Sert rüzgar bedenime çarparken yanımdan şimşek gibi geçen motora bakıp göz devirdim. Bu çocuk hiç akıllanmayacak mıydı?
Özgür'ün peşinden gaza bastım ve onu takip ettim arkamdan Koray ve Uğur'un motorunun sesi geliyordu. Özgür tüm trafik kurallarını hiçe sayarak kendi kafasına göre sürdüğü için genelde sorun yaşardık.
Özgür'ün siyah bir arabanın önüne kırmasıyla araba korna çalınca sıkıntılı bir nefes verdim. Özgür arabaya birkaç el kol hareketi yapıp bağırdı, araba tekrar korna çalınca özgür el işaretiyle sağa çekmesini söyleyince küfür ederek yavaşladım. Bir gün de trafikte biriyle kavga etmesek kendimi vuracaktım.
Özgür motordan inerken arabadan çıkan iri yarı adamı görünce hızla motordan indim ve koştum.
"Ne korna basıyorsun lan!" Özgür'ü omuzlarından inip adamdan uzaklaştırdım. Ben özgür'ü tutmaya çalışırken o sanki yanımızdaki dağ gibi adamı dövebilicekmiş gibi saldırmaya çalışıyordu.
"Dur! Özgür!" Sesim kask yüzünden boğuk çıkmıştı.
O sırada Koray ve Uğur motorlarından inip koşarak yanımıza geldi. Koray adamın karışına geçti Uğur da Özgür'ü kolundan tutup uzaklaştırdı. Arkamı dönüp adamın karşısına geçtim ve kaskımı çıkarttım. Kaskı kolumun altına alırken kafamı kaldırdım ve adama baktım. Giyiminden şoför olduğu belliydi.
"Abi kusura bakma ya"
"Ne demek kusura bakma velet önüme kırdı birde ne korna çalıyorsun diyor" ne dese haklıydı elimi alnıma koyup ovuşturdum.
"O kornayı var ya vites koluyla birlikte-"
Sinirle arkamı döndüm ve Özgür'e baktım. "Sustur lan şunu!" Bunu dediğimde Uğur özgür'ün kafasına vurdu ve elini ağzıyla kapattı. Sakinleşmek için derin bir nefes verip adama geri döndüm.
"Abi bu hep böyle sürekli kavga çıkartıyor biz icabına bakıcaz onun. Sorun çıkmadan dağılalım."
Adam birkaç saniye sessiz kaldı ve kafasını çevirip arabanın içine baktı. Arabanın camı filmli olsada arka koltuk çok az gözükmüyordu. Arka koltuktaki adam onay verir gibi kafasını sağladığında şoför bize döndü.
"Tamam gençler gidebilirsiniz sıkıntı yok. Şu çocuğa da bir dayak atın."
Gülümseyip "Eyvallah abi" diyerek kaskımı geri taktım. Elimi kaldırıp Uğurla Özgür'e gidiyoruz anlamında bir işaret yaptım. Motoruma doğru yürürken izlendiğimi hissedip arabanın arka camına baktım. Cam filminden hiçbirsey gözükmüyordu ama arkadaki adamla göz göze geldiğime emindim. Kafamı çevirip motora bindim ve çalıştırdım. Bugün eve erken dönüncektik.
---
Elimdeki bira şişesinden bir yudum alıp televizyonun önünde garip el kol hareketleriyle birşeyler anlatan Özgür'e baktım. Ya Özgür saçmalıyordu yada ben sarhoştum.
"Bak şimdi bu bizim şu anki satışlarımız bu barlar içersinde. Luna, Vanisa ve Bistro. Ama daha fazlasını yapabiliriz bence-"
Kaşlarımı çattım "Uyuşturucu işini kurumsal yapalım da polisler götümüzde mi bitsin?"
Özgür kumandayı bana doğru firlatınca kafamı eğdim ve kaçtım. "Bölmesene lan. Ayrıca bunu gizli tutabiliriz bence."
Sağımı ve solumda oturan Uğur ve Özgür u gösterdim. "Dört kişiyiz Özgür"
"Babanın adamları yardım edebilir?"
Kafamı geriye atıp düşündüm. Babama söylesem biraz kızardı belki ama yardım ederdi heralde.
"Sorarız"
"Çok güzel baban da yardım ediyor o zaman! Duyduğuma göre şu zengin mahallesine yeni bir bar açılıyormuş anlaşabilirsek sahibiyle konuşalım"
Uğur kollarını bağlayıp konuştu. "Oraya bar açıcak kadar para kimde var Allah aşkına Özgür. Oraya bar açan adam satın alır bizi"
"Ne güzel işte zengin olduk!"
"Götünde bu satışa dahil mi o zaman anca zengin olabilir-" koltuğun üstündeki yastığı Uğura fırlattı.
"Ya sıçtın evin ağzına birşeyler fırlatıp durma!" Söylenip bira şişesini masaya bıraktım ve ayağa kalktım. "Ben yatmaya gidiyorum sabah babamla konuşucam sesinizi duyarsam sikerim belanızı"
---
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koray.Ylmz: Cezalı olduğu için mola pasmasında. @.FırlamaÖzgür.
-> @.FırlamaÖzgür. : Pezevenk geliyorum şimdi eve eline vericem senin!
---
Telefonun çalmasıyla sinirle mırıldanıp uyandım sabah sabah bu kimdi? Telefonu alıp ekrana baktım Koray arıyordu. Telefonu açıp hoparlöre aldım. "Ne var sabah sabah?" Yeni uyandığım için sesim boğuk çıkmıştı.
"Sabah mı? Saat akşam 7 salak!"
"Horbi mi lan" şaşkınca kafamı kaldırıp saate baktım cidden akşamdı. "Tamam noldu akşam akşam?"
"Özgür motorla kaza yapmış sonrada kavga etmiş karakola gidiyoruz sende çabuk gel"
"Ya gerizekalı çocuk bir gün de rahat dur"
Sinirle yataktan kalkıp üstümdeki tişörtü fırlattım. Bide bununla uğraşıcaktık şimdi.
