.24.

30 6 0
                                    

"Bunun için mi çağırdın beni?"

Baran omuz silkti ve kafasını çevirdi. "Müsait değilsen niye geldin?"

Hafiften sinirlenmeye başlamıştım. "Birşey oldu sandım Baran o yüzden geldim. Sen gelmiş bana sıkıldığım için çağırdım diyorsun?"

"Gelmeseydin o zaman. Pişman oldum zaten çağırdığıma"

İç çekip elimi saçlarıma atıp geriye ittim. "Baran napıyosun hala aşağıda!" Yukarıya bakıp camdan aşağıya bakan kadını gördüm annesiydi sanırım.

"Geliyorum anne!"

Yaslandığım motordan kalktım. "Bende seninle geleyim. Hem annenle tanışırım."

Gözlerini kısıp bana baktı. "Peki gel."

Peşinden gidip eski binaya girdim ve Baran'ın peşinden merdivenlerden çıktım.

Kahverengi saçlı, ela gözlü bir kadın kapıda bizi bekliyordu. Hafif bir şekilde gülümsedim. "Merhaba, efendim Batu ben"

Soğuk bir yüzle bana baktı. "Baran anlattı kim olduğunu." Gözlerini kısıp dikkatle yüzümü incelemişti. "Annene benziyorsun."

Şaşkınlıkla kaşlarım kalktı. "Annemi tanıyor musunuz?"

Cevap vermeden önce kapıdan çekildi ve içeriye geçmenizi bekledi. İçeriye girdik ve salona geçip oturduk. Kadın karşımıza oturup yüzündeki soğuk ifadeyle bakıyordu. Gözleri sürekli Baran'la benim aramda gidip geliyor sanki benzerliklerimize bakıyordu.

"Eskiden yakın arkadaşıydım annenin. Sonra aramız bozuldu tabi yıllar geçti bir baktım ki annenin evlendiği adamın kardeşiyle evlenmişim." Rahatsızça yerinde kıpırdandı ve konuşmaya devam etti. "Deden çok varlıklı bir adam, baban da öyle."

İstemsiz kaşlarım çatıldı kadının lafı nereye getirmeye çalıştığını anlamamıştım. "Babam, dedemden ayrılıp kendi şirketini kurdu."

"Dedenin parasıyla tabiki de."

İyice sinirlerim bozulmuştu bu kadın ne biliyordu da böyle konuşabiliyordu, derin bir nefes aldım. "Babam kendi çalıştı."

"Eminim öyledir. Ne yazık ki Baran senin kadar şanslı doğmadı, babası çalışmayı değil de içmeyi seçti."

Bu konuda ne yapabilirdim ki? Arkama yaslandım ve kollarımı bağlayıp devam etmesini bekledim.

"Yıllarca eziyet gördüm o adamdan şimdi de Narin'in oğlu gelmiş karşımda duruyor. Senin deden torununa sahip çıktı da, benim oğlum onun torunu değil mi?"

Yumruğumu sıktım. "Annemin adını ağzınıza almayın. Farkındayım sinirlisiniz ama bunu söylemek için yılları beklemenize gerek yoktu başta dedeme gelip durumu anlatsanız size yardımcı olurdu."

"Senin deden yalancının teki çocuk!"

Ayağa kalktım ve motorumun kaskını tek elimde tuttum. "Ben bu saçmalığı daha fazla dinlemicem." diyerek evden çıktım. Baran'ın annesi hala arkamdan bağırıyordu. Binadan çıktım ve motoruma binip çalıştırdığım anda gaza baktım. Tam o sırada telefonum çalmıştı.
Telefonu kılıfına koydum ve açtım Cihan arıyordu.

"Neredesin kaç saatir? Motorda mısın rüzgar sesi geliyor"

"Eve geliyorum şimdi sıkıntı yok."

"Niye motorda açıyorsun telefonu?" Sesinde hafif bir kızgınlık vardı, güldüm.

"Sevgilim aramış açmasa mıydım?" Birkaç saniye sessizlik oluştuktan sonra "Hemen eve gel." Diyerek telefonu kapattı. Güldüm ve gaza bastım.

Yazar;

•İkigai•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin