Homurdanarak uyanıp kafamı kaldırdım ve etrafıma baktım. Başım çatlıyordu resmen. Elimi saçlarıma atıp geriye attım ve battaniyeyi kaldırdım.
Başımın niye bu kadar ağrıdığını düşünürken aklıma gelen şeyle panik yapmıştım ve ayağım battaniyeye takılıp yere düşmüştü. Çenemin yere çarpmasıyla acıyla inledim. "Ah!"
"Batu!"
İçeriden Cihan'ın sesi geldi ve hemen odaya gelip beni yerden kaldırdı. "Noldu iyi misin?"
Kollarını tuttum ve gözlerimi kaçırdım. ULAN ADAMIN YÜZÜNE BAKAMIYORUM!
"İ-iyiyim çenemi vurdum"
Elini çeneme koyup kaldırdı ve dikkatli bir şekilde baktı. Ben kendimi camdan atmamak için zor dururken onun bu kadar yakınımda olması beni daha çok zorluyordu.
"Kızarmış sadece ama acıyorsa doktora gidelim"
"Yok" yavaşça yanından geçtim. "İyiyim ben." Salona geçip masanın üstündeki telefonumu aldım. Evdeki herkes en az 10 kez aramıştı. Kaşlarımı çattıp Koray'ı aradım. Telefonunun açılmasını beklerken saçlarımı geriye atıp Cihan'a baktım. Kollarını bağlamış duvara yaslanmış ve beni izliyordu.
"Efendim Koray?"
"Ya sen dünden beri nerdesin kaç kere aradık oğlum seni"
Kaşlarım iyice çatıldı "Cihan'ın yanındayım. Birşey mi oldu?"
"Eve gelip görsen daha iyi olur telefonda anlatılacak birşey değil." Telefonu yüzüme kapatınca offlayıp etrafıma baktım ve çantamı aradım.
"Nolmuş?"
Çantamı koltuğun üstünden aldım. "Bilmiyorum ki. Zaten ben ne zaman evden uzaklaşsam kıyamet kopuyor anasını satayım." Ceplerimi kontrol ettim ve Cihan'a baktım. "Motorumun anahtarı nerde biliyor musun?"
Üstüme doğru geldi tam dibimde durdu. Nefesimi tutup kafamı kaldırdım ve ona baktım gerilmiştim. İyice üstüme eğildi ve yüzüme yaklaştı. Yanak içlerimi ısırdım gözlerim istemsiz dudaklarına kaymıştı.
Üstümden çekildiğinde boşluğa düşmüş gibi hissetmiştim. Önümde salladığı anahtara baktım. Tuttuğum nefesimi verip ve anahtarı aldım. Kafama sıkmamak için zor duruyordum şuan.
Cihan koltuktaki ceketini aldı ve giydi. "Bende geliyorum." Evden çıktım. Ben motoruma o arabaya doğru yürürken birini aramıştı.
"Hidayet dağ evine birilerini gönder temizlesinler." O telefonu kapatıp arabaya binerken bende kaskımı takıp motoruma bindim ve motoru çalıştırıp dağ yoluna sürdüm. Cihan arabayla arkamdan geliyordu. Ana yola çıkıp gaza bastım yanımdan geçen siyah arabayı görünce sırıttım ve gaza basıp önüne geçtim.
Çok geçmeden önüme kırıp camdan elini çıkartmıştı. Rekabet iyice hoşuma gidince gazı kökledim. Yanından geçerken ona baktım ve motorun üstünde eğilip iyice hızlandım. Arkamdan bir korna sesi gelmişti. Umursamayıp hızla sürmeye devam ettiğimde arkamdan yüksek bir motor sesi geldi arabayla yanıma yaklaşıp kornaya bastı.
Ne var anlamında elimi salladığımda kızgın gözlerle bana baktığını gördüm. Güldüm ve biraz yavaşladım. Eve geldiğimizde motoru durdurdum ve motordan inip kaskımı çıkarttım. Evin önüne park eden arabaya bakıp güldüm ve arabadan inen Cihan'a baktım. Kaskımı motorun üstüne bırakırken hızlı adımlarla yanıma gelip yakamı tuttu ve beni kendine çekti.
"Bir daha o kadar hız yaparsan-"
"Naparsın?" Sinirle gözlerime baktı ama bir tarafım onun bundan eğlendiğini söylüyordu. Elini yakamdan çekip belime koydu ve kapıya doğru yönlendirdi. "Geç içeriye geç."