden babam kalp spazmı geçirdi. Mutlu musun?" Dedi. Bir dakika,bir dakika ne dedi o!

     Aniden fren yapınca kafam direksiyonla buluştu. "Ne diyorsun sen İnci! Şaka yapmanın sırası mı?!" Ona inanmak istemiyorum çünkü eğer gerçekse bu da benim yüzümdendi.

     "Sence dalga mı geçiyorum abla,ha?! Ne duyduysan o!" Son kez bağırdı ve telefonu yüzüme kapattı.

     Aniden durmamdan ve bağırmamdan olsa gerek hepsi yüzüme sorgulayıcı bakışlar atıyordu.

     Bir hışımla arabadan indim ve babamı aramaya çalıştım. Telefon ikinci çalışta açılınca "Alo baba iyi misin,cevap ver iyi misin?!" Dik durmaya çalışsam da gözyaşlarım bana ihanet ederek yanaklarımı ıslattı. "Kızım,canım kızım iyiyim,sadece ufak bir sancıydı aynı seninki gibi" küçükken kalbim acıdığında sırf babam üzülmesin diye yalan söylerdim. O anı hatırlayarak bunları söylemesi üzüntümü ve endişemi ikiye katlıyordu.

      Titreyen sesimle "Baba, biliyor musun aslında çok acıyordu,hemde çok. Seninki de öyle mi acıyor" istemeden de olsa ağlamaya başlayınca hıçkırıklarımı babam duymasın diye binbir takla atıyordum. Ama duymuştu.

    "Güzelim ağlama,iyiyim diyorum. Babalar yalan söylemez bilmiyor musun" diye masumca sorduğu soruya daha çok ağladım ve o sırada telefonu Baran abi aldı ve Kıvançsa bana sarıldı. Kaya abi saçlarımı okşadı ve biraz olsun sakinleşmeyi başardım.

    "Dayı sen bakma buna biraz hasta da biliyorsun Duyguyu hasta olunca sulu göz bir şey oluyor" deyince gülmeye başladım. Lanet olsun,haklıydı!

     Kafamı çevirdiğim tarafta bulunan bir adet babaannemin yardımcısını görmek beklemediğim bir şeydi. Yani bu hareketi tahmin ettiğim bir şeydi ama bu kadar her yerde olması tedirgin ediyordu işte.

     Baran abi babamı rahatlatıp telefonu kapattı. Kafamı hemen  başka yöne çevirdim. Madem oyun istiyorsun babaanne oynarız o zaman!

      Kıvançtan bir hışımla ayrılıp Baran abinin karşısına dikildim ve bağırdım "Ben artık çocuk değilim! Bunu kafanıza sokun ve beni rahat bırakın!" Kafamı çevirip hemen az önceki yere baktım. Adam video çekiyordu. Dudağımın kenarı hafifçe kıvrıldı.

     "Duygu delirdin mi nasıl konuşuyorsun Baranla" Kaya abinin sesi gerçekten şaşkın geliyordu. "Ben ne söylediğimi biliyorum,bana karışmayın!" Bilerek yapıyordum. Baran abi küçüklükten beri benim çığlık atmama çok sinir oluyordu.

     Baran abiye biraz daha yaklaştım ve ikimizin duyacağı bir sesle "Baran abi özür dilerim yapmak zorundayım. Şimdi bana tokat atacaksın merak etme her şey kontrölüm altında. Anlatıcam,söz" gözlerinde acı, hayranlık ve şaşkınlık bariz bir şekilde belli oluyordu.

    Oda bana yaklaştı ve "Abicim özür dilerim, özür dilerim" dedi ve tokatı sol yansğıma geçirdi. Kafam sola doğru savrulunca durduğum yerden babaannemin adamına baktım. O da şaşkındı,tıpkı diğerleri gibi. Ağzımdaki kan tadı kendini belli edince elimi burnuma attım ve elimdeki kıpkırmızı kan ve koşarak burdan ayrılan adam dudaklarımın kıvrılmasına yetti.

GEÇMİŞTEN GELEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin