Berdel..
Sözde yuva kuruluyordu guya. Ama kaç can ruhundan kopuyordu? Kaç yuva hayali bozuluyordu?
Şimdi ben ne yapacaktım?
Evlen benimle demişti karşımdaki adam.
Peki ben ne için kaçmıştım o zaman?
Eğer yine sonunda berdel'e kurban gidecektimse neden günlerdir kendimi heba ediyordum?
Aklım kabullenmişti bir şekilde artık. Çünkü ne kadar düşünürsem düşüneyim başka yolu yoktu. Babam dediği gibi bu hatayı yapanları öldürseler bile aşiret asla peşimi bırakmazdı. Sonunda bulur benide, kardeşimide mahv ederlerdi
Şuan umursadığım tek şey küçük kardeşim Yağmurdu. Zaten şuan aklım berdeli kabulleniyorsa bunun sebebi Yağmurdur. Çünkü en sonunda o da bu durumdan zarar görecekti. Ben onun zarar görmesini, gözünden bir damla yaş akmasını istemiyordum. Kendimi abim için feda etmem diyordum, etmiyordumda. Berdeli kabul etsem bile bunu abim için değil, küçük kız kardeşim içindi. Onun ne suçu vardı değil mi?
Ama bir sorun vardı. Kalbim. Kalbim bu evliliği kabul etmezdi. Kendimi bir malmışım gibi, hiçbir değerim yokmuş gibi kullanılmama kalbim izin vermezdi
Şimdi aklım bir havada, kalbim bir havadaydı...
Güçlüydüm, kendi kendime bu kelimeyi kaç kez tekrarlamıştım içimde. Ben bir şekilde belki başa çıkabilirdim, peki ya Yağmur? O yapamazdı.
Dikkatle baktım karşımdaki adamın yüzüne
"Yani onlar evlendiğimizi düşünecek, bu evlilik işi bitsin tekrar İstanbula dönelim. Herkes kendi hayatını yaşasın"
"Nasıl yani? Ben ayrı, sen ayrı mı?"
"Öyle değil, beraber. Ama senin kendi hayatın, benim kendi hayatım. Hem bu durumda gelecekte evlilik baskısından kurtulmuş olurum ben. Babamın ağa olmam için öne attığı şartta olmuş olar"
"Ağa olabilmen için evlenmen gerektiğini mi söyledi?"
Kafasını aşağı yukarı salladı
"Burada bir hayatın varken neden ağalık yapmak istiyorsun?"
"Her iki yerde sözüm geçsin ki, burada benim işime karışamasınlar" dedi
Anladım dercesine salladım kafamı
"Hâla cevap vermedin?" dedi
"Bana zaman ver, en azından bir kaç saat. Eve gideyim, ben sana daha sonra haber vereceğim"
Elini bana doğru uzattı. Anlamaz bakışlarla baktım yüzüne
"Telefonunu ver, numaramı yazmadan nasıl haber vereceksin bana?"
Telefonumu eline verdim. Numarasını yazıp telefonu bana geri verdi
Ben kalkınca o da kalktı. Beni bırakmak istediğini söyleyince kendim gidebileceğimi düşünmüştüm. Zaten şirkete gitmem lazımdı. İlk günden işten kaçmıştım resmen..
~
İş çıkış saati olunca işten çıkıp eve gitmiştim. Asena ve Yağmur beraber oturup yemek yiyorlardı. Bende onlarla beraber yemek yedim.
Yemeğimizi bitirdikten sonra salona geçip oturduk. Onlara bugün olanları kısa özet geçip anlattım
"Şimdi ne karar verdin?" diye sordu
"Abla lütfen kendini bir şey yapmak zorunda hissetme, kendini feda etmek zorunda değilsin sen, ayrıca bırak kendi cezalarını çeksinler" dedi
Gülümsedim küçük kardeşime bakıp..
Hâla kararsız kalmıştım. Ayrıca o adamda beni şaşırtmıştı. Şimdiye kadar itiraz ediyordu, neden aniden kabullendi ki?
Daha fazla gücü yetmiyor muydu artık?
Aklımda o kadar cevapsız soru vardı ki..
Ben bu kararsızlığın içinde boğulub gidecekmişim gibi hissediyordum.
Tamam gerçek bir evlilik olmayacaktı, en azından buraya geri dönecektik, ben yine çalışabilecektim. Ama yinede kendime kurban etmek istemiyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Niran/ Berdel✔️(Ateş Serisi 2)
Romance"O zaman evlen benimle" dedi düz sesiyle. Bakışlarım anında onu buldu. Gözlerim gözlerine kenetlenmişti sanki.. İşte yine birileri berdele kurban gidiyordu.. Hayat onu bir şeylere zorluyordu Biz yine bir şeylere doğru sürükleniyorduk..
