"Nerde lan benim motorum!"
Koray merdivenlerden hızla inerken kafamı kaldırıp kolidora baktım.
"Garajda değil mi?"
"Odamda anahtarı yok garaja bakıcam şimdi." Ayaklarını giymeye zahmet etmeyip ev terlikleriyle evden çıktı. Birkaç saniye sonra evi inletecek kadar yüksek bir bağırma sesi geldi.
"MOTORUM NERDE!"
Kaşlarım çatıldı koltuktan kalkıp Uğur'la birlikte hızla dışarıya çıktık. Koray garajın kapısını açmıştı. Araba ve motorlar yerinde duruyordu, Koray'ın motoru dışında.
Uğur, "Noluyor oğlum soyulduk mu?" derken kafasına vurdum.
"Soyulsak sadece Koray'ın motorunu mu alırlar mal"
Koray ellerini saçına atıp çekerken birden durdu ve birşey fark etmiş gibi kafasını kaldırdı. "Özgür nerede?"
Omuz silktim "Dün akşam çıktı evden."
Neden sorduğunu sonra anlamıştım. Anlaşılan Özgür kendi motoru yerine Koray'ın motorunu almıştı.Koray sinirle telefonunu çıkartıp özgür'ü aradı ve hoparlöre aldı.
"Nerdesin lan pezevenk!"
Karşıdan alaycı bir ses geldi "Kanka Muş'tayım"
"BİR DE DALGA MI GEÇİYORSUN SİKİK!"
"Yok lan mal! Cidden Muş'tayım"
Kaşlarım çatıldı. Ne Muş'u ya? Telefonu aldım ve konuştum. "Ne Muş'u lan nerdesin sen?"
"Kanka benim peder çağırdı bende birkaç günlüğüne geldim işte"
"Gerizekalı kendi motorunla gitsene Koray'ın motorunu niye alıyorsun."
"Koray'ın motor daha hızlı. 1 gecede Muş'a nasıl geldim sanıyorsun lan"
Koray sinirle telefonu elimden alıp bağırdı. "Pezevenk! Motoruma birşey olduysa tek tek parçaları söker sana sokarım hepsini!"
"Kanka ben tünele giriyorum bak çekmiyor. Koray sesin kesiliyor bak hadi bay bayy"
"ORUSPU ÇOCUĞU!"
---
Elimdeki kalemi çevirip önümdeki sözleşmeye baktım. Siktir ordan Rusya'ya nasıl mal kaçırıcaktık. Kafamı kaldırıp karşımda oturan Cihan'a baktım. Yüzünde her zamandakinden sinirli bir ifade vardı.
Elindeki sargı dikkatimi çekti. Birşey mi oldu diye düşünmeden edemedim ama bunu sonra sormaya karar verip kalemi bıraktım ve arkama yaslandım.
"Nasıl çıkartacaksınız malları?"
Cihan'ın arkasındaki adam sanki ona sormuşum gibi cevap verdi. "Gemi yoluyla efendim."
Onu bende biliyorum salak. Göz devirmemek için kendimi zorladım. Babamın zamanında istenen tonda malı çıkartabiliceğini biliyordum tek sorun nasıl gideceğiydi.
"Kamyonu sizden teslim alıp saat 4 de limana ulaştıracağız efendim. Mallar gemiye yüklenip Rusya'ya doğru yol alacak."
"Sabah olmaz."
"Anlayamadım efendim?" Konuşan asistanı yerine Cihan'ın gözlerine baktım ve net bir şekilde konuştum. "Kamyon akşam yola çıkacak. Limana varana kadar eşlik edicem."
"Efendim sizin için teh-"
"Kabul." Cihan'ın meydan okuyan gözlerini görünce yüzümde memnun bir gülümseme oluştu. Muhtemelen batırıp kamyonu yakalatıcağımı düşünüyordu.