.11.

37 5 0
                                    

Ceketimin fermuarını çekip kaskımı aldım. Koray merdivenlerden hızla inip koşarak dışarıya çıkmıştı. Göz devirip peşinden gittim.

Koray önce motorunu kontrol edip sonra gözlerini Özgür'e dikti ve peşinden koştu.

"Gel lan buraya pezevenk sen kimsin benim motorumu alıyorsun!"

"Aman yedik sanki motorunu! Zaten git gel 4 kere depo doldurdum götüm sikildi! Su gibi içiyor kodumun motoru!"

Koray Özgür'ü kovalarken Uğur la göz devirdik. Motoruma bindim. "İstanbul'dan Muş a gittin salak bi zahmet. Oynaşmayı bırakın daha kamyona yetişeceğiz."

Koray Özgür'ü biraz hırpalardıktan sonra bıraktı ve motoruna bindi. "Göt herif her yerini çamur yapmış motorun"

Güldüm ve kaskımı takıp motoru çalıştırdım. Telefondaki navigasyonu kontrol ederek kamyonu bulduk. Gecenin bir saatti olduğu için herkes dikkat ediyordu. Kamyonun önünde ve arkasındaki siyah arabalara baktım. Bunlar nereden çıkmıştı?

Gaza basıp arabanın şoförüne baktım tanıdık gelmişti. Şeye benziyordu.. Özgür'ün önüne kırdığı şoför. Bu adam Cihan'ın şoförü muydu? Peki bu adam neden buradaydı?

Kaşlarım çatıldı cidden işi batırıcağımı düşünüp adam göndermesi sinirimi bozmuştu gaza bastım ve arabanın önüne geçip önden sürdüm.

Yazar:

"Batu bey arkadaşlarıyla birlikte geldi efendim. Şuan önüme geçti önden gidiyor."

Karşıdan ufak bir nefes sesi geldi. "Tamam Hidayet sen takip et onu. Hızlı kullanmasına izin verme gerekirse önüne geç."

"Tamam efendim, ama önüne geçmeme izin vereceğini sanmıyorum."

"Korna çal Hidayet. Anlar o."

Telefon kapanırken Hidayet gaza bastı ve Batu'yu kaybetmemek için peşinden gitti.

Batu bidine kadar giren arabayı görünce göz devirdi ve gaza bastı. O hızlandığında arabanın da hızlandığını fark edince telefondan Cihan'ı aradı.

"Efendim ufaklık?"

"Adamına söyle arabayla götüme girmesin."

Karşıdan histerik bir gülme sesi geldi. "Hızlı kullanma, gecenin bir saati zaten çarpıcaksın bir yere."

"Adamın biraz daha dibime girerse beni ezicek asıl."

"Uyarırım ufaklık ama Hidayet'in göz hizasından çıkma."

Güldüm "Meraktan hasta mı olursun yoksa?"

"Ölürüm." Telefonu kapattı. Batu'nun kafası karışsada boşverip yavaşladı ve arabanın yanında sürmeye başladı.

Boş anayolu sadece kamyon ve motorların ışığı aydınlatıyordu. Batu yolun ilerisinde motorunun ışığı yüzünden parlayan birşey görünce kaşları çatıldı daha fazla ilerlemeden elini kaldırıp kamyonun durması için bir hareket yaptı. Yavaşlayıp motorundan indi ve birkaç adımla yolun ortasına serilmiş lastik patlatmak için kurulmuş tuzaklara baktı.

"Sikeyim ya." diye mırıldanıp eğildi ve tuzaklara baktı. Özensiz koyulmuştu muhtemelen onlar gelmeden birkaç dakika önce birileri buradaydı.

•İkigai•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin