"Aptal falan mısın sen! O kadar ölü adamın açıklamasını kim verecek haberin varmı?"
Cihan omuz silkip içkisinden bir yudum aldı "Ben vermeyeceğim."
"Bakanlık terörist saldırısı olduğunu düşünüyor! Ne demem gerekiyor manyak bir Rus mafyası katliam yarattı mı?"
"Katliam denemeyecek kadar az adam vardı."
Ortalarında kedi gibi kalmış Cihan ve Fırat'ın tartışmasını izliyordum. Alt dudağımı ısırdım. Beni kurtarmak için ufak bir katliam yapmış olabilirdi ve Fırat kesinlikle buna karşıydı.
Ellerini alnına koymuş şakaklarını ovuyordu. "Bak bunun açıklaması yok." İç çekip ellerini saçlarıma attı ve karıştırdı. "Sizi kimse görmedi ama, bu ufaklık birkaç gün ortalıktan kaybolsa iyi olur." Fırat saçlarımı okşarken Cihan'la göz göze geldim. Gözlerini kısmış elindeki bardağı sıkarak Fırat'a bakıyordu.
Kafamı yavaşça Fırat abinin elinin altından çektim ve ona baktım. "Dedemin çiftliğinde kalabilirim."
"İstersen birkaç gün izin alıp seninle kalabilirim"
Cihan'nın iyice sinirlenmeye başladığını hissedebiliyorum. "Onunla ben kalacağım."
Fırat kaşlarını çattı ve Cihan'a baktı. "Onu senden korumak için yanında kalmak istiyorum zaten manyak herif"
Elindeki bardağı sertçe masaya vurup ayağa kalkmıştı. "Kim oluyorsun da onu benden uzaklaştırıyorsun!"
İkisinin arasındaki gerilimi fark edince tedirgin bir şekilde ayağa kalktım ve aralarına girdim. "Hey! Sakin olun biraz."
Elimi Cihan'ın göğüsüne koyup onu Fırsat'tan uzaklaştırmaya çalıştım ama pek işe yaramamıştı. Hala öldürecekmiş gibi ona bakıyordu."Fırat abi izin buna gerek yok." Sinirli gözlerini Cihan'dan çekip bana yöneltti.
"Öyle diyorsan." diyerek uzaklaştı.Derin bir nefes verdim. Gergilim yüzünden ölecektim resmen. "Sonra görüşürüz ufaklık."
"Görüşürüz Fırat abi."
O evden çıkarken Cihan'a baktım hala sinirle Fırat'a bakıyordu. "Elini keseceğim"
İstemsiz güldüm "Polislere zarar vermek pek mantıklı bir karar değil" Sinirli gözleri bana döndü.
"Güvende olman için yanında ben olacağım o lavuk değil."
---
Çantamı alıp arabadan indim ve dedemin evine doğru yürümeye başladım. Cihan arkamdan geliyordu. Sadece 1 hafta için Özgür, İrem, Uğur, Koray, ben ve Cihan dedemin çiftliğine gelmiştik. Evin kapısını her zaman açık bıraktığı için güldüm ve içeriye girdim.
"İhtiyar biz geldik!"
Salona girdiğimde içerideki Baran'ı görünce kaşlarım çatıldı onun burada ne işi vardı. Dedem ayağa kalktı ve bana sarıldı. Hala kaşlarım çatık bir şekilde Baran'a bakıyordum. Dedem Baran'ı gösterdi.
"Sizden önce Baran geldi, biraz sohbet ettik." İyice kaşlarım çatılmıştı. Kıskanmış mıydım? Sanırım biraz kıskanmıştım. Bunca yıldan sonra dedemi paylaşmak zordu.
Benden sonra Cihan'a sarılmıştı. Akşam hep birlikte yemek yerken herkesin keyfi yerinde gibi gözüküyordu özellikle de dedemin. Hem Cihan'ı gördüğü için hemde bu kadar kalabalık bir ortam olduğu içindi sanırım.
"Ee yarın idman yapsanıza küçükken yaptığınız gibi!"
Dedemin sesini duyunca kafamı kaldırdım. En son idman yaptığımızda ben 9 Cihan'sa 15 yaşındaydı ve ben neredeyse yanlışlıkla Cihan'ı vuracaktım.