Yazardan
Dün ki olaylardan sonra Helinle Alper eve sabaha yakın gelmiş, tüm gece hastanede kalmışlardı. Eve gelir gelmez Helin artık sendeleyerek odasına girmiş pijamalarını bile giymeden kendini öylece yatağa atmıştı.
Sabah saat 11e geliyordu, ama Helin hala uyuyor olmalı ki odadan çıkmamıştı. Saat 9da Çiğdem, Kaya, Onur ve Meral Carlın yanına gitmişlerdi. Alperse küçük hanımı beklediği için katılamamıştı. Nihayet odasına girmeye karar verdiğinde Turuncunu mışıl mışıl uyurken buldu.
Üstünü bile değişmemiş kendini yüzüstü yatağa atıp yastığa sarılmıştı. Yaklaşıp başucunda durdu ve burnuna dokundu. Turuncu tepki vermediğinde bir kere daha dokundu ve "Turuncu," diye kısık sesle mırıldandı. Turuncu yüzünü buruşturup başını diğer tarafa çevirdi.
Alper Helinin saçlarıyla oynamaya başlayıp "Güzelim, uyan, hadi, gidelim," dediğinde Helin Alperin elini başından çekti. Alper gülümsedi "Kalkmak istemiyor musun?" Deyip saçından öptü. Helin bu sefer sinirlenip doğruldu ve tatlı uykulu sesiyle "N'apıyor sun yaa? Bi' izin vermedin!" Diye yükselip gözlerini ovdu.
Alper gülüp yatağın üstüne oturdu. "Her kes gitti, Turuncu, bi' biz kaldık. Carla gitmek istemiyor musun?" Demesiyle Helinin aniden gözleri açıldı "Doğru yaa! Baştan söylesene şunu!" Diye çıkışıp ayağa fırladı.
Alper ayağa kalktı "Tamam, hazırlan, dışarıda bekliyorum seni. Yemek ye çıkalım," demesiyle Helin duraksadı ve başını salladı "Ne yemeği bee,"
Alper kaşlarını çattı. "Yemek yemezsen, gitmeyeceğiz, hanımefendi" deyip cevap vermesini beklemeden odadan çıktı.
🙃
Helin Özcan
Evden çıkıp arabaya bindik ve hastaneye geldik. Carlın odasının önüne gelip kapıyı açtım ve içeri geçtik. Kaya ve Onur yatağın pencereye taraf gelen kısmında sandelyede oturmuş, Meral abla yatağın başucunda Çiğdemse yanında durmuştu.
"Ben geldimm," deyip gülümsedim ve hızlı adımlarla Carlın yanına oturdum. Alperde arkamdan ilerileyip "Biz geldik," diye düzeltti. Carl hafifçe oturmuştu ve tepkisiz gibiydi. Yanına oturduğumda bana baktı, bende sevinçle "Bu gün nasılsın, Carlcığım? Kendini iyi hissediyor musun?" Dediğimde ağır ağır başını salladı. Daha pek konuşmuyordu, bende anlayıp üzerine gitmiyordum. Zamanla düzeleceğine emindim.
Alper Carlın yanında durdu ve eğilip elini tuttu. "İyisin değil mi, abim?" Saçını gözünden çekti "Ağrın yok, değil mi?" Carl yine sadece başını salladı.
İçeride ağır bir hava vardı sanki...
Çiğdeme baktığımda ne demek istediğimi anladı ve hemen söze atladı. "Evett, Carl çıktığında ne yapıyoruz gençler?" Diye sesini duyurup yanımıza geldi. Alper ablasının yanına geçince konuşmaya başladık.
"Bence, Carlın sevdiği şeyleri yapalım, sonuçta bir aydır onunla değildik, değil mi, Carl?" Diye gülümseyip ona baktım. Carldaysa hiç bir mimik oynamıyordu, çocuk tepkisiz robot gibiydi. Bu söylediğimle istemsizce koluna baktı ve sonra yeniden gözlerime.
Onurda bize yaklaştı ve o da katıldı. "Evet yaa, güçlü prensimizi özledik resmen," Carlın saçını karıştırdı. "Mesela Carlın biraz dinlenmesi gerektiği için ilk evde zaman geçirelim, film falan izleyelim, bence" diye söze dalan Kaya oldu.
"Bence pastaneye gidip Carla kutlama yapabiliriz," diye Meral ablada sohpete girdi. "Bence bir süre evde takılalım, ablacım" Alperde sohpete dalınca artık yoğun biçimde Carlı nasıl eğlendire bileceğimizi konuşuyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İntikam Acıdan Doğar~
Short StoryAnnesinin ve ablasının intikam ateşi ile yanan Alper Sancak uzun yıllar sonra aniden ortaya çıkar... Düşmanın kızıyla yaptığı anlaşmayla intikamları uğruna yoğun bir savaşa başlarlar...